
Sabah sırasıyla
06:30 Bakırköy - Alfemo Mobilya Önü, 06:45 Mecidiyeköy - Mado ve 07:00 Kadıköy - Kadıköy Evlendirme Dairesi Otopark önünden Kütahya istikametinde hareket . Orhangazi köprüsü üzerinden, bir kahvaltı molası vererek, yaklaşık 5 saatlik bir yolculukla Kütahya'ya varış ve
Refika'nın Mutfağı lokantasında öğle yemeği. Yemekten sonra,
Frig Vadisi'ne doğru yola devam. M.Ö. 9. yy'larda Kafkaslar'dan Anadolu'ya göç eden Frigler Kütahya, Afyon ve Eskişehir arasında kalan Dağlık Frigya Bölgesinin tüf kayalarından oluşan vadilerine yerleşmişler. Buralardaki kayaları oyarak özgün bir mimari ortaya çıkarmışlar ve yaptıkları eserler kendilerinden sonra gelen medeniyetlere misal teşkil etmiş. Frig dönemi kaya anıtlarının ortak özellikleri, bezemelerindeki ve süslemelerindeki zenginlik, üçgen alınlık ve içerisinde Ana Tanrıça heykeli bulunan kaya nişlerdir. Burada
Midas anıtı diye anılan Yazılıkaya, Küçük Yazılıkaya, Frig Kült Anıtı ve Kaya Mezarları'nı gezdikten sonra Sagalassos'a hareket. Varışta odalara yerleşme ve akşam yemeği.

Sabah kahvaltıdan sonra,
Sagalassos Antik Kenti gezisi için lodge'dan hareket. 1706 da Fransız gezgin Paul Lucas tarafından keşfedilen bu antik kentteki kazı çalışmaları 1990 yılından beri Belçika Leuven Üniversitesi ekibi tarafından yürütülmekte. Antik kentin keşfi: Dünyanın en yüksek rakımlı antik tiyatrosu; Marcellum (gıda pazarı); Meclis binası; Antoninler Çeşmesi; Agora; Odeon; Roma Hamamı; Eski çağlardan beri suları akan hellenistik çeşme; Neon Kütüphanesi; Çömlekçiler Mahallesi ve diğer yapıtlar... Bu harika antik kenti keşfettikten sonra
Eğirdir Gölü'ne doğru yola devam. Eğirdir, Göller Bölgesinin merkezi sayılır ve gelirken de göreceğiniz devasa elma bahçeleriyle tanınır. Göl üzerinde bulunan Yeşil Ada'da gezerek bu çok güzel göl ve dağ manzaralarını seyredebilirsiniz. Göl kıyısında öğle yemeğinin ardından
Kovada Gölü'ne hareket. Kovada Milli Parkı içinde bulunan gölün kıyıları ve bahar aylarındaki göçmen kuşların hareketliliği tam anlamıyla bir doğa şaheseri. Kovada Gölünün etrafı, sık ormanlık alanlar, ormanlık dağlar ve kısmen meyva bahçeleriyle kaplı. Bu nedenle göl görüntüsü ve manzarası büyüleyici. Göl kıyısında mola ve gezinti. Ardından,
Yazılı Kanyon'a hareket: Az bilinen bir doğa harikası bir milli park; Yazılı Kanyon adını ise, ünlü şair Epiktetos'un buradaki kayaları oyarak yazdığı ünlü
Hür İnsan Üzerine Şiirden almakta. Kanyonun harika manzaralarını izlemek için bir yürüyüşün ardından Sagalassos'a dönüş.
Akşam, lodge'un restoranında Ağlasun'lu Hanımlar'ın hazırladıkları, Romalılardan beri süren geleneğin ürünlerinden oluşan yerel lezzetlerin tadımı.

Sabah,
Salda Gölü'ne doğru hareket.
İnsuyu Mağarası'nda bir mola ve mağaranın gezilmesi: Uzunluğu 597 m ve en geniş yeri 80 m dolayında olan bu mağara birbirine bağlı 9 boşluktan oluşmuş. Boşluk yanaklarında birikmiş suların oluşturduğu gölcükler mağara tabanından geçen karstik bir yer altı akarsuyu ile birbirine bağlanmışlar. Karstik yapının zamanla erimesi ve aşınması sonucunda mağara içinde meydana gelen sarkıt ve dikitler muhteşem görüntüler sunmakta. Daha sonra, Sagalassos kazılarında bulunan harika eserlerin sergilendiği küçük ve sempatik
Burdur Arkeoloji Müzesini gezisi. Daha sonra, Salda Gölü'ne hareket.
Salda Gölü, Göller Bölgesi içinde, ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyal ovalarla çevrili hafif tuzlu karstik bir göldür. 184 metreye varan derinliği ile Türkiye'nin üçüncü en derin gölü olup Dünyadaki Mars özelliği gösteren iki yerden biridir. Göldeki magnezyum yüklü beyaz kayaların aynısı Mars'ta da olduğu için buraya Mars yüzeyli göl denmekte. Gölün toprak yapısının sahip olduğu mineraller sayesinde, göl suyunun bazı cilt hastalıklarına karşı tedavi edici etkisi vardır. Suyunun temiz ve berrak oluşu ve turkuaz rengi, güneybatı ve güneydoğu kıyılarında yer alan küçük kumsalların Okyanus adalarını andırmalarına neden olmakta. Çeşitli molalar vererek gölün çevresini keşfettikten sonra
Kibyra Antik Kenti' ne doğru yola devam. Gölhisar'a varışta öğle yemeği ve Kibyra Antik Kent'nin keşfi: Gölhisar'ın kuzeybatısındaki tepelerin üzerleri teraslanarak göl ve ova manzarasına hâkim konumda ve hiçbir yapı bir diğerinin manzarasını kesmeyecek biçimde yerleştirilmiş bir kent; son yıllarda arkeolojik çalışmaların çok hızlandığı bu antik şehirde göreceğimiz en önemli mimari yapıtların başında çok iyi korunmuş Stad, Agora, Tiyatro, Meclis Binası gelmekte. Bu etkileyici harebeleri keşfettikten sonra Lodge'a geri dönüş. Akşam, Lodge'un restoranında canlı müzik eşliğinde son akşam yemeği.

Sabah, kahvaltıdan sonra
Çavdarhisar'a doğru hareket. Yaklaşık 5 saatlik bir yolculukla
Çavdarhisar/Aizonai'ye varış. Öğle yemeğinden sonra, bu muhteşem Antik Kent'in keşfi: Kalıntılarının arasında, dünyada en iyi koruna gelmiş Zeus Tapınağı, on beş bin seyirci kapasiteli tiyatro ve ona bitişik on üç bin beş yüz seyirci kapasiteli Stadyum, İki Hamam, Borsa Yapısı, Sütunlu Cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta, 5 adet köprü, Meter Steunene Kutsal Mekanı, Kent Mezarlığı, tek kemerli bir su bendi, su yolları, anıtsal kapı yapıları bulunmakta. Bu antik kent, Efes, Bergama, Side gibi antik kentlerle çağdaştır. Olağanüstü sempatik bir köyün evlerinin arasında bulunan antik harabelerin ve çok iyi korunmuş Zeus tapınağının gezisinden sonra İstanbul'a doğru yola devam.
Kadıköy, Mecidiyeköy ve
Bakırköy'de seyahatin sonu.