İstanbul Havalimanı'ndan, Türk Hava Yolları'nın TK726 no.lu uçuşu ile saat 20:35'te Katmandu'ya hareket.

Saat 06:15'te Büyük Himalaya dağ silsilesinin hemen güney eteklerinde kurulu olan Nepal Krallığı'nın 1400 metre yükseklikteki başkenti Katmandu'ya varış. Karşılamadan sonra, Hinduların diğer bir kutsal yeri olan Katmandu'nun kuzeydoğusundaki Budhanilkantha gezisi. Burada, Hindu yaratılış efsanesine göre kozmik süt okyanusunu simgeleyen bir havuzun ortasında, doğanın, dünyanın ve kozmik suların, sonsuzluğun ve doğurganlığın sembolü olan, koruma görevini üstlenen, yılanların kralı ve atası kutsal Naga Sesha-Ananta'nın üzerinde Uyuyan Vişnu Heykel'i bulunmakta. Bu sıradışı bazalt heykel 5 metre uzunluğu ile Nepal'ın en büyük ve en güzel yontusudur. Gezi ve erken öğle yemeğinin ardından, havaalanına dönüş ve Bhutan Hava Yolları ile Bhutan Krallığı'na hareket. Batısında ve güneyinde Hindistan'ın, kuzeyinde Çin'in yer aldığı Bhutan'a uçuş esnasında, havanın bulutsuz olduğu günlerde Everest, Kanchenjunga, Makalu Chomolhari, Jichu Drake ve Tsering Ghang dağlarının eşsiz Himalaya manzaralarını izlemek mümkün. Ülkenin yerel adı "Druk Yul" yani Barışçıl Ejderha'nın Ülkesi" dir. XVII. yüzyılda Tibetli gruplar tarafından işgal edilen Bhutan, 1865'te İngilizlerin egemenliği altına girer. Bhutan uzun süre biri ruhani diğeri dünyevi iki lider tarafından idare edilmiş. XIX. Yüzyılın sonunda dünyevi güç Wangchuk ailesine mensup olan Tongsa valisine geçer. O da 1907 yılında kalıtsal kral olur. 1910'da yapılan antlaşmayla Bhutan iç işlerinde serbest kalıp, dış işlerinde İngiltere'ye bağlanır. 1949'da ise, ülkenin dış işleri Hindistan'a emanet edilir. Jigme Khesar Namgyal Wangchuck Bhutan'ın şu anki 5. Kralıdır. Bir saat 15 dakika süren bir uçuşun ardından, derin Paro Vadisi'nde 2.250 metre yükseklikte bulunan ve karmaşık coğrafyasından dolayı Bhutan'daki tek uluslararası havaalanı olma özelliğini taşıyan Paro havaalanına varış. Karşılamanın ardından, şehirden ziyade bir kasaba havasına hakim Paro'nun merkezine transfer. Son derecede süslü evlerin ve dükkanların bulunduğu geleneksel mimariyi göreceğiniz Paro merkezinin sokaklarında ve pazar yerinde gezinti. Gezinin ardından, Paro'daki otele transfer ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, Bhutan'ın simgesi Takshang Manastırı'na gidiş ve manastır gezisi: bu manastırı gezebilmek için gidişte iki buçuk, dönüşte ise iki saat patika yollarda yürüyüş gerekmekte*. Dileyen gezginler parkurun bir kısmında çıkışı kolaylaştırmak için küçük at kiralayabilir. Ancak iniş sadece yürüyerek yapılır. Budizm'in en kutsal mekanlarından biri olan Takshang Manastırı, Paro Vadisi'nin 900 metre yukarısında bir uçurumun kenarında bulunan kaya çıkıntısı üzerine 1692 yılında inşa edilmiş. Budizm öğretilerini Bhutan'a taşıdığına inanılan bilge Padmasambhava (Guru Rinpoche) aynı inanca göre dişi bir kaplan sırtında bu tepeye gelerek oradaki bir mağarada meditasyona başlamış. Bu sebeple manastıra "Tiger's Nest" yani "Kaplan Yuvası" da denilmekte. 1998 yılında çıkan bir yangınla ana yapı hasara uğramış, ancak tekrar orjinaline bağlı olarak restore edilmiş. "Dzong", Budist okulunun ana merkezi olarak hizmet veren müstahkem bir bina kompleksidir. Dzong'ların çoğu, belirli Budist okullarının nüfuzunu kazanmak ve okulların gücü altındaki bölgeyi kontrol etmek için stratejik dayanak noktaları olarak inşa edildi. Gezinin ve yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Paro Vadisi'nden geçerek ismini nehirden alan Bhutan'ın modern başkenti Thimphu'ya hareket. Bhutan'ın ekonomik çekirdeği, "Küçük Himalayalar"ın verimli vadilerinde yer alır. Bu vadiler, ülke genelinde kuzeyden güneye uzanan bir dizi yüksek ve karmaşık birbirine bağlı sırtla birbirinden ayrılmıştır. Bhutan'ın siyasi çekirdeği ise, Küçük Himalayalar bölgesindeki Paro ve Thimphu vadilerinin ortasında kalır. Başkent, eski başkent Punakha'dan Thimphu'ya taşınması kararı alınır ve 1961 yılında Thimphu resmen Bhutan'ın başkenti olur. İki saatlik bir yolculuğun ardından Thimphu'ya varış ve otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
* Yürüyüşün ilk aşaması, meşe ağaçlarından ve orman güllerinden oluşan bir ormanın içinden mola yerine kadar patikada bir saat süren bir tırmanıştan oluşuyor. Bir saatten fazla süren tırmanışın ardından köprüye varılıyor. Buradan, üç kutsal tapınaktan ilkine yaklaşık beş yüz basamak tırmanmak gerekiyor. Ziyaretten sonra, vadide bekleyen aracımıza yürüyerek iniliyor. Herkese uygun olmayabilen bu geziye katılmak istmeyen misafirler Paro'da kalıp dolaşabilirler.

Bhutan, XVII. yüzyılın ortalarında Birinci Zhabdrung Rinpoche olan Ngawang Namgyal tarafından kuruldu ve tek bir ülke olarak birleştirildi. 1651'deki ölümünden sonra Bhutan, onun önerdiği "İkili Yönetim Sistemi"ni nominal olarak izledi. İkili sistem altında, hükümet kontrolü laik bir lider olan "Druk Desi" ile dini bir lider olan "Je Khenpo" arasında bölündü. Gongsar Ugyen Wangchuck, 1907'den 1926'ya kadar Butan'ın ilk Druk Gyalpo'suydu (Kral). Yaşamı boyunca, yeni kurulan ülkeyi birleştirmek ve halkın güvenini kazanmak için çaba sarf etti. 1907'de birleşik Wangchuck ailesinin yükselişinden bu yana, "Druk Gyalpo" (kelimenin tam anlamıyla "Ejderha Kral") Bhutan Krallığı'nın devlet başkanı olmuştur.
Kahvaltının ardından, Thimphu'dan ayrılarak Punakha'ya doğru yola çıkış. 108 adet stupa ve sayısız dua bayraklarının bulunduğu, hava şartları elverişli olursa Bhutan ile Tibet sınırında bulunan, 7.570 metre yükselikiyle ülkenin en yüksek dağı olan, zirvesi insanlığın yeryüzünde ayak basmadığı yerlerden biri olan Gangkhar Puensum gibi ülkenin en güzel manzaralarından birine hakim 3.080 metre yüksekliteki Dochu La Geçidi'nden geçiş. Üç saatlik bir yolculuktan sonra Punakha'ya varış. 1.310 metre yükseklikte konumlanan Punakha ılıman kış iklimi sayesinde, 1955 yılında unvanını devretmesine dek, 350 seneden fazla Bhutan'ın başkenti oldu. Mo Chhu (dişi) ve Pho Chhu (erkek) nehirleri arasında harika bir konumda yer alan, 1637 yılında Zhabdrung Ngawang Namgyal tarafından yaptırılan Bhutan'ın ikinci en eski ve ikinci en büyük kale-manastır Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki Punakha Punthang Dechenphodrang Dzong'u ziyaret. 1907'de Punakha Dzong, Ugyen Wangchuck'ın Bhutan'ın ilk kralı olarak taç giyme töreninin yapıldığı yerdi. Üç yıl sonra, Punakha Dzong'da İngilizlerin Bhutan içişlerine karışmamayı kabul ettiği ve Bhutan'ın İngiltere'nin dış işlerini yönetmesine izin verdiği bir anlaşma imzalandı. Bir zamanlar "Büyük Mutluluk Sarayı" olarak adlandırılan ve eski hükümet merkezi olan Bhutan'a özgü Punakha Dzong, günümüzde keşişlerin kışlık idari merkezi olarak kullanılmakta. Öğle yemeğinden sonra, bir tepecikte yer alan, bereket ve doğurganlık tapınağı olarak da bilinen Chimi Lhakhang gezisi. Çeltikler arasında 45 dakikalık hoş bir yürüyüş yaparak ulaşacağınız tapınağa çıkarken Pana köyü'nü gezerek halkının yaşamı hakkında fikir sahibi olabililirsiniz. Tapınak, 1455-1529 yılları arasında yaşamış Tibet'in en önde gelen azizlerden biri olan Lama Drukpa Kunley'e adanmış. "İlahi Çılgın" olarak nitelendirilen din adamı, kötü iblisleri dize getirmek ve şok edici yöntemler kullanarak insanları aydınlatmakla ilgili hikayeleriyle ünlüdür. Çocuğu olmayan çiftler, bu tapınakta dua ederek çocuk sahibi olacaklarına inanırler. Akşamüstü Thimphu'ya varış. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah erken, festivalin yer aldığı, "Şanlı İnancın Sarayı" anlamına gelen Tashi Chhodzong'a transfer. Hükümet merkezinin yer aldığı etkileyici bir kale-manastır olan Tashi Chhodzong'u ziyaret. Bhutan'ın siyasi ve dini birleştiricisi Shabdrung Ngawang Namgyal tarafından 1641 yılında inşa edilen bina, 1960'larda çivi ve mimari plan olmadan geleneksel Bhutan tarzında yeniden inşa edildi. Buradada çeşitli devlet dairelerinin yanı sıra kralın taht ve çalışma odaları bulunmakta. Tashi Chhodzong aynı zamanda başkeşişlerin yazlığı olup, keşişlerin idare merkezini de barındırmakta. Daha sonra, yılda bir kez düzenlenen Thimphu'nun dini festivali "Tshechu" (Tshechu kelimenin tam anlamı "onuncu gün") etkinliklerini izleme. Bhutan'ın farklı bölgelerinde, ay takviminin her 10. günü, VIII. yüzyılda Tibet, Nepal ve Bhutan'da Budizm Nyigma okullarını kuran Guru Rinpoche'nin anısına, Tshechu festivalleri düzenlenmekte. Thimphu'daki Tshechu festivali, bir Lotus çiçeğinden doğduğuna inanılan Guru Rinpoche'nin doğum günü anısına kutlanır. Başkent Thimphu'da düzenlenen bu festival, 1687 yılında Bhutan'ın dördüncü "Druk Desi" yani Bhutan'ın laik hükümdarı Gyalse Tenzin Rabgay tarafından başlatıldı. Dördüncü Zamansal Hükümdar olarak, ülkeyi belirlenen manevi ve dünyevi yasalara uygun şekilde saygın bir şekilde yönetti. Festival, 1950'lerde, üçüncü Kral Jigme Dorji Wangchuck'ın rahipler tarafından gerçekleştirilen maske dansları olan birkaç "Boed Cham"ı tanımasıyla bir değişikliğe uğradı. Festival boyunca rengarenk kıyafetler ve maskeler ile dans eden keşişleri görebilirsiniz. Davul ve ziller eşliğinde yapılan bu "Cham" danslarında her figürünün sembolik bir anlamı vardır. Genel inanışa göre, bu festivallere katılanlar bir erdem kazanmaktalar. Bazı katılımcılar dini maskeler ile dans etmeseler bile, ruhlarının arındırdığına ve kötü ruhlardan uzaklaştıklarına inanırlar. Festival dini öneminin yanı sıra geleneksel kıyafet giyen yöre halkının bir araya gelip eski dostlukları tazelemesi ve yeni dostluklar kurması için de bir fırsat sunuyor. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, XII. yüzyılda Lama Phajo Drukgom Zhigpo tarafından inşa edilen ve Thimphu'nun en eski müstahkem manastırı olan Changangkha Lhakhang gezisi. Buradan muhteşem bir Thimphu manzarası seyredebilirsiniz. Akabinde, dünya barış ve refahına adanmış, Budist felsefesini sembolize eden çok sayıda resim ve heykeli barındıran Chorten ulusal anıtı ziyareti. Son olarak, ülkenin en büyük Buda heykelinin bulunduğu, Thimphu Vadisi'ne hakim "Buddha Point" olarak da bilinen Kuensel Phodrang gezisi. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, 2.350 metre yükseklikte konumlanan Thimphu'dan ayrılarak muhteşem manzaralar eşliğinde Paro'ya doğru yola çıkış. Yol üzerinde, Butan'ı birleştiren Zhabdrung Ngawang Namgyal tarafından 1629 yılında inşa edilen, hem manastır hem idari tesisleri birleştiren ilk yapı olan, Sangak Zabdhon Phodrang yani "Gizli Mantraların Derin Anlamının Sarayı" olarak da bilinen krallığın en eski kalesi ve günümüzde Dzongkha dili öğreniminin ve diğer Budizim çalışmalarının sürdürüldüğü Simtokha Dzong'un gezisi. Daha sonra, Yarlung hanedanının 33. Tibet kralı ve Tibet İmparatorluğu'nun kurucusu Songtsen Gampo'nun VII. yüzyılda Hymalaya'larda inşa ettiği 108 tapınaklardan biri olan Kyichu Lhakhang'ı ziyaret. Bhutan'ın en eski ve en güzel tapınaklarından biridir. Bu yapı Budizmin Bhutan'a girişi temsil etmekte. Paro'da yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Paro'nun keşfi için hareket. Gezi sırasında, XVII. yüzyılda Paro Vadisi'nin ilk valisi ve ikinci "Druk Desi" olan ve ülkeyi 1656'dan 1658'e kadar yöneten Ponlop Tenzin Drukdra tarafından Paro Vadisi'ne hakim bir gözetleme kulesi olarak inşa edilen ve 1968'de ulusal müzeye dönüştürülen Ta Dzong ziyareti. Yedi katlı bu binanın her katında Bhutanlıların yaşamını yansıtan kutsal thangkalar (Buda'nın yaşamının tasvirleri), heykeller, kraliyet ailesi fotoğrafları, silahlar ve değerli mühürlerin yanısıra kutsal hazineler sergilenmekte. Daha sonra, 1646 yılında Ta Dzong'un bulunduğu yamacın aşağısına kurulmuş olan ve ahşap oymaları ile zengin bir dekorasyona sahip Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki ''Hazineler Kalesi'' Rinchenpung Dzong (genelde Rinpung Dzong olarak kısaltılır) Manastırı'nı ziyaret. Rinpung Dzong, Kagyu okulunun Drukpa soyundan gelen büyük bir Budist manastır-kaledir. Drukpa Kagyu soyu ise, Tibet Budizmi'nin Kagyu okulunun bir koludur. Bertolucci'nin 1993 yapımı "Little Buda" (Lama Dorje'nin ölümünün ardından Tibetli Budist rahipler, büyük öğretmenlerinin reenkarnasyonu olabilecek biri Amerikalı, ikisi Nepalli üç çocuk bulurlar) filminin bir çok sahnesi bu manastırda çekilmiş. Manastıra ulaşmak için geçilen, Nemi Zam adlı köprünün üzerinden çevredeki muhteşem mimariyi ve manzaraları seyredebilirsiniz. Zengin bir resim koleksiyonu içeren manastırda bölge yönetim merkezi yer aldığı gibi, Lamalar ile genç rahiplerin eğitildiği tapınak ve dua odalarıda bulunmakta. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah erken, havaalanına transfer ve Bhutan Hava Yolları ile Katmandu'ya hareket. Himalayalar'ın eteklerinde bulunan Dünya Mirası Listesi'ndeki Katmandu Vadisi'nin ününü borçlu olduğu tarihi ve sanatsal başarılarının tüm yelpazesini sergilediği yedi anıt ve bina grubuyla tasvir edilmiştir. Yedi grup arasında Hanuman Dhoka (Katmandu), Patan ve Bhaktapur'un Durbar Meydanları, Swayambhu ve Boudhanath'ın Budist stupaları ve Pashupati ile Changu Narayan'ın Hindu tapınakları yer almaktadır.
Varışı takiben, şehrin kuzeybatısında bulunan, Nepal'deki en kutsal Budist stupalarından biri olan, Katmandu'yu en güzel karakterize eden ve içinde maymunların dolaştığı meşhur Swayambhunath Tapınağı gezisi. V. yüzyılda şehre hakim bir tepede inşa edilen görkemli tapınağın altın Stupası'nın dört tarafına Buda'nın herşeyi gören gözleri resmedilmiş. Bilgelik gözleri ortasındaki buruna benzeyen stilize soru işareti, aydınlanmaya giden tek yolun Budizm olduğunu gösteren ve tüm yaşamın birliğini simgeleyen Nepalce "bir" sayısına karşılık gelir. Beyaz kubbe dünyayı temsil ederken, üstteki 13 katmanlı konik yapı, insanın Nirvana'ya ulaşmak için geçmesi gereken aşamaları simgelemektedir. Nepal'deki en eski dini yerlerden biri Swayambhunath, Katmandu Vadisi'nde yaşayan Newar halkı için Budist hac mekanları arasında en kutsal, en gizemli olanıdır. Gezi ve yerel bir restoranda erken öğle yemeğinin ardından, şehir merkezindeki meşhur, hareketli Thamel semtinde bulunan otelimize transfer ve bagajları bırakmanın ardından, şehir turu için hareket. tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Durbar Square ve maymun tanrı Hanuman'ın heykellerinin bulunduğu Hanuman Dhoka Sarayı kompleksi; Mahadev ve Parvati Tapınakları; ziyaretçi akınına uğrayan belki de Nepal'in en ilginç noktası ''Yaşayan Tanrıça-Kumari Chowk'' binası (burada Hindu ana tanrıçası Durga'nın yaşayan enkarnasyonu olduğuna inanılan Raj Kumari adlı bir genç kız altın kafes ardında yaşamaktadır; Nepal'de birçok Kumari olmasına rağmen, en iyi bilineni Katmandu Kraliyet Kumari'sidir) ve çarşı gezileri. Otele dönüş ve yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Katmandu vadisinin tarihi Milattan önceki VII.yüzyıla uzanmakta. XV. yüzyılda Katmandu Vadisi, Katmandu, Bhaktapur ve Patan olarak bilinen üç bağımsız Newar krallığana ev sahipliği yapıyordu. Bu üç krallık sürekli birbiri ile yarış halindeydi, özellikle ahşap oymacılığı ve mimaride en görkemli ve estetik yapıları inşa ederek en güzel şehri yaratmaya çalışıyorlardı. Her bir şehrin göbeğinde bulunan Durbar meydanlarında bu yapıları görmek mümkün. XVIII. yüzyılın ortalarında, Prithivi Narayan Şah ülkeyi birleştirmiş ve Katmandu'yu başkent yapmış. Kahvaltının ardından, tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Katmandu Vadisi'ndeki Newar yerleşimi Bhadgaon ya da diğer adıyla Bhaktapur'u keşfetmek üzere hareket. Bhaktapur ayrıca Newar geleneği, mutfağı ve zanaatkarlarıyla da tanınır. Tahta oyma işçiliğinin bir şaheseri olan 55 pencereli saray ve etrafındaki Altın Kapı ile Nyatapola pagodası, Shikhara stilindeki tapınakları ve vadinin en harika mimari örneklerine sahip Durbar Square meydanı gezileri. Öğle yemeği Bahktapur'da yerel bir lokantada. Bhaktapur'da serbest zamanın ardından, Katmandu'nun 32 kilometre doğusunda yer alan manzaralı dağ köyü Nagarkot'a hareket. Nagarkot, Katmandu Vadisi'ndeki en geniş Himalaya manzaralarından birine sahip. Güneş'in doğuşu ve batışının Himayalarda en iyi görülebildiği yerdir. Büyük Himalaya Dağları, Nepal'in kuzey sınırı boyunca, 7600 metrenin üstünde yüksekliğe sahip, 23 zirve ile ülkeyi kuzeye karşı korur. Bu zirvelerin içinde en önemlisi 8.848 metre ile dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı'dır. Ayrıca Lhotse, Makdu, Cho Oyu, Manasulu, Annapurna ve Dhaulagiri diğer önemli zirveleridir. Sanskritçe Hima (kar) ve Laya (mesken) iki kelimenin birleşmesinden doğan "Himalaya" kelimesi, karın asla terketmediği topraklar anlamına gelmekte. Hava şartları müsait olursa, seyir tepesinden eşsiz manzaraları ve zirveler üzerinde gün batımını seyretme. Akşam yemeği ve geceleme Nagarkot'ta otelde.

Güne, yaklaşık 2000 metrede bulunan Nagarkot'ta Everest Dağı ve doğu Nepal'deki Himalaya sıradağlarının diğer zirvelerinde güneşin doğuşunun izlemeyle başlama. Nagarkot ayrıca Katmandu Vadisi'nin manzarasına hakim. Kahvaltıdan sonra, Hindular ve Budistler için çeşitli hac alanları da dahil olmak üzere çok sayıda önemli anıt barındıran Katmandu Vadisi'nin keşfine devam. İlk olarak, Bagmati Nehri'nin güney kıyısında bulunan ve "Güzellikler Şehri" anlamına gelen Lalitpur olarak da tanınan, Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Patan'a hareket. Dört yönde dört stupa ile çevrilmiş olan Patan, en eski Budist şehirlerinden olduğundan uzun zamandır vadideki Buda öğretilerinin merkezi olmuştur. Newar mimarisinin eşsiz bir mimari sergileyen Durbar meydanı ve kraliyet sarayı, Vishnu'nun bir enkarnasyonuna ithaf edilen Krishna Mandir tapınağı ve Altın Tapınak olarak da anılan Hiranya Varna Mahavihar gibi diğer yapılara da ev sahipliği yapan Durbar Square meydanı gezileri. Patan aynı zamanda sokaklarındaki el sanatları atölyeleri ve dükkanları ile de meşhurdur. Çok sayıda Hindu ve Budist tapınağının yer aldığı Katmandu, Tanrılar'ın Vadisi olarak tanınmakta. Patan'da öğle yemeğinden sonra, Katmandu Vadisi'ndeki Dünya Mirası Listesi'nde bulunan iki önemli yerin keşfi. İlk olarak Boudhanath gezisi. Muazzam cüssesiyle Nepal'ın en büyük stupası ve Güney Asya'nın en büyük stupalarından biri olan ve ülkedeki Tibet Budhizm'in merkezi olan Boudhanath Tapınağı ziyareti. Boudhanath en huzur verici ve enerjisi en yüksek yerlerden biridir. Boudhanath'ta serbest zamanın ardından, Hindistan'ın Ganj Nehri gibi kutsal olduğuna inanılan Bagmati Nehri'nin kıyısında, Ganj kadar kutsal bir mahal olan ve ölü yakma törenlerinin yapıldığı, Nepal'de Shiva'ya adanmış en eski ve en önemli Hindu tapınağı olan Dünya Mirası Listesi'ndeki Pashupatinath gezisi. Sanskritçe Pashupati, "Tanrıların Tanrısı" Şiva'nın diğer ismi olup hayvanların efendisi anlamına gelmekte. Hinduizm'de ölüm (mrtyu), reenkarnasyon döngüsünün (Samsara) bir parçasıdır. Ölümden sonra ruhun karmaya dayalı olarak başka bir bedene geçtiğine inanılır. Bu döngüden (moksha) kurtulmak nihai hedeftir. Her şeyin başlangıcı Mutlak Bir'dir. Dolayısıyla nihai hedef tekrar ona ulaşmaktır. Bu nedenle ölüm bir son değil yeni bir doğuştur. Hindu cenaze ritüeli de buna göre biçimlenmiştir. Deopatan'dan ayrılarak Katmandu'ya dönüş ve akşamüstü Thamel'deki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Havalimanına transfer ve Türk Hava Yolları'nın TK727 no.lu uçuşu ile saat 07:25'te hareketle 12:45'te İstanbul Havalimanı'na varış.