Türk Hava Yolları ile saat 08:30'da hareket ederek saat 10:10'da Bologna'ya varış. Özel araçla, Emilia Romagna Bölgesi'nin başkenti Bologna turunu gerçekleştirmek üzere şehir merkezine hareket: Bologna, tarihi M.Ö XI.yüzyıla dayanan fakat bununla birlikte tarih sahnesindeki yerini M.Ö.VII. yüzyıldan itibaren Etrüsklerle almış bir şehirdir. İlk alt yapısını Etrüskler yapar ve bataklıkların ıslahından başka açtıkları kanalla da şehri Adriyatik Denizi'ne bağlarlar. Kenti 200 sene idare eden Etrüsklerden sonra Keltler gelir ve en nihayetinde de, M.Ö.II.yüzyılda Roma kolonisi olur. Romalıların Bononia adını verdikleri kent daha sonra bugünkü adını alacaktır. 1088 senesinde kurulan Üniversitesi Avrupa'nın en eski üniversitesi olarak anılır. Her yere kiremit rengi hakim olduğu için Bolonya kızıl şehir olarak da bilinir. Görülecek başlıca tarihi binalar arasında San Petronio Bazilikası, Belediye Binası, Üniversitenin tarihi bir bölümü, şehrin göbeği ve en büyük meydanı olan Piazza Maggiore, Neptün Çeşmesi, Orta Çağ'dan kalan eski pazar yeri ile dönemin Sanayi Odası, Bolonya'nın simgesi Asinelli ve Garisenda Kuleleri, San Stefano meydanını sayabiliriz. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra gezilecek, Bologna'nın bir diğer keyifli ve karakteristik bölgesi ise Mercato di Mezzo olarak adlandırılan ve Orta Çağ'dan beri şehrin kalbinde yer alan cıvıl cıvıl pazar yeridir. Gezinin ardından, akşamüzeri tarihi Roma yolu "Via Emilia" üzerinde kurulu başka bir şehir olan Modena'ya hareket. Yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra Modena'ya varış ve şehir merkezinde yer alan otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından Modena'nın keşfi, Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Duomo ve Torre Ghirlandina ile başlıyor. Dario Fo tarafından Özgür İnsanların mabedi olarak adlandırılan, Meryemana'ya ithaf edilerek romanesk üslupta yapılan şehrin Katedralini ziyaret ettikten sonra, yanında bulunan 88 metre yüksekliğindeki Ghirlandina Kulesi'nin tepesinden Modena'nın en önemli sembollerini görme imkanı. Palazzo Comunale yani Belediye XI. Yüzyıldan beri bu eserlerin yanı başında yani Piazza Grande'nin etrafında yer alıyor. Şehrin tarihi merkezi olan bu meydanı da gezdikten sonra Modena'nın damak zevkine kazandırdığı en önemli lezzetlerden olan "Aceto Balsamico" yani balzamik sirke ile ana vatanında tanışma: Balsamik tarihçesi, gelişimi, günümüzdeki kullanım alanları ve şekillerinin anlatımını takip eden tadım şöleni. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından ilk durak Ferrari'nin içinde deneme pisti de bulunan Maranello'daki fabrikası. Modena şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan ve meraklıları tarafından "efsane pist" olarak tanımlanan mekan ve fabrikanın markanın görevlileri eşlğinde keşfi. Simülatörle Pistte Ferrari Pilotu olma ayrıcalığını yaşamak isteyenler için bu heyecanı deneme imkanı. Bu özel zaman diliminin ardından Modena'ya dönerek büyük tenor Luciano Pavarottı'nin müze haline getirilmiş olan evinin ziyareti. Ünlü tenorun doğduğu ve ihtişamlı kariyerinden sonra yaşamının son günlerini geçirdiği baba evini, anılarını, özel anlarının sıcaklığını ziyaretçiye yaşatan evinde adeta kendisiyle sohbet ederek gezdikten sonra yaklaşık bir saatlik bir yolculuğun ardından, tarihi Roma yolu "Via Emilia" üzerinde kurulu bir sonraki şehir olan Parma'ya varış ve şehir merkezindeki otele yerleşme. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, adını Parma'dan alan ama gerçek adıyla Parmigiano-Reggiano olan ve dünyanın en iyi peynirleri arasında gösterilen İtalya'nın "altın peyniri" Parmesan'ın üretim yeri gezisi. Fabrika demeyişimizin tabii ki sebebi var ve bunu ziyaret sırasında öğrenebilirsiniz. Orta Çağ'da keşişler tarafından üretilmeye başlanan bu peynirin Balzamik sirke gibi çok enteresan bir hikâyesi var. Tadımın ardından, XII. Yüzyıl şatolarına güzel bir örnek olan Parma Dükalığı'nın Orta Çağ'dan kalan ve etrafındaki su dolu hendekleriyle çevrilmiş, filmlerdeki şato konseptinin hakikisini görebileceğiniz, yapımı 1123 yılına ait olan ve en son San Vitale ailesininin yaşadığı Rocca di Fontanellato şatosuna hareket. Şatonun freskolarla süslü salonlarında, 1524 senesinde Parmigianino olarak bilinen ressam Francesco Mazzola'nın eseri olan La sala di Diana ve Atteone'yi görüp, Orta Çağ'dan günümüze gelen tek örnek olan ve kendi döneminin "canlı yayınının" yapıldığı optik odayı da gezdikten sonra tipik bir restoranda öğle yemeği. Öğleden sonra ise, 2020 yılı İtalya kültür başkenti ilan edilen, 2015 yılında tarafından "Yaratıcı Gastronomi Şehri" unvanıyla taçlandırılan ve bunun yanı sıra tarihi, sanatsal, müzikal, dinsel pek çok değere sahip, en zarif İtalyan şehirlerinden biri olan Parma'nın yürüyerek keşfi. Bereketli bir ovanın tam ortasında bulunan, Etrüskler döneminden beri var olduğu kabul edilen ve İtalya'nın gelişmesinde de önemli rolü olan Parma şehir turuna, 1608 yılında yapımına başlanan, tamamı ahşap olarak inşa edilen at nalı şeklindeki sahnesiyle öne çıkan, Farnese Ailesi tarafından 1580'li yıllarda inşa edilmeye başlanan Pilotta Sarayı içerisinde yer alan büyüleyici Teatro Farnese tiyatrosunun keşfiyle başlayarak, ardından 1518 yılında Rönesans ressamı Correggio tarafından yapılan Rönesans fresklerinin süslediği San Paolo odası olarak bilinen Piacenza'lı Giovanna isimli varsıl hanımın cağdaş sanatçı ve bilim insanlarına açtığı salonun ziyareti. Öğle yemeğinin ardından, Parma Katedrali gezisi. 1106 yılında yapımına başlanan ve romanesk mimari şaheserlerinden olan binanın Correggio'nun freskleriyle süslediği eserin temaşasının ardından, İncilci Yahya Kilisesi'nin ve meşhur Vaftizhane binasının gezisi. Ardından, 1196 yılında yapımına başlanan ve 1270 yılında açılan sekizgen tabanlı kule vaftizhanenin rölyeflerinin ve fresklerinin görülmesi. Parma'nın güzel bir restoranında akşam yemeği. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından otelden ayrılarak, Parma'nın güneyinde ve yarım saatlik mesafede bulunan Torrechiara Şatosu'na hareket. 1448 senesinde yapımına başlanan şatonun sahipleri olan Piermaria De Rossi ile Bianca Pellegrini'nin aşklarının canlandırıldığı altın oda anlamına gelen ünlü "Camera d'Oro" ziyareti. Daha sonra, Parma'nın kendi adıyla tanınan dünyaca ünlü "Prosciutto" larının tadılacağı tanınmış bir üreticisinin ziyareti. Parma'da keyifli bir öğle yemeğinin ardından, surlarla çevrili Ferrara şehrine doğru hareket. Po nehrinin hayat verdiği verimli ovada kurulu, Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ferrara aynı zamanda M.S. XIII. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar bölgeye egemen olmuş Este Hanedanı'ndan dolayı Este şehri olarak da anılır. Orta Çağ ve Rönesans'ın örneklerini halen itinayla muhafaza eden bu kent aynı zamanda Kopernik, Ariosto, Tasso, Antonioni gibi bilim ve sanat insanlarına farklı yüzyıllarda ev sahipliği yapmıştır. İlk olarak, D'Este Hanedanı'nın Orta Çağ şatosu olan görkemli Castello Estense ziyareti. Daha sonra, katedral, Palazzo Ducale (Belediye binası), Palazzo dei Diamanti, Palazzo di Schifanoia gibi Ferrara'nın önemli binalarının önünden geçilerek, karakteristik mimari yapısıyla Via delle Volte gibi sokaklarda yürüyüş. Gezinin ardından, Adriatik Denizi istikametine doğru yola devam ederek, Comacchio'nun simgesi olan Trepponti köprüsü ve kanalları görebileceğiniz Comacchio kasabasında mola. Po nehrinin getirdiği alüvyon adacıklarında kurulu, Küçük Venedik olarak da adlandırılan Comacchio'nun bilinen tarihi tüm bölgenin olduğu gibi M.Ö. VI yüyılda Etrüskler'e dayanır. Romalılarca Fortuna Maris olarak adlandırılan Comacchio bir "castrum" olarak önemini ilerleyen yüzyıllarda da korumuş, Este Dükalığı, Papalık Devleti, Napolyon istilası altında yaşamını sürdürerek İtalya Birliği'ne dahil olmuştur. Akşam, deniz kıyısında olmayan fakat Candiano (Corsini) kanalının sayesinde Adriyatik Denizi'ne bağlı olan güzel liman şehri Ravenna'ya varış ve şehir merkezindeki otele yerleşme. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.

Kuruluşu M.Ö.VI. yüzyılda Etrüsklere dayanan, Emilia Romagna bölgesinin en büyük ve hıristiyanlığın ilk döneminden kalan çok değerli kültür varlıklarını barındırarak, Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ravenna Batı Roma, Doğu Roma ve Ostrogotların başkenti olmuş İtalya'nın sanatsal açıdan en etkileyici kentlerinin önde gelenlerindendir. 30 kilometrelik sahiliyle hem önemli bir liman kenti hem de mozaik başkenti olarak anılır. M.S. 754 senesinde papalık egemenliğine geçerek şaşasını kaybeden Ravenna 1400'lerde Venedik Cumhuriyeti'nin egemenliğinde yeniden eski parlak günlerine kavuşur. İmparator Justinyen'in isteği üzerine, 546-556 yılları arasında yaptırılan, altın yaldızın hakim olduğu mozaikleriyle Ravenna'daki en muhteşem eserlerden biri olan San Vitale Bazilikası; 402 yılında Batı Roma İmparatorluğu'nun başkentini Ravenna'ya taşıyan İmparator Honorius'un üvey kız kardeşi ve I. Theodosius'un kızı olan Galla Placidia Mozolesi; V. yüzyılın sonunda Kral Teodorik tarafından bir saray kilisesi olarak yaptırılan Sant'Apollinare Nuovo Bazilikası; Fransisken kilisesi San Francesco Bazilikası'nın altındaki mozaikli kripta gibi, bu güzel şehirde Bizans mozaiklerinin dünya yüzündeki en önemli ve en güzel örneklerini görecek ayrıca hayatını 1321 yılında burada tamamlayan İtalyan edebiyatının babalarından, Floransalı ünlü şair ve politikacı, İlahi Komedi'nin yazarı Dante Alighieri'nin mütevazi mezarını da ziyaret edeceğiz. Doğu ve batı sanatını bir arada barındıran örnek bir kent dokusunu koruyan Ravenna'nın keyifli gezinin ardından serbest zaman. Yerel bir restoranda geç öğle yemeği. Akşam üzeri Bologna Havaalanı'na transfer. Türk Hava Yolları ile saat 19:00'da hareket ederek saat 22:30'da İstanbul'a varış.