Saat 06:30'da Taksim, Dünyanın Renkleri bürosunun önünden ve saat 07:00'de Kadıköy Tepe Nautilus AVM Yanı (Ayrılık Çeşme Metro İstasyonu İspark Otoparkı) önünden Göynük istikametinde hareket. Sakarya üzerinden, yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun sonunda, bu bölgeye gelen il Türkler'in yerleştiği Göynük'e varış ve kısa bir şehir turu: Akşemsettin Türbesi, Romalılar döneminden beri kullanılmakta olan Hamam ve Zafer Kulesi'Nallıhan Kuş Cenneti'ne doğru yola devam. Yol üzerinde, Nallıhan'da durarak:Nasuh Paşa Camii, Kocahan, Tarihi Belediye Binası ve Eski Halk Evi'ni görüp, şehrin yaınındaki Yunus Emre'nin hocası Tapduk Emre'nin türbesini de ziyaret ettikten sonra, Kuş Cenneti'nin en güzel manzaralarını göreceğiniz, seyir noktalarına varış. Ardından, günün son etabı olacak, Beypazarı'na varış ve otele yerleşme. Daha sonra, şehrin tarihi mahallelerinde yemek için serbest zaman. Tarihte, Kayı Boyu'nun ilk yerleştiği yerlerden olan Beypazarı, Osmanlı Devleti'nin tımarlı sipahi merkezlerinden birisiydi. Istanbul, Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret noktası oluşturuyordu. Serbest zamandan sonra, Hıdırlık Tepesi'nden şehrin panoramik görüntüsünü seyredip, ardındanda şehrin tarihi merkezindeki evleri ve camileri yakından göreceğiniz bir yürüyüş. Şehirdeki üç bini aşkın konağın beşyüzden fazlası restore edilmiş. Bu turizm hareketi Beypazarı'nda örnek bir kalkınma modeli oluşturup, şehirdeki işsizliği sona erdirmiş. Yürüyüş esnasında meşhur Alaaddin Sokak'ta, ev hanımlarının yaptığı ve sattığı tarhana, makarna, el işleri ve takı ürünlerini görebilirsiniz. Beypazarı Yaşayan Müzesi'ni ve Suluhan Kervansarayı'nı da gezdikten sonra, dinlenmek için otele dönüş. Akşam yemeği, tarihi bir konakta yöresel lezzetlerin tadımı. Geceleme Beypalas Hotel'de.

Sabah, kahvaltının ardından, Polatlı yakınlarındaki Yassıhüyük' te bulunan Frigya'nın tarihî başkenti Gordion'a hareket. Burada gezeceğiniz ve efsanelerde bahsedilen Eşşek Kulaklı Frigya Kralı Midas'a ait olduğu düşünülen Tümülüs Mezar, bu yolculuğun ilginç keşiflerinden biri olacak: Uzun bir tünelden geçerek ulaşacağınız antik mezarda, kalın kütüklerle çevrili mezar odası bulunmakta. Burada bulunan eşyaları, bir gün sonra, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde göreceksiniz, ancak yerinde görecekleriniz yine de çok heyacan verici olacaktır. Yerel Müze'de sergilenen eserler ile ayçiçeği ve buğday tarlalarının ortasında göreceğiniz antik kentin ve tümülüslerin görüntüsü, hafızalarda iz bırakacak müthiş bir manzara oluşturacak. Bu keşiften sonra, Sakarya Meydan Savaşı Milli Parkı'na doğru yola devam. 23 Ağustos 1921 tarihinde başlayıp, 13 Eylül 1921 tarihinde sona eren, yani 22 gün ve 22 gece süren ve Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hattı Müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz" diyerek yönettiği ve Yunan Ordusu'nu geri çekilmeye zorladığı bu muharebe, Kurtulul Savaşı'nın dönüm noktası olmuştu. Savaş alanlarını görüp, tarihini Bülent Demirdurak'tan dinledikten sonra Ankara istikametinde yola devam. Varışta, ilk olarak Kurtuluş Savaşı'nda cuma namazlarının kılındığı yer olduğu için Namazgâh Tepesi olarak anılan yerde, Cumhuriyet Dönemi'nin önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından tasarlanıp, inşa edilen Ankara Etnografya Müzesi gezisi. Müzenin önünde bulunan bronzdan yapılmış at üzerinde Atatürk heykeli 1927 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılmıştır. Son olarak da Anıtkabir ziyareti: Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük simgesi olup Atatürk'ün yaşadığı döneme tanıklık edecek bir çok eşya ve belgenin sergilendiği muhteşem yapıt ile günün gezi programını bitirme ve otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde. Yemekten sonra, arzu edenlerle, şehrin ışıklarını görmek üzere Kızılay Meydanı ve Çankaya'ya kadar bir panoramik tur.

Sabah, kahvaltının ardından, Ankara'nın keşfi: Bilinen tarihi en az onbin yıl öncesine uzanan Ankara'da, günümüze kadar Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ikamet etmiş ve 1923 senesinden beri de Türkiye Cumhuriyeti başkenti olmuş. Köklü tarihi, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve bugün modern Türkiye'nin başkenti olması sebebiyle bir çok kültürel zenginliğe sahip olan Ankara'yı anlayabilmek için, tarihi şehrin etrafında yerleştiği kaleyi ve burada yerleşik bir çok müzeyi detaylıca gezmek gerekecek. Geziye, "Res Gestae Divi Augusti" olarak bilinen ve ilk Roma imparatoru Augustus'un yaptığı işlerin dökümünü yapan yazıtın tapınak duvarı üzerine kazınmış olduğu Augustus Tapınağı'ndan ve Hacıbayram Camii'nden başlayıp, ilk olarak, 1921 yılında Atatürk'ün bir Eti Müzesi kurma fikrinden hereketle, Akkale Burcu'nda oluşturulan ve Türkiye'nin en güzel müzelerinden biri olup 1997 yılında Avrupa'da Yılın Müzesi seçilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunan eşsiz eserlerin keşfi ile devam ederek, kendinizi sadece Ankara'nın değil, Anadolu'nun tüm tarih mirasının içinde bulacaksınız. Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar, kronolojik sırayla sergilenen bu eserleri, Ankara Kalesi surlarına bitişik olan Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han'da yerleşik olan müzede gördükten sonra, Çengelhan gezisi. 1522'de, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Mihrimah Sultan'ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından yaptırılmış ve çeşitli dönemlerde Ankara'nın meşhur tiftiklerinin depolandığı mekan ve zaman zaman da tabakhane olarak kullanılmış olan Çengelhan, 1990 yılında vefatına kadar, Anadolu Beylerbeyi Karacapaşa'nin torunu Raife Kocabeyoğlu-Öngen'in mülküydü. Daha sonra, Koç Vakfı tarafından kiralanıp, restore edilerek, Ankara'nın ilk sanayi müzesine dönüştürüldü. Müzede, 1850'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan araçlar, ilk daktilo, ilk televizyon gibi çeşitli elektronik araçlar, denizcilik, havacılık, karayolu taşımacılığı gibi alanların geçmişine ait objeler sergilenmekte olup çoğu Rahmi Koç koleksiyonundan bağışlanmıştır. Müze gezisinin ardından, öğle yemeği ve Ankara Kalesi ile Saman Pazarı'nı gezmek için serbest zaman. Daha sonra, İstanbul'a dönüş için yola çıkış. Çeşitli molalarla yolculuktan sonra akşam İstanbul'a varış, Kadıköy ve Taksim'de yolculuğun sonu.