Basında Dünyanın Renkleri

İyi yemek, kültür ve doğa arayanlara gurme turları

Ahu UZ ahu.uz@aksam.com.tr / 29 Kasım 2008 / Akşam / GEZİ

Popülaritesi giderek artan gurmelere özel seyahatler, ağzının tadını bilenlere aradıklarını, gittikleri ülkenin tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte sunuyor.

Bir ülkenin mutfağı, o ülkenin kültürü hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere beklediğinden fazlasını sunar. Belki de bu yüzden damak tadını çeşitlendirmek isteyen gurmelere özel yurtdışı seyahatlerinin sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Yurtdışında, uzun bir süredir rağbet gören bu turlar, son yıllarda Türk turistlerin alışveriş odaklı seyahat anlayışının yerini başka önceliklere bırakmasıyla ülkemizde de düzenlenmeye başlandı. 2004 yılından beri gurme turlar düzenleyen ve gezi ekibini 24 kişiyle sınırlı tutan Koptur'un sahibi Fikret Atalay'dan bu özel turlar hakkında bilgi aldık.


Atalay öncelikle bu turları yalnızca yeme-içmeden ibaret sanmanın yanlış olduğunun altını çiziyor: "Her şeyden önce gidilen ülke veya bölgenin tarihi, arkeolojik ve doğal zenginliklerini tanımak seyahatin ana amacı. Sonuçta bir seyahatte gidilen ülkenin kültürel özelliklerini tanımaya çalışıyorsunuz ve mutfak da bunlardan biri. Ayrıca bütün gün bir şeyleri görmek ve tanımak için koşuşturan seyyahın akşam da güzel bir sofrayı hak ettiğini düşünüyoruz. Bu seyahatleri, eşim Martine ve bütün turlara başarıyla rehberlik yapan gurme-rehber arkadaşımız Serdar Arnas'la birlikte hazırlıyoruz."
Gurme seyahatlerin en önemli özelliklerinden biri, belirlenen destinasyonlarda yenen yemeklerle içilen şarapların özenle seçilerek seyahat programına dahil edilmesi. Tüm hizmetlerin ücrete dahil olması ise seyyahların bir kere tur ücretini vererek sonra başka bir sürprizle karşılaşmadan seyahat bütçelerini bilmelerine olanak sağlıyor.
Gurme seyyahlar için çok çeşitli alternatif rotalar var. Bu turlarda şarabı ile tüm dünyada tanınan Portekiz'in Porto şehri; EXPO 98 sonrası Avrupa'nın en hareketli başkentlerinden biri olan Lizbon; şarabı ve gastronomisiyle Ortaçağ'dan itibaren, Fransız ve İngiliz krallarının tercih ettikleri bir yerleşim bölgesi olan Loire ve Normandiya kıyıları; İtalya'nın 'en gurme' bölgesi olan ve içine Floransa'yı, şarabıyla meşhur Chianti'yi, tarihi yapılarıyla dikkat çeken Siena'yı, Gimignano, Montalcino ve Orcia Vadisi'ni alan Toscana; Mainz, Ren Nehri havzası, Riesling Şarap Yolu, Strazburg ve Alsace Şarap Yolu'nun gezileceği Ren ve Alsace; yine şaraplarıyla meşhur Bordeaux ve Perigord tüm dünyada olduğu gibi Koptur'un gurme seyyahlarının da gözde destinasyonları arasında yer alıyor.

TUR DESTİNASYONLARI NASIL SEÇİLİYOR?
Bu seyahatlerde gidilecek destinasyonların hangi kriterlere göre belirlendiğini yine Atalay'dan dinliyoruz: "Ülkeleri seçerken 3 ila 5 saat uçuş mesafesinde olmalarına, mutfağı ve şaraplarıyla tanınmalarına, görülecek turistik ve kültürel zenginliklerinin bulunmasına dikkat ediyoruz. Bu ülke veya bölgeye en az iki tanıma seyahati yaparak otel, lokanta, mönü seçimlerini yapıyoruz. Bu seçimleri yaparken fiyat ve kalite uyumunun en dengeli olanlarını tercih ediyoruz."
Seyahatler, ülkelere göre en uygun mevsimlerde düzenleniyor. Her kesimden mutfak zevki olan kişilerden oluşan tur katılımcıları, şehrin tarihi merkezinde ve estetik cazibesi olan otellerde konaklama fırsatı buluyorlar. Koptur'un en yakın tarihli gurme seyahati 7-11 Aralık'ta Portekiz'e olacak. Porto ve Lizbon'dan oluşan turun fiyatı ise vergiler dahil 1.595 Euro olarak belirlenmiş.