Arnavutluk & Makedonya & Kosova Turu

Kültürümüze hiç de yabancı olmayan bir coğrafya olan "Balkanlar" her zaman gezginler için özel bir ilgi odağı oldu. Hele ki, yüzyıllarca bu topraklarda birlikte yaşadığımız ve aynı kültürü paylaşmış olmaktan mutluluk duyduğumuz komşularımızın ülkeleri Arnavutluk, Makedonya ve Kosova büçlüsüne vize almadan kolay seyahat edilebilmesi, bu yörelere yolculuğu daha da ilginç kılmakta. Covid önlemlerinin sınırlayıcı olmaktan çıktığı Balkanlar'a, geçirdiğimiz zorlu dönemden sonra, önümüzdeki sonbahar aylarının çekici manzaralarından faydalanarak keyifli bir yolculuk yapmak, farklı coğrafyaları solumak ve biraz nefes alabilmek bizlere ilginç geldi: Tiran'dan başlayacak olan bu yolculukta, neredeyse tüm kapılarını 50 yılı aşkın bir süredir dış dünyaya kapalı tutan Arnavutluk ve Büyük İskender'den M.Kemal Atatürk'e, Yahya Kemal Beyatlı'dan Resneli Niyazi Bey'e ve daha birçok tarihi kişi ve kişiliği tarihinde barındıran yeryüzü cenneti Makedonya ve Osmanlı'nın çok belirgin izlerini taşıyan Kosova'nın İpek kentini derinlemesine keşfedebileceksiniz. Uzun süre kapalı kalmasının Arnavutluk'a getirdiği bir olumluluk varsa, o da doğasını çok iyi koruyabilmiş olması. Makedonların ise "Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını yeryüzüne düşürmüş, o yer de Ohrid Gölü'dür" dedikleri muhteşem coğrafyaları, yolculuk boyunca keşfedeceğiniz ilginç yörelerin sadece bir kısmı. Bu keyifli yolculuk, Covid sonrası seyahatler için kolay bir başlangıç olacaktır...

TURUN ÖZELLİKLERİ

  • Türk Hava Yolları ile Tiran'a gidiş ve Üsküp'ten geri dönüş;
  • Vize ve Covid kısıtlamalarının olmadığı bir yolculuk;
  • Balkan coğrafyasında 3 ülkenin detaylı keşfi;
  • Arnavutluk, Makedonya ve Kosova'yı içeren gezi programı;
  • Balkanlardaki Osmanlı izlerinin ve muhteşem manzaraların görülmesi;
  • Merkezi ve konforlu otellerde konaklama;
  • Türk mufağına çok yakın olan yerel lezzetlerin tadımı;
  • Her zamanki gibi tüm yemek ve gezilerin programa dahil olduğu bir seyahat.

1. Gün Cumartesiİstanbul - Tiran

Sabiha Gökçen Havalimanı'nından, Pegasus Hava Yolları'nın PC281 no.lu uçuşu ile saat 23:20'de Tiran'a hareket. Saat 00:05'de Tiran'a varış, karşılama ve otele transfer. Geceleme otelde.

2. Gün PazarTiran - Durres

Sabah, kahvaltının ardından, Tiran Şehir Turu: Tiran 1614 yılında İşkodra Valisi Süleyman Paşa tarafından kurulmuş eski bir yerleşim yeridir. Balkanların en eski milletlerinden olan Arnavutlar, 1517'den 1912'ye kadar Osmanlı İmparatorluğu himayesi altında yaşamışlar. Şehirde bir çok Osmanlı dönemi mimari eserine rastlamak mümkün: İskender Bey Meydanı'nda bulunan nazır Hacı Ethem Bey Camii, duvar resimleriyle ünlüdür. 1793'te yapılan Ethem Bey Cami ile Saat Kulesi, İslamiyet'in simgesi olarak kabul edilmekteler. Ethem Bey Camii, Arnavutluk'ta Enver Hoca'nın başlattığı Çin benzeri komünist uygulama sonucu 1966'da ibadete kapatılmış ve müze haline getirilmiş. Ancak, 1990'larda Arnavutluk'taki siyasi rejim değişikliğinden sonra yeniden ibadete açılmış. Tiran gezisi esnasında: Ethem Bey Camii, Saat Kulesi, İskender Bey Heykeli ve Meydanı, Janna Nehri ve Dünya Bektaşileri Merkezi ve Skanderbeg Meydanı'nda bulunan, Ulusal Tarih Müzesi görülecek yerler arasında olacak. 1981 senesinde açılan Müze Binası, heybetli görünümü ile Sovyet estetiğini yansıtmakta. Ön cephesinde, sosyalist gerçekçilikten esinlenen ve "Arnavut halkının bağımsızlık ve kimliklerine yönelişini" temsil eden anıtsal dev bir mozaik yer alıyor. Müzede, tarih öncesi, Yunan, Roma, Orta Çağ ve Arnavut Rönesansı dönemlerine ait sanat eserleri sergilenmekte. Müze gezisinin ardından, Arnavutluk'un Adriyatik'e açılan kapısı ve en büyük ikinci şehri olan Durres'e hareket. Yol üzerinde öğle yemeği. Durres, bir zamanlar büyük Roma'yı Bizans'a bağlayan bir kervan yolu olan Egnatia üzerinden Adriyatik Denizi'ni geçiş için başlangıç limanıydı. Bu kentin hemen karşısında İtalya bulunmakta. Bari ve Birindisi'yi çıplak gözle şehrin sahillerinden görmek mümkün. Varışta şehir turu. İlk durak, M.S. 2 yüzyılda İmparator Trajan döneminde yapılmış olan ve 20 Bin kişi alabilen Balkanların en büyük Amfitiyatrosu. Daha sonra Venedik Kulesi (15. yüzyılda Venedik'in bir parçası olan Durres'te inşa edilmiş Yedikule Zindanları'na benzer bir yapı olan Venedik Kulesi, kentin sahil şeridini boylu boyunca kaplamakta. Tophane Duvarı, Ortaçağ Hamamı ve Fatih Camii'de görülecek yerler arasında. Akşamüstü otele yerleşme. Akşam yemeği ve konaklama otelde.

3. Gün PazartesiDurres - Berat - Ardenice - Avlonya

Sabah, kahvaltının ardından Berat'a hareket. İki saatlik yolculuktan sonra Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Berat'a (Mangalem) varış. Osmanlı İmparatorluğu'nun beş asır hüküm sürdüğü Berat, tarihi evleri ile Safranbolu'yu veya Amasya'yı andırmakta ve tüm ülkede tarihi dokusu en iyi korunmuş küçük bir kent olma özelliği taşımakta. Kalenin eteğinde inci gibi sıralanmış kırmızı kiremit çatılı, çok pencereli beyaz boyalı evleri nedeniyle "Bin Pencereli Şehir" veya "Beyaz Şehir" olarak da tanınmakta. Şehir turu esnasında, bir yakasında Müslüman, diğer yakasında ise Hristiyan mahallelerinin yer aldığı Osumi Nehri üzerinde inci bir gerdanlık gibi uzanan Gorica Köprüsü (18. yüzyılda Ahmet Kurt Paşa tarafından, ahşap olarak yaptırılan köprü, 1920'de taş olarak yeniden inşa edilmiş ve 2012'de, beyaz taşlarla restore edilmiş), Berat Kalesi, Ulusal Etnografya Müzesi, Sultan Camii, Halveti Tekkesi, Kurşunlu Camii, Bekarlar Camii, Shen Lucia Katolik Kilisesi, Shen Gjergji Ortodoks Kilisesi görülecek yerler arasında. Öğle yemeğinin ardından, Arnavutluğun dini işlevlerine ve rahiplerin barınmasına son hizmet eden dini binası olan Ardenice Manastırı'na hareket. İlk olarak 10.yüzyılda inşa edilen kilise, çok sayıda fresk ve ikona barındırmakta. Manastır gezisinden sonra, ülkenin en önemli limanlarından olan Avlonya'ya doğru yola devam. Antik Yunanlar tarafından MÖ 6. yüzyılda kurulan Avlonya, ülkenin en eski kentlerinden biri olarak bilinir. Varışta, Bağımsızlık Meydanı ve Muradiye Camii'ni göreceğiniz şehir turu, ardından otele yerleşme ve serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

4. Gün SalıAvlonya - Butrint - Gjirokastër (Ergiri)

Sabah kahvaltının ardından, Arnavutluk Rivierası'nı takip eden yoldan, İyonya Denizi üzerinde sivrilen yüksek dağların muhteşem manzaraları izleyip, zeytin ağaçlarının ve küçük köylerin ortasından geçerek, Yunanistan sınırları yakınındaki, Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Butrint Antik Kenti'ne varış. Kent Vivari Kanalı'na bakan bir tepe üzerinde yer alır. Tarih boyunca epiriot kabilelerinin şehri, Roma kolonisi ve bir piskoposluğun merkezi olmuş. İlk olarak Vivari Kanalı'nın karşı tarafındaki kale gezisi. Osmanlı zamanından kalma kaleden güzel manzaralar izleyebilirsiniz. Ardından Butrint Antik Kenti ziyareti. Antik Yunan döneminde kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde genişletilerek, büyük bir koloni yerleşimi oluşturmuş. 3. yüzyılda geçirdiği büyük bir depremden sonra büyük bölümü boşaltılsa da, burada yaşam uzun bir süre daha devam etmiş. Gezi sonrası Ksamil'e kısa bir yolculuk. Varışta yerel bir restoranda öğle yemeği. Ksamil, eşsiz güzellikteki sahilleri nedeniyle Balkanlar'ın Maldiv'i olarak anılır. Daha sonra, Arnavutluk'taki Bizans'ın en büyük kentlerinden biri olan Gjirokastër'e doğru yola devam. Gjirokastër (Ergiri), eski yunanca da Gümüş Kale olarak tanınmış. Arnavutlar daha sonra adını, kendi dillerinde Gümüş demek olan Gjiro olarak değiştirmişler. Şehir, Eski ve Yeni mahalleler olarak ikiye ayrılmakta. tarafından koruma altına alınan bölge yani "Old Town" Eski Şehir'de kalıyor. Bu bölgede taştan yapılmış çatılarıyla gerçekten görülmeye değecek Osmanlı evleri, hediyelik eşya dükkanları, restoranlar ve balkanların en büyük ikinci kalesi yer almakta. Kalede, 2. Dünya Savaşında Almanların kullandığı araç ve topları görmek mümkün. Burada, bunun dışında bir Bektaşi Türbesi, 2 adet müze, savaş sırasında bozulmuş bir Amerikan uçağı ve saat kulesi bulunmakta. Gezinin sonunda serbest zaman ve ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

5. Gün ÇarşambaErgiri - Permet - Görice

Sabah, kahvaltının ardından Görice (Korçe)'ye doğru, gün boyu dağların ve nehirlerin arasından geçip, muhteşem menzaralar göreceğiniz bir yolculuk. Öğlen, agrikoturizmin Arnavutluktaki merkezi Permet Kasabası'nda, yerel ürünleri tadacağınız yemek molası. Burada, çeşitli reçel ve meyva şekerlemeleri imalatını izleyebilirsiniz. Daha sonra yola devam ve akşamüstü, "Küçük Paris" diye anılan Görice'ye varış. Enver Hoca burada okumuş ve sonrada, şehirdeki Fransız lisesinde ders vermiş. Tipik mahalleleri ve çiçeklerle dolu güzel evleri ile büyüleyici bir şehir keşfedeceksiniz. Şehrin eski mahallesindeki Osmanlı üslubunun varlığı çok etkileyicidir. Şehir turu ve serbest zamanın ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

6. Gün PerşembeGörice - Sveti Naum - Resne - Manastir - Heraklia - Ohri

Sabah erken, kahvaltı sonrası Sveti Naum'a doğru yola çıkış. Kiril alfabesi, Galicica Doğal Parkı içinde bulunan bu manastırda doğmuştur. Yaratıcıları Azizi Kliment ve Metodius kardeşlerdir. Tabii ki Aziz Kliment'in öğrencisi Aziz Naum'da bu alfabenin yayılmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir. Ohrid, bu azizlerin yaşadığı dönemde Hristiyanlık açısından önemli bir merkez konumunda bulunuyormuş. S t. Naum bu manastırı 16 y.y. sonunda inşa etmiş. Burada özellikle zihinsel problemi olan hastalara şifa dağıtıyormuş. Manastırın içinde bir de kilise var. St. Naum'un mezarı da bu kilisenin içinde bulunmakta. Gezinin ardından, 1908 yılında Enver Bey ile dağa çıkan Jön Türk Devrimi öncülerinden Niyazi Bey'in memleketi olan Resne'ye doğru yola çıkış. Burada, 20. yüzyılda yaptırılmış bir osmanlı sarayı olan ve günümüzde kültür evi olarak kullanılan Resneli Niyazi Bey Sarayı'nı ziyaret. Çeşitli kültürel, sanatsal etkinliklerin yapıldığı bu binada Makedonya'da faaliyet gösteren bir Türk derneğinin yeri de bulunmaktadır. Ardından Balkanlar'ın en eski şehirlerinden birisi olan Bitola'ya (Manastır) doğru hareket. Varışta öğle yemeği ve Heraklia Antik Kenti gezisi. Batı medeniyetinin temellerinin atıldığı Heraklia antik kenti, Manastır yani Bitola kentinin hemen yanı başında bulunmakta. Kentin harabeleri yeni yeni gün yüzüne çıkarılıyor. Heraklia, Kral Philippe tarafından kurulmuş, Büyük İskender de bu kentte doğmuş. Dünyanın yekpare en büyük yer mozaiği de Heraklia kentinde bulunmakta. Daha sonra, Manastır'a varışta, şehrin en önemli caddesi olan Şirok Sokağı ve Osmanlı Bedesteni gezileri. Takiben Mustafa Kemal Atatürk'ün mezun olduğu askeri lise ve buradaki Atatürk Müzesi ziyareti. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli rol oynayan çok sayıda önemli şahsiyeti yetiştirmiş Manastır Askerî İdadisi, şimdilerde Manastır Kültür Müzesi olarak hizmet veriyor. Müzede bu bölgeye ait arkeolojik eserler sergileniyor. Makedon kültürüne dair pek çok kalıntı, fotoğraf, kıyafet gibi şeyleri görmek mümkün. Bunun yanında, binanın ikinci katında Atatürk'ün bir anı odası var. Anı odasında Atatürk'ün balmumu heykeli büstü ve bazı kişisel eşyaları; hayatı, katıldığı savaşlar devrimleri veciz sözlerini içeren bilgiler, fotoğraflar ve Atatürk ile ilgili Türkçe ve diğer dillerde yayımlanmış kitap, broşür ve dergiler sergileniyor. Daha sonra, Ohrid yolu üzerinde bulunan Su Müzesi ziyareti. Bu müzede,toplamda 3.346 tane kazık ve göl üstüne inşaa edilmiş 24 tane tarih öncesi ev bulunmakta. Akşamüstü, kıyısında bulunduğu gölün güzelliği ve şehrin mimarinden dolayı Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Balkanlar harikası Makedonya'nın Ohrid şehrine varış. Eski şehir, bugün sadece Yüksek Kapı'nın kaldığı görkemli Samuel Kalesi'nin hakimiyetindedir. Ohri, şehirde bulunan birçok kilise ve manastırdan görülebileceği gibi zengin bir dini mirasa sahiptir. Dar ve dolambaçlı sokaklardan oluşan aşağı kasaba iyi korunmuş durumda. Varışta, sırtını, gölün kıyısındaki tepelere yaslamış binlerce yıllık geçmişe sahip Ohrid şehir turu: Ayasofya Kilisesi, 15. Yüzyıldan kalma Kaneo Kilisesi (Oscar ödüllü "Before the Rain" filminin çekildiği kilise), Roma tiyatrosu, eski Türk Evleri, kiril alfabesini icat eden Kirillos ve Meodros'un heykelleri görülecek yerler arasında. Ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

7. Gün CumaOhri - Struga - Mavroro - Kalkandelen - Üsküp

Sabah, kahvaltının ardından, göl manzaralarını sabah ışığında seyretmek veya meşhur Ohrid İncisi'ni görebilmek için çarşıda serbest zaman. Ohrid İncisi, adını aldığı gölden çıkartılan midye kabuğunda bulunan, beyaz ve sert maddenin işlenerek sedef haline getirilmesiyle elde ediliyor. Yine gölde bulunan ve Paşita adıyla bilinen balığın pullarının işlemden geçirilmesiyle elde edilen sıvının, sedefin üzerine uygulanmasıyla parlak bir hal alıyor. Ardından Struga Kenti'nde kısa bir mola. Göl kenarındaki bu turistik şehirde kısa bir gezinti. Ardından, Mavrovo Ulusal Parkı'na doğru yola devam. Ülkenin üç milli parkından en büyük olanıdır. Mavrovo Bölgesi'nin batı bölümüne 1949 yılında kurulmuştur. Mavrova Gölü ve Arnavutluk sınırı arasındadır. Bu milli park, göl ve bölge ismini gölün kıyısındaki Mavrova Köyü'nden almıştır. Daha sonra Aziz Jovan Bigorski Manastırı ziyareti. Manastırın kutsal rölikler barındırdığı ileri sürülen geniş bir koleksiyonu bulunmaktadır. Buna göre manastırda Vaftizci Yahya, Ohrili Clement, Beytanyalı Lazarus, Aziz Stephen, Aziz Nikolas, Azize Barbara, Romalı Paraskevi gibi isimlerin röliklerinin yanı sıra, kutsal haçın bir parçası da bulunmaktadır. Tüm bunların dışında 1020 yılından kaldığı düşünülen, iyileştirici gücü olduğuna inanılan bir ikon da manastırın koleksiyonunda kendisine yer bulmaktadır. Mavrovo Gölü kenarında öğle yemeği ve Tetova'ya (Kalkandelen) hareket. Burada Alaca Camii ziyareti. Cami, 1438 yılında yapılmış, 1833 yılında Abdürrahman Paşa tarafından onartılmıştır. İnce işlemeli, görüntüsüyle de ihtişamı olan bir cami örneğidir. Adı da mimari yapısındaki alacalıktan, renklilikten kaynaklanır. Ardından, Yahya Kemal Beyatlı'nın doğduğu şehir olan Üsküp'e doğru yola devam. Vardar Ovası kıyısında kurulmuş olan Makedonya'nın başkenti iki kısımdan oluşmuştur. Müslüman (Osmanlı) bölgesi ve modern yeni yerleşim yeri. Bu iki kısmı birbirinden nehir ayırır. Varışta, Üsküp Kalesi'nden şehrin seyri. Vardar Nehri'nin kuzeyinde ve Şehrin en yüksek tepesinde bulunan Kale, bugüne kadar bazı deprem ve savaşlar sonucu çok defa zarar görmüş, çeşitli restorasyon çalışmalarıyla bugünkü haline gelmiştir. İlk olarak milattan sonra 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde inşa edildiği düşünülen Üsküp Kalesi'nin, 518 yılındaki bir depremle yıkılmasının ardından Bizans İmparatoru I. Justinian (Birinci Jüstinyen), doğduğu yere bir eser kazandırmak amacıyla kaleyi yeniden yaptırmıştır. 1963 yılındaki depremin ardından herhangi bir restorasyon çalışması yapılmadığından dolayı günümüzdeki halinde kalmıştır. Gezinin ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

8. Gün CumartesiÜsküp - Priştine - İpek (Peje)

Sabah, kahvaltının ardından, Üsküp'ün taş sokakları, taş köprüsü, camiileri, türk çarşısı ve kahvehaneleri ile küçük bir Anadolu kenti gibi olan Müslüman bölgesinin keşfi: Kurşunlu Han, Sulu Han, Davutpaşa Hamamı, İshak Bey ve Mustafa Paşa Camii'leri ve Saat Kulesi görülecek yerler arasında. Osmanlı döneminde Üsküp'e ilk inşa edilen camilerden olan Sultan 2. Murat Camii'sinin bahçesinde bulunan Saat Kulesi, Üsküp'ün en önemli simgelerinden biridir. Geziler esnasında eski çarşıda bir çay molası. Ardından, Kosovo'nun başkenti Piriştine'ye hareket. Varışta şehir turu: İskender Bey Meydanı, Fatih Camii, Saat Kulesi, Aziz Nikola Ortodoks Kilisesi, Zahir Pajaziti Meydanı, Ulusal Kütüphane'nin dış cephesi ve Kosova şehitliği gezilecek yerler arasında. Ardından öğle yemeği ve İpek'e doğru yola devam. İpek, Müslüman yerleşimin yoğun olduğu bir şehirdir. Burada bulunan Bayraklı Camii ve çok otantik bir ambiansı olan İpek Çarşısı gezeceğimiz ilginç yerler arasındadır. Rugova Kanyonu girişinde bulunan, 13. ve 14. yüzyılda inşa edilmiş olup Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, üçü birbirine bir bütün olarak bağlı toplam dört kiliseden oluşan İpek Patrikhanesi Manastırı (Ortaçağ Sırp Ortodoks Manastırı) , gerek mimarisi, gerekse süslemeleriyle görülecek en değerli eserler arasında yer alacak. Gezilerin bitiminde otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

9. Gün Pazarİpek (Peje) - Üsküp - İstanbul

Sabah erken, kahvaltının ardından Üsküp Havalimanı'na transfer. Pegasus Hava Yolları'nın saat 11:40'da ki PC352 no.lu uçuşu ile İstanbul'a hareket. Saat 14:00'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na varış ve yolculuğun sonu.
Tiran: Hotel Colosseo Tirana 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Durres: Royal G Hotel & Spa 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Vlora (Avlonya): Hotel Regina City 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Gjirokastër (Ergiri): Hôtel Argjiro Özel Kategori
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Korçe (Görice): Life Gallery Hotel 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Ohrid: Hôtel Granit 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Üsküp: Bushi Resort & Spa 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Pec (İpek): Hotel Seraphine Plaza 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Rezervasyon Şartları:
Covid-19 salgınının neden olduğu kargaşadan dolayı, 2021 ve 2022 senelerine özel olarak tura kayıt şartlarında değişiklikler yaptık:
Talebiniz üzerine tura kaydınız opsiyonlu olarak tutulacak ve münferit olarak, adınıza alımlarını yapacağımız uçak biletlerinizi tedarik ettiğinizde tur rezervasyonunuz kesinlik kazanacaktır. Tur ücretini, yurt içi gezilerde seyahatin başlamasından 15 gün öncesine kadar, yurt dışı gezilerde seyahatin başlamasından 30 gün öncesine kadar ödeyebilirsiniz.
* Turun uçak biletleri, talep ve bilet ödemenizi gerçekleştirdiğiniz gün münferit olarak kesilerek size ulaştıralacaktır. Herhangi bir iptal durumunda, biletinizin iadesini doğrudan havayolu şirketinden, onların belirlediği şartlarda talep edebilirsiniz. Ancak, ilerleyen tarihlerde münferit uçak bilet fiyatları değişiklik gösterebileceği için, bilet taleplerinizi öncelikle yapmanız size avantaj sağlayacaktır.
Ücrete dahil olan hizmetlerimiz
  • İstanbul/Tiran ve Üsküp/İstanbul uçak biletleri (ekonomi sınıfı);
  • 1. günden 8. güne kadar 8 akşam yemeği;
  • 1. günden 8. güne kadar 8 öğle yemeği;
  • Programda belirtilen otellerde veya v.b. geceleme;
  • Programda belirtilen tüm geziler;
  • Programdaki geziler ve ören yerleri girişleri;
  • Tur Lideri hariç tüm bahşişler ;
  • Rehberlik hizmetleri;
  • Seyahat Sigortası*.
Ücrete dahil olmayan hizmetlerimiz
  • Programda belirtilmeyen geziler;
  • Tur lideri bahşişi;
  • Her türlü kişisel harcama;

* Dünyanın Renkleri Turizm özel seyahat sigortası paketi tüm seyahat ücretlerine dahil olup, Dünyanın Renkleri Turizm Seyahatleri'ne katılan bütün yolcuları kapsar. İlk ödemeyi yaptığınız anda size verilen poliçenin : Mesleki Sorumluk bölümü ödenen ücretin
% 100 'ünü, Zorunlu Nedenlerle Seyahat İptali bölümü ise ödenen ücretin %90'ini teminat altına almaktadır.
85 yaş ve üstü yolcularda Zorunlu Nedenlerle Seyahat İptali durumunda ödenen ücreti sigorta kapsamamaktadır.


Vize

Gezilecek ülkeler için vize uygulanmıyor ancak pasaportunuzun 6 ay geçerli olması gereklidir.
ÖNEMLİ DUYURU: Seyahate katılacak gezginlerin pasaportlarında (yeşil pasaportlar dahil) gidecekleri her ülke için, en az ve karşılıklı iki boş sayfaları olması gerekmektedir. Bazı ülkelerde karşılıklı iki sayfanın boş olmaması sorun yaratabilmektedir.