Türk Hava Yolları'nın TK 70 no.lu uçuşu ile saat 01:55'te hareketle saat 17:05'te Hong Kong'a varış. Gökdelenler diyarı Hong Kong, Çin'e bağlı bir idari bölgedir. Hong Kong'un anavatana dönmesinden bu yana "Bir Ülke İki Sistem", Hong Kong'un Hong Konglular tarafından yönetilmesi ve yüksek düzeyde özerklik gibi ilkeler yerine getirildi. Bir zamanlar "güzel kokulu liman" olarak bilinen ve eski bir İngiliz sömürgesi olduğundan trafiğin soldan aktığı Hong Kong'da para birimi olarak Hong Kong Doları (HK$) kullanılmakta. Bir vergi cenneti ve kapitalizmin Asya'daki başkenti olan bu Şehir/Devlet'te, Çin'de kullanılan Mandarin'den farklı bir dil olarak nitelendirilen Kantonca ve İngilizce resmi diller olarak kabul edilmiş. Kendilerini Çinli olarak nitelendirmemeye özen gösteren buradaki insanlara göre, Hong Konglu olmak bir ayrıcalık olarak kabul edilmekte. Yoğun nüfusü ile Hong Kong, Doğu ile Batı'nın buluştuğu, etkileyici bir şehirdir. Karşılamanın ardından, Hong Kong Adası'nın doğu bölgesinde bulunan otelimize transfer ve yerleşme. Kanton usulü akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.

Hong Kong yaklaşık 236 adadan ve anakaranın bir kısmından oluşmakta. 1842 ve 1997 yılları arasında Birleşik Krallık'a bağlı olan kent, bugün "Hong Kong Special Administrative Region" (SAR) statüsünü kazanıp Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlanan özel bir yönetim bölgesidir. İdari olarak "SAR" gökdelenleriyle ünlü ve tüm bölgeye ismini veren Hong Kong Adası, "dokuz ejderha" anlamına gelen Kowloon ve Yeni Topraklar olan "New Territorries" olmak üzere üç ana bölgeden oluşmakta. Hong Kong, metropolün semalarına yükselen sayısız gökdelenin gölgesi altında kalan egzotik pazarları, "yüzen halkın" yaşadığı tekneleri, Budist tapınakları ve lüks alışveriş merkezleriyle tam bir tezatlar kentidir.

Kahvaltının ardından, şehir turu için hareket ederek Aberdeen limanına transfer. Tayfunlara karşı doğal olarak korunan bu barınakta "Yüzen halk" olarak adlandırılan on binlerce insan Aberdeen limanında ki geleneksel ahşap "sampan" teknelerinde yaşayıp adeta bir yüzen şehir oluşturmakta. Vergilerini yumurta ile ödeme alışkanlıkları olduğu için "yumurta halkı" lakabı verilen "Tanka" insanları binlerce yıldır yaşamını bu şekilde sürdürmekte. Aberdeen limanında "sampan" kayıkları ile geziden sonra, adanın en çok ziyaret edilen, en güzel evlerin bulunduğu Hong Kong Adası'ndaki Victoria Tepesi'ne çıkış. Şimdi füniküler olan "Peak tramvayı" 1888'de yapılmadan önce, burada oturan batılıları hamallar çekçeklerle götürüyordu. Tepeden Hong Kong'un, kowloon'un, Macau'nun ve limanı ile ünlü Aberdeen'in eşsiz manzaralarını görebilirsiniz. Akabinde, buharda pişen bir çeşit mantı olan Hong Kong'un en meşhur yöresel yemeği "Dim Sum" dan oluşan öğle yemeği. Öğleden sonra ise toprak, metal, su, tahta ve ateş olan Feng Shui unsurlarıyla inşa edilen ve Taocu şifa tanrısı Wong Tai Sin'e adanmış ünlü Wong Tai Sin Tapınağı'nı ziyaret. İnanışa göre, bu tapınakta dilenen dileklerin çoğu gerçekleşmektedir. Tapınak ayrıca, Üç Aziz'e (Lord Guandi, Bodhisattva Guanyin ve Patrik Lüzu) ve Konfüçyüs'e de adanmıştır. Konfüçyüsçülük, Budizm ve Taoizm'in nasıl bir arada var olduğunu ve birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini gösteriyor. Son olarak, Tsim Sha Tsui'de ve Hollywood'un "Walk of Fame" yani Şöhretler Kaldırımı'nı örnek alan 457 metre uzunluğundaki, Yıldızlar Bulvarı anlamına gelen "Avenue of Stars" da gezinti.
Akşamüstü, North Point feribot iskelesine transfer ve buradan kuzeyde Kowloon Yarımadası ile güneyde Hong Kong Adası'nı ayıran ve doğal bir liman olan Victoria Limanı (Victoria Harbour) nda iki saatlik tekne gezisi. Gezi sırasında, Uluslararası Finans Merkezleri, Hong Kong Bankası Genel Merkezi, Çin Bankası Kulesi gibi Hong Kong'daki en yüksek binalar; Hong Kong Çarkı; Hong Kong'daki İngiliz Kuvvetlerinin eski ortak karargahı olan Tamar Sitesi ve Galler Prensi Binaları; Lei Yue Mun balıkçı köyü; dünyanın önde gelen kruvaziyer terminallerinden biri Ka Tak terminali; çok amaçlı kapalı arena olan Hung Hom Coliseum; saat kulesi; Hollywood'un "Walk of Fame" yani Şöhretler Kaldırımı'nı örnek alan 457 metre uzunluğundaki "Avenue of Stars" (Yıldızlar Bulvarı) gibi önemli yerleri görebilirsiniz. "Işıkların Senfonisi" (A Symphony of Lights) multimedya gösterisini tekneden izleme. Dünyanın en büyük ışık şovu olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na giren ve Hong Kong'un ışıltısı ve ihtişamını taçlandıran "Symphony of Lights" sizlere büyülü anlar yaşatıcak. Akşam yemeği teknede. Gezinin ardından otele dönüş. Geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Hong Kong'un keşfine devam. İlk olarak, Man Mo Tapınağı gezisi. "Man" kelimesi tam anlamıyla medeni, "Mo" kelimesi ise savaşçı anlamına geliyor. Hong Kong'un en eski tapınaklarından biri olan Man Mo Tapınağı, elinde yazı fırçası tutan edebiyat tanrısına (Man) ve kılıç kullanan savaş tanrısına (Mo) adanmıştır. İki tanrı da insandı. 287 yılında doğan Man, Yuan hanedanlığındaki bir imparator tarafından "Kral-İmparator Man Cheong" unvanıyla onurlandırıldı. Hükümet yetkililerinin hayatlarının kaderi üzerinde yargı yetkisine sahip olduğu söyleniyordu. Kwan ise, 160 yılında Üç Krallık döneminde doğdu. Büyük bir savaşçı olup doğruluk ve sadakatle ilişkilendirildi. Ming hanedanının bir imparatoru tarafından "Savaş Tanrısı Mo" olarak tanrılaştırıldı. Qing Hanedanlığı döneminde zengin Çinli tüccarlar tarafından 1847 yılında inşa edilen tapınak, ibadethane olmasının yanı sıra, Çinliler ile sömürgeciler arasında güvenin zayıfladığı dönemlerde çıkan yerel anlaşmazlıklarda hakemlik görevi de görüyordu. Daha sonra, binasının restorasyonundan dolayı tarafından Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen Eski Merkez Polis Karakolu olan Tai Kwun'nun dıştan görülmesi. Ardından Kowloon'a geri dönerek, meşhur Nathan Road caddesinde gezinti. Yau Ma Tei ve Mong Kok bölgelerindeki Çiçek Pazarı'nın, Yuen Po Kuş Bahçesi' nin ve Yeşim Pazarı' nın keşfi. Kuş pazarı çok özeldir ve Hong Kong'daki diğer pazarlara hiçbir şekilde benzemez. Özellikle yaşlı erkekler bambudan yapılmış el yapımı kuş kafeslerini satarlar veya kafesteki kuşlarını "yürütmek" ve ziyaretçilere göstermek için buraya gelirler. Burası, kuş sahipleri için popüler bir buluşma yeridir. Çin kültüründe yeşim taşı çok önemlidir çünkü yeşim taşı uzun ömür ve iyi sağlıkla ilişkilendirilir. Bu nedenle Yeşim Pazarı uğurlu bir tılsım satın almak için ideal bir yerdir. Yüzlerce tezgah, özellikle kolyeler, yüzükler, küpeler ve bilezikler olmak üzere yeşim taşıyla ilgili her şeyi satmaktadır. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Makao'ya feribotla gitmek üzere feribot terminaline transfer. Bir saatlik bir hızlı feribot yolculuğun ardından, Güney Çin Denizi kıyısında, İnci Nehri Deltası'nın batısında bulunan Makao'ya varış. Portekizce bir ad olan Makao (Macau) nun resmî adı "Çin Halk Cumhuriyeti Makao Özel İdari Bölgesi" olup Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı özel idari bölgedir. Yönetimsel ve ekonomik sistemleri, Çin anakarasındakilerden farklıdır. Yüzölçümü 30 km2 olan Makao, 721495 kişilik nüfusuyla dünyada nüfusun en yoğun olduğu bölgedir. Hong Kong nasıl eski bir İngiliz sömürgesi ise Makao da eski bir Portekiz sömürgesidir. Günümüzde büyük bir tatil beldesi olan Makao, Asya kıtasının en büyük kumar merkezidir. Buradaki kumar endüstrisinin değeri Las Vegas'ın yedi katıdır. Dünyanın en büyük kumarhanelerinden, en etkileyici binalarından bazılarına, Venedik'in Rialto Köprüsü, yarım ölçekli Eyfel Kulesi ve Big Ben gibi yapıların replikalarına, dev hazuvlarda ışık ve şov gösterilerine ev sahipliği yapıyor. Birçok açıdan Las Vegas'a benzese de Doğu Asya'nın kendine özgü tezatlıklarını da içinde barındırıyor. Buradaki devasa kumarhaneler insanı şaşkına çeviriyor. Makao, Çin'de kumarhanelerin yasal olduğu tek yerdir. Kumar, Portekiz hükümetinin özerk sömürgede faaliyeti yasallaştırdığı 1850'lerden beri yasaldır. Makao'ya varışta, gümrükten geçmenin ardından karşılama. Cotai Strip yani kumarhaneler şeridinin keşfi sırasında, Venedik tarzı mimarisi, şık iç mekanları, geniş oyun alanları ve zengin eğlence olanakları ile dikkat çeken "Venetian Macao"yu ziyaret. Gezinin ardından, binasının içinde bir kumarhanenin bulunduğu otelimize yerleşme. Akşam yemeği yerel bir restoranda. Geceleme otelde.

1368-1644 yılları arasında Çin'e egemen olan Míng Hanedanı 1557 yılında topraklarını Portekiz İmparatorluğu'na kiraladıktan sonra Makao, Portekiz'in bir sömürgesi oldu. Portekiz, 1887 yılına kadar halen Çin egemenliği altındaki bu topraklar için yıllık bir kira ödeyerek bu toprakları yönetti; 1887'de ise Portekiz, Çin ile imzaladığı bir anlaşmanın kapsamında Makao'yu daimi olarak kendi sömürgesi gibi yönetme hakkını kazandı. Bu topraklar, 1999 yılında Makao üzerindeki egemenliğin Çin'e devredilmesine kadar Portekiz yönetimi altında kaldı. Makao Uluslararası ticaretin gelişmesinde stratejik öneme sahip karlı ve güvenli bir liman idi. Tarihi caddeleri, konutları, dini ve kamusal Portekiz ve Çin binalarıyla Makao'nun tarihi merkezi, Doğu ve Batı'nın estetik, kültürel, mimari ve teknolojik etkilerinin buluşmasına eşsiz bir tanıklık sunuyor. Makao ayrıca, Çin'deki en eski kale ve deniz fenerine de ev sahipliği yapmakta. Uluslararası ticaretin canlılığına dayalı olarak Çin ile Batı arasındaki en erken ve en uzun süreli karşılaşmalardan birine tanıklık etmekte.

Kahvaltının ardından, modern mimarinin sergilendiği bir ortamda Çin ve Portekiz mirasının eşsiz birleşiminin cazibesini gün boyunca keşfedeceğiniz Dünya Mirası Listesi'ne alınan Makao tarihi merkezinin keşfi. İlk olarak, Makao var olmadan önce de var olan şehrin en eski ve en ünlü tapınağı A-Ma ziyareti. Farklı zamanlarda inşa edilen ve tek bir kompleks içerisinde farklı tanrılara tapınmaya adanmış çok sayıda yapıdan oluşan A-Ma Tapınağı, Konfüçyusçuluk, Taoizm, Budizm ve çeşitli halk inançlarından esinlenen Çin kültürünün örnek bir temsilidir. En eski yapı 1488 yılına tarihlenmektedir. "Makao" isminin, üzerinde A-Ma Tapınağı'nın bulunduğu Çince "A-Ma Körfezi" anlamına gelen "A-Ma-Gau" kelimesinden geldiğine inanılıyor. Aziz Paul Roma Kilisesi'nin harabeleri ise, 1602-1640 yılları arasında inşa edilen ve 1835'teki yangında yok olan Mater Dei Kilisesi'nin cephesine ve kilisenin bitişiğindeki St. Paul Koleji'nin kalıntılarına atıfta bulunur. Şehrin savunma yapılarından ayakta kalan kısım ise, 1569 gibi erken bir tarihte inşa edilmiş olup, liman yerleşimlerinin etrafına savunma duvarları inşa etme geleneğinin bir kalıntısıdır. Geriye kalan granit cephenin barok/maniyerist tasarımı Çin'de benzersizdir. 1617-1626 yılları arasında Mount Hill'in tepesinde inşa edilen Monte Kalesi (Fortaleza do Monte), şehrin başlıca askeri savunma yapısıydı ve 1622 yılında Hollandalıların Makao'yu işgal girişimini başarıyla püskürtmede önemli rol oynamıştı. Makao'daki askeri yapıların tasarımları, güney Çin yetkililerine geniş kıyı şeritlerini savunmak için benzer türde kaleler inşa etmeye başlamaları için ilham verdi. 1888 yılında inşa edilen, geleneksel Çin inançlarını yansıtan küçük ama önemli bir tapınak olan Na Tcha Tapınağı, Aziz Paul Kilisesi'nin harabelerinin yanında benzersiz bir kültürel tezat oluşturarak yerel mirasın bir sembolü olarak durmaktadır. Adı, eski yerel yönetimin simgesi olan Leal Senado Binası (1784) ndan gelen Senado Meydanı (Largo do Senado), yüzyıllardır Makao'nun kentsel merkezi olmuş ve bugün hala kamu etkinlikleri ve kutlamaları için en popüler mekandır. Kendine özgü dalga desenli kaldırım taşlarıyla meydan, uyumlu bir Akdeniz atmosferi yaratan pastel renkli neo-klasik binalarla çevrilidir. Senado Meydanı'ndaki bir diğer mimari harika ise muhteşem barok tarzı Aziz Dominik Kilisesi'dir. Daha sonra, şehrin en iyi korunmuş bölgelerinden biri olan sevimli Taipa Köyü'nün renkli sokaklarında gezinti. Son olarak, 338 metre yüksekliğindeki Makao Kulesi'nin 223 metredeki gözlem noktasından, şehrin 360 derecelik nefes kesen manzarasını ve Çin'in İnci Nehri Deltası'nın büyük bölümünü izleme. Öğle yemeği geziler esnasında yerel bir restoranda. Akşamüstü, Makao havalimanına transfer ve yerel hava yolları ile bir saat 45 dakika süren bir uçuşun ardından Tayvan Adası'nın başkenti Taipei'ye varış. Karşılamadan sonra şehrin merkezindeki otelimize transfer ve yerleşme. Geceleme otelde.

Tayvan Adası'nın ilk yerleşimcileri adaya 8.000 yıl önce geldikleri tahmin edilen ve günümüzde ada nüfusunun yaklaşık %2.3'ünü oluşturan Aborjinlerdir. Çin anakarasından adaya göçler ise 960'tan 1279'a kadar Çin'i yöneten Song Hanedanlığı döneminde başlamış. 1500'lü yıllarda bölgeye gelen Portekizli gemiciler tarafından Güzel Ada anlamına gelen "Ilha Formosa" olarak adlandırılmıştır. 1624 yılında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi adaya üs kurarak pirinç ve şeker kamışı yetiştirmeye başlamıştır. 1626 yılında İspanyol denizciler Tayvan'ın kuzeyine üs kurmaya çalışsa da Hollandalılarca püskürtülmüşlerdir. 1662 yılında Ming Hanedanı General Zheng Chenggong Hollandalıları adadan uzaklaştırarak adanın kontrolünü ele geçirmiştir. 1683 yılında ise Qing Hanedanlığı adanın batısının ve kuzeyinin kontrolünü ele geçirmiştir. O zamandan itibaren, Tayvan'ın bazı kısımları Qing Hanedanı'na daha da entegre oldu. Çin Cumhuriyeti (ROC), 1912 yılında Çin'de kuruldu. O zamanlar, Qing hanedanının Tayvan'ı 1895'te imzalanan Şimonoseki Antlaşması'nın sonucu olarak Japonya'ya devrettiği Tayvan, Japon sömürge yönetimi altındaydı. Kuomintang lideri Çan Kay Şek, bir yandan Japonların ilerlemesini önlemeye çalışırken diğer yandan da komünistlerin kökünü kazımaya çalışmış. Çin Cumhuriyeti hükümeti, Japonya'nın II. Dünya Savaşı'nın sonunda teslim olmasının ardından 1945 yılında Tayvan üzerinde yargı yetkisi kullanmaya başladı. Çin Cumhuriyeti hükümeti, Çin Komünist Partisi ile yaşanan iç savaş sırasında 1949 yılında Tayvan'a taşındı. Savaşı kaybeden Çin Milliyetçi Partisi üyeleri Çin Cumhuriyeti'nin bu ada üzerinde devam ettiğini ilan etmişler ve adanın kuzeyinde yer alan Taipei Çin Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edildi. Günümüzde Çin ifadesi Çin Halk Cumhuriyeti'ni işaret ederken, Çin Cumhuriyeti ise üzerinde yer aldığı adanın adından hareketle Tayvan olarak isimlendirilmektedir.

Kahvaltının ardından, Taipei'nin geçmişini, bugününü ve geleceğini keşfedebileceğiniz şehir turu için hareket. İlk olarak, yaklaşık 700.000 parçadan oluşan dünyanın en büyük antik Çin eserleri ve sanat koleksiyonlarıyle birçok hanedanlığı kapsayan 8.000 yıllık Çin sanat tarihini sergileyen Ulusal Saray Müzesi'ni ziyaret. Daha sonra, gelenek ve modernliğin buluştuğu nostaljik bir bölge olan Dadaocheng'in keşfi. Sokaklardaki retro kafeler ve mağazalar nostaljik atmosferi artırarak burayı, yenilikçi demek olsa da aslında eskiye dönüş anlamını taşan ve gençlerden oluşan "hipster" ler için popüler bir yer haline getiriyor. Dadaocheng'in kalbi, yüz yıldan fazla bir süre önce Taipei'nin en müreffeh yeri olan Dihua Caddesi'dir. Akabinde, Qing Hanedanlığı döneminde Taipei'de inşa edilen beş tarihi şehir kapısından biri olan etkileyici Cheng'en Kapısı ve Taipei'nin en hareketli alışveriş bölgelerinden biri olan Ximending ticaret bölgesi gezileri. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, Budizm, Taoizm ve halk inancının unsurlarını bir araya getiren Taipei'deki en ünlü tapınak olan Bangka Lungshan Tapınağı'nı ziyaret. Ardından, merhum Cumhurbaşkanı Çan Kay Şek Anıt Mezarı gezisi ve muhafızların nöbet değişiminin töreninin izlenmesi. Turun son durağı ise moda tutkunlarının cenneti olan Taipei 101 Mall olacak. "Taipei'nin Manhattan'ı" olarak bilinen Xinyi alışveriş bölgesi, aynı zamanda Taipei'nin akşam manzarası ve nabzının attığı yerleriyle tanınmakta. Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Burç Halife'nin açılana kadar 2004-2010 yılları arasında 508 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binası olan Taipei 101 gökdeleninden şehri farklı bir perspektiften keşfedikten sonra yerel bir restoranda akşam yemeği. Geceleme otelde.

Ada, doğusundaki yüksek dağlar, batısındaki verimli ovalar, ülkenin dört bir yanına dağılmış milli parklar ve ulusal manzara alanları ile çeşitlilik gösterir. Tropik ve subtropik iklim kuşağında yer alması sayesinde bitki örtüsü açısından oldukça zengindir. Beş gün boyunca muhteşem manzaraların yanı sıra, Tayvan'ın çeşitli kültürüne ve tarihine de tanık olacaksınız.

Kahvaltının ardından, Taipei'den otobüsle hareket ederek adanın kalbi olan Güneş Ay Gölü Ulusal Manzara Alanı'na doğru yola çıkış. Üç saatlik bir yolculuğun ardından, adanın en büyük tatlı su gölü olan Sun Moon Gölü'ne varış. Lalu Adası tarafından ikiye bölünmüş olan gölün doğu tarafı yuvarlak güneşe, batı tarafı ise uzun ve dar hilale benzediğinden göle bu isim verilmiştir. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Güneş Ay Gölü çevresinde yapacağınız manzaralı bir turla bu bölgenin en ünlü yerlerinin keşfi. Göl ve çevresindeki kırsal alan, Tayvan'ın 13 ulusal doğal güzellik alanından biri olarak belirlendi. Gezi sırasında, Thao halkının kültürü ve yaşam tarzı hakkında bilgi sunan Ita Thao yerli köyünün keşfiyle Aborijin kültürüyle tanışma. Adaya 4.000 yıl önce yerleştikleri tahmin edilen Tayvan aborjinleri, genetik olarak Malay-Polinezya halklarına akrabadır. Tayvan aborjinleri dağlık bölgelerinde, ovalarda ve kıyı bölgelerinde yaşamaktalar. Bugün bu etnik grup içinde Tayvan hükûmeti tarafından tanınan ve kültürleri koruma altına alınan 16 kabile vardır. Yakın tarihlere kadar, ağırlıklı olarak avcı-toplayıcı bir kabile hayatı sürdürmekteydi. Çinli göçmelerin akınına uğrayıp büyük oranda Çin kültürünü benimsemişlerdir. Çinli yerleşimcilerin baskılarından kendilerini korumayı başaran Tayvan aborjinleri, 1895-1945 yılları arasındaki Japon döneminde, bu kez Japonların uygarlaştırma baskılarına maruz kalmışlar. Kabileler büyük oranda yok olmuş olsa da günümüzde hala aborjin halklarının dinlerinden, kültürlerinden kalıntılara rastlamak mümkün. Köy gezisinden sonra, Chiang Kai-shek'in annesinin anısına yaptırdığı ikonik bir Güneş Ay Gölü simgesi olan, dokuz katı ile Tayvan'ın en yüksek pagodası olan Ci'en ziyareti. Nisan 1971 yılında tamamlanan yapı, 954 metre yüksekliğindeki Shabalan Dağı'nın üzerinde yer almaktadır. Burası gölün panoramik manzarasını görmek için mükemmel bir nokta. Güneş Ay Gölü'nün keşfine, iki önemli tapınak ile devam: Kutsal Rahip Tapınağı olarak da bilinen Xuanzang Tapınağı, Çin kültürüne ve Budizm'in Çin'de yayılmasına büyük katkılarda bulunan ünlü rahip Tang Xuanzang'a adanmış. Mimarisi Kuzey Çin'in saray tarzını yansıtan Wenwu Taoist Tapınağı ise, İlk Ata Kaiji ve Edebiyat Tanrısı'na; Savaş Tanrısı Guan Gong'a ve savaşçı tanrı Yue Fei'ye; ve Konfüçyüs'e adanmış üç ayrı salondan oluşan görkemli bir yapıdır. Gezilerin ardından, akşamüstü Güneş Ay Gölü'nün sakin ortamındaki otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Tayvan'ın en eski şehri ve ilk başkenti olan, tarihi yapıların bolluğu ve derin tarihi mirasıyla ünlü Tainan'a doğru yola çıkış. Adanın güneybatı kıyı ovalarında yer alan Tainan yıl boyunca sıcak bir iklime sahip. 1661yılında Ming Hanedanlığı'na sadık olan Cheng Cheng-kung, Hollandalıları Tayvan'dan kovarak Tainan'da kendi yönetimini kurdu. O zamanlar, Kıta Çini'nden Tayvan'a gelen çok sayıdaki Çinli göçmenler genç şehrin büyümesine katkıda bulundular. 1683 yılında, Qing (Çing) Hanedanlığı Tainan'da Tayvan eyalet başkenti'ni kurdu. 1885 yılında ise Tayvan Çin'in bir eyaleti oldu ve Tainan'ın konumu, bugünkü ismini aldığı Tainan il başkenti konumuna geldi. Tainan, XIX. yüzyılın sonlarına kadar Tayvan'ın politik, ekonomik ve kültürel merkezi olarak kaldı. Tainan'a varışta, XVII. yüzyılda Hollanda Doğu Hindistan Şirketi tarafından Doğu Asya'da inşa edilen en iyi korunmuş büyük kale olarak kabul edilebilen Fort Zeelandia gezisi. XVII. yüzyılda pek çok ülkeden Avrupalılar, ticareti geliştirmek amacıyla Asya'ya yelken açtılar. Formosa, Doğu Asya'nın en önemli geçiş noktalarından biri haline geldi ve Fort Zeelandia uluslararası bir iş merkezi oldu. O dönemde ticaret piyasaları kontrol edecek askeri güce dayandığından, Hollandalılar için Formosa'nın değeri esas olarak stratejik konumundan kaynaklanıyordu. 1661 yılında, Koxinga olarak da bilinen Ming Hanedanı General Zheng Chenggong'un ordusu Zeelandia şehrini işgal etti ve Fort Zeelandia'yı kuşattı. Hollandalılar Şubat 1662'de teslim olunca Tayvan'daki 38 yıllık egemenliklerine son verdiler. Fort Zeelandia'nın doğusunda bulunan "Anping Old Street" boyunca keyifli bir yürüyüş. Hollandalılar tarafından kurulan bu tarihi yer, Tayvan'daki resmi olarak adlandırılan ilk sokaktır. Öğle yemeğinden sonra, Güney Tayvan'ın en kalabalık şehri Kaohsiung'a doğru yola devam. Kaohsiung, 1368-1644 yılları arasında Çin'e egemen olan Ming Hanedanı'nın son dönemlerinde kurulmuştur. Kaohsiung, Tayvan'ın ana liman kenti olması nedeniyle ülke için stratejik öneme sahiptir. Ayrıca Çin Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri Filo Karargahı ve Deniz Harp Okulu'na da ev sahipliği yapmaktadır. Kaohsiung, endüstriyel bir limandan kültürel bir merkeze dönüşmektedir. Kaohsiung'un en ünlü yeri olan devasa kompleks Fo Guang Shan Manastırı gezisi. Fo Guang Shan Budist tarikatı, 1967 yılında kurulduğundan bu yana, bambu ormanlarıyla kaplı bir dağın tepesindeki küçük bir manastırdan Tayvan'ın en büyük Budist manastırı haline geldi. Saygıdeğer Üstat Hsing Yun, Tayvan kökenli Fo Guang Shan Budist tarikatının kurucusudur. Dharma adı olan Hsing Yun, "yıldız bulutu" anlamına gelirken, Fo Guang Shan ise "Buda'nın Işık Dağı" anlamına gelir. II. Dünya Savaşı sırasında yoksulluk ve baskıya katlandıktan sonra hayatını, Budizm'i yalnızca münzevi manastır tarikatlarına değil, halka ait kılmaya adadı. Manastır, Budist lider Hsing Yun'un rehberliğinde uluslararası alanda tanınan bir hac yeri haline gelmiştir. Manastır, Güneydoğu Asya'nın en uzun ayakta duran Buda heykeli olan 36 metre yüksekliğindeki görkemli altın Amitabha Buda heykelini barındırmakta. Manastırda sergilenen her obje ayrı bir güzellikte. Gezinin ardından, şehir merkezinde bulunan otelimize yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, muhteşem kıyı manzarası ile bilinen Kenting Milli Parkı'na doğru hareket. 1982 yılında kurulan Tayvan'ın ilk milli parkı ve tek tropikal milli parkı olan Kenting Milli Parkı, adanın güneyindeki Hengchun Yarımadası'nın ucunu kaplar. Kenting Milli Parkı, toplam 33.268 hektarlık kara ve deniz alanını kaplamaktadır. Birçok gemi kazasının ardından, "Doğu Asya'nın Işığı" olarak da bilinen Eluanpi Feneri, 1883 yılında Qing Hanedanlığı döneminde Tayvan'ın güney ucuna İngiliz bir mimarın yardımıyla inşa edildi. İlk inşa edildiği tarihten itibaren yerel aborjin kabilelerinin düzenli saldırılarına karşı koruma sağlayan koruyucu bir duvara sahip olduğundan dünyadaki sayılı müstahkem fenerlerden biridir. Kenting Milli Parkı, Oscar ödüllü Tayvanlı yönetmen Ang Lee'nin "Pi'nin Yaşamı" (2012) filminin çekildiği yerlerden biridir. Milli parkın keşfi sırasında birkaç mola verilecektir: okyanus dalgalarının aşındırdığı tipik bir mercan resif alanı olan Tayvan'ın en güney ucu ve çömelmiş bir kediye benzediği için kedi burnu olarak adlandırılan Maopitou; kelimenin tam anlamıyla yelken kayası olan ve bir geminin yelkenine veya eski ABD Başkanı Richard Nixon'a benzeyen bir diğer doğal oluşum olan Chuanfan Kayası; Japon sömürge döneminde Tayvan'ın Sekiz Manzarası'ndan biri olarak kabul edilen Qing Hanedanlığı dönemi yapısı olan Eluanpi Deniz Feneri; zamanla yağmur erozyonu ile şekillenen, Pasifik Okyanusu'na bakan mercan kireçtaşı platosu olan Longpan Parkı görülecek yerler arasında. Yerel bir restoranda öğle yemeğinden sonra, yolculuk boyunca dağlar ve deniz arasında sürekli değişen manzaraların tadını çıkarıcağınız güney otoyolu üzerinden Taitung'a doğru yola devam. 2020 yılında trafiğe açılan bu 100 kilometrelik güney otoyolu, sarp dağlar, derin vadiler, yoğun bitki örtüsü ve engebeli kıyı şeridi arasından geçmektedir. Keyifli bir yolculuğun ardından, Japon Sömürge Dönemi'ne kadar uzanan sakin bir termal merkezi olan Zhiben'e varış. Zhiben (Chihpen), Taitung'un yaklaşık 15 kilometre güneybatısında bir kanyonda yer alır. Kanyonun en ucunda güzel bir banyan ormanın bulunduğu yemyeşil bir parkı vardır. Zhiben, kan dolaşımını iyileştirdiği, yorgunluğu giderdiği bilinen ve cildi yumuşak ve ipeksi hale getiren karbonatlı kaplıcalarıyla ünlüdür. Keşif dolu bir günün ardından, odalarda özel kaplıca suyun aktığı küvetin (oda içi onsen) bulunduğu otelimize yerleşme. Günün geri kalan kısmı serbest. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Bugünkü yolculuk adanın bozulmamış son yeri olarak bilinen doğu kıyısı boyunca devam edecek. Yol boyunca Xiaoyeliu, Sanxiantai, Shitiping ve Fanshuliao gibi her biri kendine özgü jeolojik özelliklere sahip en etkileyici manzara noktalarından bazılarının keşfi. İlk durak Xiaoyehliu yani "Küçük Yehliu" olarak da bilinen "Fugang Jeoparkı" olacak. Bu alanın adı, doğal kaya oluşumları ile benzerliğinden dolayı Tayvan'ın kuzey kıyısındaki Yehliu Jeoparkı'ndan gelir. Burada, zamanla aşınma ve deniz erozyonu ile şekillenen bu eşsiz arazi şekillerine yakından görmek mümkün. Daha sonraki durak, "üç ölümsüzün terası" anlamına gelen Sanxiantai olacak. Sanxiantai, mercan resiflerinin bulunduğu bir adadır. Anakarayı adaya bağlayan köprü, Doğu Sahili Ulusal Manzara Alanı'nın önemli bir simgesidir. Bir sonraki durak ise "taş basamaklar" anlamına gelen Shitiping olacak. Bu alan, milyonlarca yıl boyunca deniz suyu tarafından aşındırılmış burunların bulunduğu bir teras. Bu doğal süreç, aşınma platformu, deniz olukları, falezler ve çukurlar yaratarak Shitiping'i açık hava jeoloji sınıfı haline getirmiştir. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, Güney Hualien bölgesinde bulunan bir Amis köyü gezisi. Tayvan'ın en kalabalık yerli kabilesi olan Amisler, Orta Dağ Sırası'nın doğu tarafında ve Pasifik Okyanusu boyunca Taitung ovasında ve çevresinde yaşar. Çoğu düz arazilerde bulundukları çin sadece küçük bir kısmı dağlarda yaşarlar. Han Çinlileri tarafından en çok asimile edilen yerli kabile oldukları için çiftçilik ve sulama konusunda deneyimlidirler. Amisler, çocukların annenin soyadını aldığı ve kocanın evlendikten sonra karısıyla birlikte yaşadığı anaerkil bir topluma sahiptir. Kutsal dağ Cilangsan'a en yakın yerli Amis topluluğudur. Rattan dokuma, içki yapımı, rami dokuma ve şemsiye bitkisi dokuma gibi geleneksel tekniklerin yanı sıra geleneksel yapıları ve sekizgen toplantı salonunu da burada görebilirsiniz. Bunların hepsi yerel kültürlerinin bir parçasıdır. Geziden sonra, Doğu Tayvan'ın en büyük şehri olup Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan Hualien bölgesinin merkezi Hualien şehrin tren istasyonuna transfer ve Yilan şehrine hareket. Bir saat süren konforlu bir tren yolculuğunun ardından akşamüstü Yilan'a varış. Otobüsle Jiaoxi'de bulunan kaplıca otelimize transfer ve yerleşme. Günün yorgunluğu otelin açık hava kaplıca havuzlarında atabilirsiniz. Otelin mineral kaynakları yer altı bikarbonat kaynağından gelmekte olup "güzelleştirici mineraller kaynakları" olarak adlandırılmaktadır. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, Yilan şehrine hareket. Yilan ismi, bu bölgede ilk yaşayanlar Ketagalan aborjin kabilesinden gelmektedir. Yilan nüfusunun büyük çoğunluğunun yaşadığı Yilan Ovası (Lanyang Ovası olarak da bilinir) Taipei'ye oldukça yakın olmasına rağmen, dağlarla Taipei'den ayrılmıştır. Yilan ovası çeltiklerin, yeşil soğan tarlalarının ve meyve çiftliklerinin bulunduğu bir bölge. Yilan şehri ise, Yilan bölgesinin en büyük kentsel merkezidir. Yilan'da bulunan ve oldukça popüler olan Kavalan Damıtımevi'ni ziyaret. Kavalan Tayvan'ın en ünlü ve ödüllü bir viski damıtımevidir. Tayvan subtropikal bir adadır, ancak dağlarda, örneğin Syue Dağı, Xueshan veya Kar Dağı olarak da bilinen Snow Mountain'da kar bulunabilir. Kavalan, Snow Mountain'ın mineral açısından zengin eriyik sularını kaynak olarak kullanır ve yoğun ısı ve nem ile deniz ve dağ esintilerinin eşsiz bir kombinasyonunda yıllandırılır. Tüm bunlar Kavalan'ın bilindiği kalite, yumuşaklık ve meyveli karakteri yaratmak için bir araya gelir. Girişimci Bay Tien-Tsai Lee yeni bir viski vatanı hayal ediyordu ve Tayvan'ın ilk viskisini yaratma tutkusu onu İskoçya ve Japonya'nın kutsal damıtımevlerine götürdü. Kavalan Damıtımevi, ünlü viski uzmanı merhum İskoç kimyager and biyolog Dr. Jim Swan'ın mirasını üstlenen, son derece yetenekli bir araştırma ve geliştirme ekibini bir araya getirdi. King Car Group tarafından desteklenmektedir. Daha sonra, geleneksel sanatları canlandıran dinamik bir müze olan Ulusal Geleneksel Sanatlar Merkezi gezisi. Tayvan halk kültürünün çeşitliliğini sergileyen müze ayrıca Dongshan Nehri boyunca kasaba ve köylerin geliştiği Yilan İlçesi'nin geleneksel yaşam tarzını yansıtmaktadır. 24 hektarlık sanat merkezi kompleksi, bir iç su yolu ile ikiye bölünmüş ve Sahil Bulvarı, Halk Sanatları Bulvarı ve Eğitim Bulvarı adında üç ana caddeye sahiptir. Binalar ve sokaklar Tayvan'daki 1940'lı ve 1950'li yılların geleneksel yaşamını yansıtıyor. Öğle yemeği geziler esnasında yerel bir restoranda. Öğleden sonra, Xueshan (Hsuehshan) Tüneli'ni kullanarak Yilan'dan Taipei'ye hareket. Kar Dağı Tüneli olarak da bilinen bu tünel, Taipei-Yilan Otoyolu üzerinde bulunan Tayvan'ın en uzun tünelidir. Taipei'ye varışta otele transfer ve yerleşme. Alışveriş yapabilmeniz için günün geri kalan kısmı serbest. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltının ardından, otelden erken hareket ederek Tayvan'ın kuzey kıyısına doğru hareket. İlk olarak, ilginç kaya oluşumları ile tanınan Yehliu Jeoparkı gezisi. Doğu Çin Denizi'ne uzanan bir kireçtaşı burnu olan Yehliu Jeoparkı, Kaya kaidesi veya kaide kaya olarak da adlandırılan "mantarkayaları", "satranç tahtası kayaları", "iz fosilleri" (iknofosiller) gibi rüzgar ve denizin şekillendirdiği çok sayıda kaya oluşumuna ev sahipliği yapmaktadır. En dikkat çekici olanların "Peri Ayakkabısı" ve parkın ikonik simgesi olarak kabul edilen "Kraliçe Başı" mantarkayasıdır. Daha sonra, deniz ve dağların muhteşem manzaralarına sahip, dağların eteklerinde gizlenen Jiufen kasabası ile geziye devam. Altın madenciliğinin yaygınlaşmasından önce, başlıca ekonomik faaliyet kafur hasadı ve kafur yağı üretimiydi. Burada 90 tane ocak vardı. Başlangıçta bir köy olan Jiufen, Tayvan'da 1895'ten 1945'e kadar süren Japon yönetimi sırasında bir altın madenciliği kasabası olarak gelişti. Bu dönemde birçok Japon madenci ve aileleri, Jiufen'in eşsiz mimarisini ve altyapısını inşa ettiler. Altına hücum sona erdikten sonra Jiufen düşüşe geçti ve büyük ölçüde unutuldu. 1980'lerde film yapımcıları tarafından yeniden keşfedilince nostaljik bir film setine dönüşen Jiufen popüler bir turizm merkezi haline geldi. Onlarca dükkanlarıyla, çay evleriyle ve fenerlerle süslü olan Jiufen'in cazibe merkezi dar, dolambaçlı, merdivenli sokaklarında serbest zaman. Yerel bir restoranda öğle yemeğinin ardından, otantik ve geleneksel bir çay evinde çay deneyimi. Tayvan kültüründe de çay çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Önemli günlerde çay seramonisi yapılmakta düğünlerde, ibadetlerde, anma törenlerinde çay servisi hep en önemli andır. Jiufen'de geçmişe doğru bu yolculuğun ardından, Shifen'e doğru hareket. Shifen kasabasına varmadan önce, Keelung Nehri'nin yukarı kesimlerinde yer alan adanın en ünlü şelalesi olan Shifen Şelalesi'nin görülmesi. Shifen, Pingxi Tren Hattı'nın ortasında yer almaktadır. Japonlar bu demir yolu hattını 1918 yılında Pingxi Vadisi'ndeki madenlerden kömür taşımak için inşa ettiler. Shifen, hat boyunca gelişen birkaç küçük maden kasabasından biriydi. Shifen İstasyonu "Old Street"in hemen yanındadır. Shifen ayrıca, Tayvan'ın ünlü gökyüzü feneri salma yeridir. Yılın her günü, buraya gelen gezginler dileklerini gökyüzü fenerlerine yazıp tren raylarından gökyüzüne bırakmak için Pingxi demiryolu hattı üzerindeki Shifen'e akın ediyorlar. Sizler de burada dileklerinizi fenerlerin üzerine yazarak gökyüzüne bırakma deneyimleme olanağına sahip olacaksınız. Bu eski geleneğinin keyifini yaşamanın ardından, Taipei Taoyuan Havalimanı'na transfer ve Türk Hava Yolları'nın TK25 no.lu uçuşu ile saat 22:10'da İstanbul'a hareket.

Saat 05:55'te İstanbul Havalimanı'na varış.