10 Haziran 2023 Cumartesi Samsun - Kızılırmak Deltası - Bafra - Sinop
Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan, 08:25'de, AnadoluJet'in TK7236 no.lu uçuşu ile Samsun'a hareket ve 09:45'de varış
Ankara Havalimanı'ndan 06:30'da, AnadoluJet'in TK7555 no.lu uçuşu ile İstanbul üzerinden Samsun'a hareket ve 09:45'de varış
İzmir Havalimanı'ndan, 05:30'da, AnadoluJet'in TK7513 no.lu uçuşu ile İstanbul üzerinden Samsun'a hareket ve 09:45'de varış
Antalya Havalimanı'ndan, 06:20'de, AnadoluJet'in TK7535 no.lu uçuşu ile İstanbul üzerinden Samsun'a hareket ve 09:45'de varış
Havalimanı'nda karşılama ve
Kızılırmak Deltası, Kuş Cenneti'ne doğru hareket: Kızılırmak Nehri'nin denizle buluştuğu noktada, bin ilâ iki bin yıl gibi kısa bir sürede oluşan Kızılırmak Delta'sında irili ufaklı göller, Longoz ormanları, sazlık alanlar, yaban hayatı geliştirme sahaları, tuzcul bataklıklar, ıslak çayırlar, kumul çalı toplulukları, tarım alanları ve yerleşim alanları bulunmakta olup, Avrupa Kuş Alanları envanterinde en önemli 4 kriterden 3'üne sahiptir. Delta, deniz kartalı, tepeli pelikan, kara leylek, leylek, turna, balıkçıl, ördek, yağmurcan ile pek çok ötücü ve su kuşunu barındırır. Bununla birlikte, birbirinden farklı yaban hayatınada burada görmek mümkün. Delta'da, Türkiye'de bulunan 420 kuş türünden 321'i, yılkı atları ve müthiş bir manda sürüsüde yaşamakta. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde, ziyaretçi ve yönetim merkezlerinin dışında, çeşitli Kuş Gözlem Kuleleri de bulunmakta. Özellikle 45 leylek yuvasının bir arada bulunduğu leylek ormanında, kara ve ak leylekleri yavrularını beslerken izleyebilirsiniz. Delta'da gezintinin ardında Bafra'ya doğru yola devam. Varışta meşhur
Bafra Pidesi'nden oluşan öğle yemeği. Ardından, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde bahsettiği iki camiden biri olan ve Bafra Beyi, İsfendiyaroğulları'na mensup Emir Mirza tarafından ahşap olarak yaptırılıp sonradan Köprülü Mehmet Paşa'nın kızı olan Ayşe Hatun tarafından 1086 yeniden inşa ettirilen
Cami-i Kebir ile
Kızılırmak üzerinde bulunan, 7 kemerli olup 250 mt. uzunluğundaki
Çetinkaya Köprüsü'nü gedikten sonra Sinop'a doğru yola devam. Varışta tarihi şehrin yürüyerek keşfi: Adını güzeller güzeli su perisi
''Sinope'' den alan Karadeniz'in bakir kalmış bu sahil kenti Boztepe Burnu üzerinde kurulmuş. Şehir turunda, ilk olarak türkülere ve dizilere konu olan
Tarihi Sinop Cezaevi gezisi; Sabahattin Ali'nin yazdığı Aldırma Gönül şiirini cezaevinin zindanlarını ve koğuşlarını gezerken içinizde hissedebilirsiniz. Daha sonra
Geçici Miras listesine alınan Tarihi
Sinop Kalesi ve bir Anadolu Selçuklu eseri olan
Alaeddin Camii gezileri. Akşam üstü, gezilerin ardından otele dönüş ve odalara yerleşme. Daha sonra kotracıları, bıçakçıları ve diğer zanaatkarları görebilmek için şehirde dolaşabileceğiniz serbest zaman. Akşam, şehrin geleneksel lezzeti olan
Sinop Mantısı tadımı. Geceleme otelde.
11 Haziran 2023 Pazar Hamsilos Fiyordu - İnceburun Feneri - Sarıkum - Tatlıca Şelaleri - Ünye

Sabah, kahvaltının ardından bir doğa harikası ve
Türkiye'nin Fiyordları olarak adlandırılan
Hamsilos Tabiat Parkı'na doğru hareket: Burada denizin, kara parçasının içlerine doğru bir nehir gibi kıvrılarak girerek muhteşem bir manzara oluşturduğunu göreceksiniz. Hamsilos Koyu, 1991 yılında Kültür Bakanlığı tarafından 1.derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Ardından, Türkiye'nin en Kuzey noktası olan
İnceburun Deniz Feneri'ne hareket: Deniz ve gökyüzü mavisi renklerinden ve dalgaların seslerinden oluşan bir fon üzerinde 38 metre yüksekliğe yükselen bu fener 1863 yılında inşa edilmiş. Daha sonra
Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı gezisi. Bu alan göl, ormanlar, yalancı maki toplulukları, kıyı kumulları, deniz kıyısı kayalıkları, sulak çayırlar, ağaçlandırma sahaları, tarım alanları ve yerleşim birimlerinden oluşmakta. İçerisinde zenginlik ve çeşitlilik içeren bir çok ekosistemin bulunması sebebiyle 1987 yılında Tabiatı Koruma Alanı olarak ayrılmış. Alana ismin veren Sarıkum Gölü eski bir körfez ve bu körfeze akan derelerin önünün, karayel rüzgarlarının hareketlendirdiği kıyı kumullarınca kapatılması sonucu oluşmuş bir lagün gölüdür. Bu tabiat harikasını da gezdikten sonra, 1997 yılında Erfelek Barajı'nın yapımı sırasında Devlet Su İşleri tarafından tesadüfen keşfedilmiş olan
Erfelek Tatlıca Şeleleri'ne hareket: Doğanın içinde saklı bu cennette, yürüyüş yolundan, yemyeşil ağaçlarla kaplı kuytu köşelerde birikmiş masmavi suları, suların etrafından göğe yükselen kayaları, kayaları saran sarmaşıkları görerek ilerledikçe şelalerin harika manzaralarını hayranlıkla keşfedeceksiniz. Öğle yemeğinin ardından, yol boyunca sahil şeridini takiben
Ünye'ye varış ve 3 gece için sahildeki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
12 Haziran 2023 Pazartesi Fatsa - Perşembe Yaylası - Ünye

Sabah, kahvaltının ardından şehrin tarihi dokusunun keşfi:
Eski Ünye mimarisini ve Rum evlerini en iyi göreceğiniz
Kadılar Yokuşu'nu,
Bakırcılar Arastası'nı ve
Cumhuriyet Meydanı ile
Liman'ı gezileri. Geziden sonra
Fatsa'ya hareket ve öğle yemeği. Ardından
Perşembe Yaylası'na doğru yola devam. Fatsa'dan kısa bir mesafe sonra
Gaga Gölü'nde bir molası vererek
Perşembe Yaylası çevre gezisi: Yemyeşil çayırları, sere serpe yayılmış koyunları ve kuzularıyla, dokunulmamış ve keşfedilmemiş bir yayla manzarının ortasından geçen menderesler, bu güzelliği daha ilginç kılmakta. Göz görebildiğince uzanan canlı ve kusursuz bir yeşilin üzerine kıvrım kıvrım yol gibi görünen bu akarsular öyle güzel bir görüntü sergiliyor ki, hayran kalmamak mümkün değil. Mendereslerin bulunduğu alanlarda otlayan küçükbaş hayvanlar manzaranın güzelliğine güzellik katıyor. Yaylanın keyfini çıkarıp, çevreyi gezdikten sonra
Ünye'ye geri dönüş. Akşam yemeği şehirde, geceleme otelde.
13 Haziran 2023 Salı Yason Burnu - Hoynat Adası - Perşembe - Ordu - Bolaman - Ünye

Sabah, kahvaltının ardından
Yason Burnu'na hareket. Üzerinde bir deniz feneri, bir kilise kalıntısı ve Antik çağlara ait kayalara oyulmuş balık havuzlarının olduğu bu şirin yarımada adını
mitolojide Argonotlar ile birlikte burada karaya çıkan
Yason'dan almış. Karadeniz bölgesinde, deniz kenarındaki tek kilise olma özelliğini taşıyan
Hagios Nikolaos adıyla da bilinen
Yason kilisesi'nin kalıntıları burada gezilebilmekte. Yine burada bulunan, demir gövdeli Deniz Feneri'nin ışığı 8 km.ye kadar ulaşmakta. Adayı gezerek, harika manzaraları gördükten sonra
Hoynat Adası'na doğru yola devam. Üzerinde küçük surlar bulunan Ada'nın, eskiden gemiciler tarafından depo ve sığınak olarak kullanıldığı düşünülmekte. Günümüzde, Türkiye'de
tepeli karabatakların tek yuva yaptığı yer olup
gümüş renkli martıların da yaşam alanı olan bir
kuş cennetidir. Ardından, doğal bir koy olan ve
Kordon Tepe'nin eteğinde bulunan
Perşembe'ye doğru hareket. Çevre yolu ve tüneller yapıdıktan sonra, Dünya'nın en sakin şehirleri (Cittaslow) listesine giren bu güzel şehrin sokaklarında ve limanında gezindikten sonra
Ordu'ya hareket. İlk olarak, 1896 yılında taşları Ünye'den, ahşapları Romanya'dan getirilerek yaptırılan ve Ordu'daki en güzel sivil mimari örneklerinden biri olan Paşaoğlu Konağı gezisi. Konak, günümüzde
"Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi" olarak hizmet vermektedir. Ardından, 1853 yılında bölgede yaşayan Rum Ortodoks Hristiyanlar tarafından kesme taş ile yaptırılan ve günümüzde
kültür merkezi ve arkeoloji müzesi olarak kullanılan
Taşbaşı Kilisesi'ni de gezerek teleferik ile müthiş bir panaroma seyrederek, keyifli bir son öğle yemeğinizi yiyeceğiniz
Boztepe'ye çıkış. Ardından
Bolaman'a hareket. Varışta
tarihi kale ve konakların gezisi: Denize doğru hafifçe sokulan burunun üzerinde, zincirleme bir şekilde inşa edilmiş olan, iç ve dış olmak üzere iki bölümden oluşan ilginç kalelerin Pontus Rum İmparatorluğu döneminde yapıldığı tahmin edilmekte. İçinde bir de şapel bulunmakta. Günümüzde hala ayakta olan iç kalenin üzerine 18. Yüzyılda,
Hazinedaroğlu Konağı olarak bilinen, çift cumbalı ahşap bir konak inşa edilmiş. Kale ve Konakları gezip Ünye'ye geri dönüş. Akşam yemeği şehirde, geceleme otelde.
14 Haziran 2023 Çarşamba Ünye - Samsun - Dönüş

Sabah, kahvaltıdan sonra
Samsun'a hareket ve yol üzerindeki
Tekkeköy Mağaraları'na varış: Tekkeköy Mağaraları'nda, 1940 senesinde yapılan kazılarda Hitit ve Eski Tunç Çağı dönemlerine ait buluntular ele geçmiştir. Buluntular arasında çark yapımı, devetüyü, kırmızı renkli seramikler çoğunluktadır. Eski Tunç Çağı katında ise çok sayıda gömüt, el yapımı seramik buluntular, siyah zemin üzerine beyaz boyayla yapılmış geometrik desenlerle süslü, dişli, yivli, çizgi bezekli kaplar, kabartma insan yüzlü vazolar gün ışığına çıkarılmıştır. Mağaranın etrafında bulunan heykel yapıtları da oldukça ilgi çekici. Ayrıca yine bölgenin çevresinde restore edilmiş tarihi Rum evleri de bulunmakta. Daha sonra,
Samsun Kalesi'ne doğru yola devam. Danişmendliler tarafından 1192 yılında, kenti kuşatmadan korumak için inşa ettirilen Samsun Kalesi'ni, Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde "Çevresi 5 bin adım, 70 kulesi, 2 bin mazgalı ve kapısı ile leb-i deryada şadadi bina bir sengin abad idi" diyerek anlatmıştır. Kale'nin yakınlarında bulunan ve Baruthane olarak da bilinen, şehrin ilk yerleşim merkezi
Amisos Tepesi'ne teleferikle çıkış. Bir tarafta denizi, diğer tarafta da doğayı seyredeceğiniz tepede, Samsun'u da kuşbakışı olarak gözlemleme fırsatı bulacaksınız. Ardından
Milli Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi gezisi: Parkın içinde Türkiye'nin en uzun seramik rölyefleri, şehitler yazıtı ve 7 figürlü Milli Kurtuluş Anıtı da yer alıyor. Ayrıca parkın hemen girişinde kurtuluş mücadelesinin ve genelgelerin temsil edildiği 10 adet bronz rölyefi görebilirsiniz. Daha sonra,
Bandırma Vapuru Müzesi gezisi: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda önemli bir rolü olan Bandırma Gemisi, 1878 yılında Glasgov'da "Trocadero" ismiyle inşa edilmiş. 1894 yılında o zamanki Deniz Yolları'na devredilen gemi bu tarihten itibaren "Panderma" adıyla Osmanlı denizlerinde yük ve yolcu taşımaya başlamıştır. 1910 tarihinde geminin adı "Bandırma" olarak değiştirilmiş ve posta vapuru haline getirilmiştir.
19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun'a getirdikten sonra yine posta hizmetlerine devam etmiş ve 1924 yılında "Türkiye Seyrüsefain İdaresi" tarafından hizmet dışı bırakılmış ve Haliç'te sökülmüştür. Geminin orijinal çizimleri referans alınarak yeniden yapılmış ve 07 Şubat 2005 tarihinde Bandırma Vapuru'nun kullanım hakkı ve işletmesini devralan Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından müze haline dönüştürülerek 19 Mayıs 2006 tarihinde ziyarete açılmıştır. Geminin içinde balmumundan yapılmış Atatürk ve mücadele arkadaşlarının heykellerini de görebilirsiniz. Son olarak, şehrin en özel simgesi olan
Atatürk Anıtı'nın görülmesi. Samsun halkının kendi aralarında para toplayarak Atatürk için yaptırdığı anıt 8,85 metre boyunda olan Anıt, Avusturyalı heykeltıraş
Heinrich Krippel tarafından yaptırılmıştır. Akşam üstü
Havalimanı'na transfer.
Türk Hava Yolları'nın TK2809 no.lu uçuşu ile 19:25'de İstanbul Havalimanı'na hareket ve 21:00'de varış
AnadoluJet Hava Yolları'nın TK7233 no.lu uçuşu ile 21:30'da İstanbul, Sabiha Gökçen Havalimanı'na hareket ve 23:00'de varış
Türk Hava Yolları'nın TK2809 no.lu uçuşu ile 19:25'de İstanbul üstünden Ankara Havalimanı'na hareket ve 23:10'da varış
Türk Hava Yolları'nın TK2809 no.lu uçuşu ile 19:25'de İstanbul üstünden İzmir'e hareket ve 23:10'da varış
SunExpress Hava Yolları'nın XQ7781 no.lu uçuşu ile 19:20'de Antalya'ya hareket ve 20:55'de varış