Türk Hava Yolları'nın İstanbul Havalimanı'ndan saat 06:05'de kalkan TK2826 no.lu uçuşu ile Trabzon'a hareket. Saat 07:50'de varış.
Karşılama, ardından
Sümela Manastırı istikametinde hareket ve yaklaşık bir saatlik yolculuğun sonunda Sümela Manastırı'na varış.
Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve denizden 1150, vadiden 300 metre yüksekte inşa edilmiş olan Sümela Manastırı Gezisi: Rivayete göre, Bizans İmparatoru I.Theodosius zamanında (375-395), gördükleri bir rüya üzerine biri İstanbul'dan, öbürü de Atina'dan gelen Barnabas ve Sophronios adlı iki rahip mağarada buldukları bir kutsal haç üzerine, mağaranın girişine duvar örerek burayı bir kilise haline getirirler. Bu nedenle Manastır, Hristiyanlar için kutsal sayılan hac noktalarından biri haline gelir. 100 basamaklı, dar uzun bir merdivenle giriş yapılan Sümela Manastırı ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmanın dışında toplam 72 odadan oluşmakta. 18. yüzyılda dini komleksin bir çok bölümü yenilenmiş ve bazı duvarları fresklerle süslenmiş. 19. yüzyılda ise büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en parlak dönemini yaşamış. Duvarlarını süsleyen ve İncil'den sahneleri anlatan fresklerin büyük bir kısmı bu dönemden olmasına rağmen, altlarında bir çok resim katmanı görmek mümkün. Manastır gezisinden sonra, 2032 mt. yükseklite olan ve harika manzaralara hakim
Zigana Geçidi'nde öğle yemeği yiyerek
Kürtün, Örümcek Ormanları Tabiat Parkı'na doğru yola devam. Bu Tabiat Parkı'nda, Avrupa ve Kafkasların en yüksek ve en yaşlı ladin ve göknar ağaçları bulunmakta. Doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen
Örümcek Ormanları'nın içerisinde yer alan
Çağlayandibi Şelalesi, suyun doğal olarak 15 mt. yükseklikten düştüğü ve düşüşü sırasında su damlacıklarının etrafa yağmur etkisi yapması sonucu enfes bir ortam oluşturur. Şelaleyi gördükten ve ormanı gezdikten sonra, yol üzerinde bulunan
Torul Kalesi Cam Seyir Terası'nda, eşsiz manzaraları bir kere daha seyrederek
Gümüşhane'ye varış. Akşam yemeği ve geceleme
Ramada By Wyndham otelde.
Sabah, kahvaltının ardından
Krom Vadisi'ne hareket. Birçok kilise, manastır ve şapel kalıntısının yer aldığı vadi, eski çağlardan beri önemli bir geçiş bölgesi üzerinde konuşlanmış olması ve bölgede bulunan, dönemin ekonomik yapısına yön veren krom madenlerinden dolayı önem kazanmıştır. Bölgede özellikle Rum tüccarların Rusya ile krom madeni ticari yaptığı bilinmektedir. Rumlar ve Türklerin ağırlıklı olarak yaşadığı bölgede İranlı, Alman, Fransız, Macar gibi farklı kültürlerden insanlar da bulunmataydı. 1923 yılında yaşanan mübadelenin ardından, Rumlar geride yüzlerce anıtsal konak, köprü, kilise, manastır, çeşme vb. eser bırakarak göç etmiş ve yerlerini Selanik göçmenlerine bırakmıştır. Ancak onlar da bölgeyi kendilerine uygun bulmayınca, Krom Vadisi zamanla tahrip olmuşdur. Vadide bulunan en önemli eser
İmera Manastırı veya
Aziz John Prodromos Manastırı'dır. 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan bu manastırın üç nef ve üç apsisi bulunmaktadır. Yapının kapısındaki taş söve, üç kademeli frizle süslenmiştir. Frizlerde üzüm salkımları, geometrik motifler ve stilize bitkisel motifler yer almaktadır. Vadiyi gezdikten sonra,
Gümüşhane'ye geri dönüş. Öğle yemeğini aldıktan sonra
Karaca Mağarası' na doğru hareket. Varışta, masif kalkerler içerisinde gelişmiş olanı bir fosil mağara olan ve adeta bir yeraltı sarayı görünümüne sahip
Karaca Mağarası gezisi. Denizden 1550 mt. yükseklikteki bu yeraltı sarayı, çok çeşitli renklerde sarkıtlar, dikitler, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, sütunlar, mağara gülleri görünüm ve seyirleri ile görenleri büyülemektedir. Akşamüstü
Gümüşhane'ye geri dönerek
Süleymaniye semtinde ki mahalleleri gezerek, şehrin tarihi dokusunu keşfediyoruz. Akşam yemeği yöresel lezzetleri tadacağımız bir lokatada, geceleme otelde.
Sabah, kahvaltının ardından
Bayburt'a doğru hareket. Yolculuğun buradan itibaren manzaraları çok değişecek. Karadeniz'in yeşillik denizini arkanızda bırakarak, kendinizi bir anda bozkırların ortasında bulacaksınız. Bir saatlik yolculuğun sonunda
Bayburt'a varış ve şehrin keşfi:
Bayburt Kalesi, Dede Korkurt Türbesi, Altıntepe Mağarası. Şehir merkezinde öğle yemeğinin ardından
Baksı Müzesi'ne varış. 2014 Yılı Avrupa Konseyi Müze Ödülü'nü alan Baksı Müzesi'nin kuruluşu, bir gurbetçi çocuğunun, yıllar sonra bütün birikimiyle kendi doğduğu köye geri dönme öyküsüdür. Müze ve etkinlikleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra Konukevi'ne yerleşme ve
Baksı Müzesi gezisi: Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi ile 40 dönümlük bir araziye yayılan Baksı Müzesi, Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen
Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın bireysel düşü olarak 2000 yılında filizlendi. Atölyedeki çalışmalar hakkında bilgi aldıktan sonra çevre gezisi ve
Huykesen ağacı ziyareti. Akşam üstü, gün batımında bozkır manzaralarını arzu ettiğiniz seyredebilmeniz için serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme Konukevi'nde.
Sabah, konukevinde kahvaltının ardından
Erzurum'a hareket. 1,5 saatlik bir yolculuğun sonunda Erzurum'a varış ve şehirdeki Selçuklu eserlerinin keşfi: Her biri 26 metre yüksekliğindeki rengarenk çinilerle süslü iki minaresinden dolayı bu adla anılan
Çifte Minare Medresesi, 1179 yılında Saltukoğulları'ndan Melik Nasirüddin Muhammed Bey zamanında inşa edilen ve ilk dönem İslam Mimarisi'nin sütunlar üzerine oturan düz damlı camileri örnek alınarak Anadolu'da yapılan Ulu Camilerin en eski örneklerinden olan
Ulu Cami ve en büyüğü Emir Saltuk'a ait olduğu düşünülen
Üç Kümbet. Öğle yemeğinden sonra ilk olarak Ermeni Kız Yatılı Okulu olarak yaptırılan, daha sonra 23 Temmuz 1919 da
Erzurum Kongresi'ni toplandığı ve günümüzde
Atatürk Resim Heykel Müzesi olan,
Kongre Binası gezisi ve
Erzurum Kongresi üzerine söyleşi:
Ulusal devlet tezi, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Anadolu günlerinde dört aşamada olgunlaşmıştır. Havza Genelgesi, Amasya Bağımsızlık Bildirisi, Erzurum Kongresi kararları, Sivas Kongresi kararları ve nizamnamesi, neticesinde de Misak-ı Milli kararı. Bu dört aşamadan sonra ''Tam Bağımsızlık'' kararı ortaya çıkmıştır. 23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi, tek katlı Sansaryan Ermeni Okulu'nda, Şiran (Gümüşhane) Müftüsü Hasan Fahri (Polat) Efendi'nin (1874-1950) Türkçe duası ile açıldı ve 7 Ağustos'ta kongre kapanırken : ''Milli sınırlar içinde vatan bölünmez ve parçalanmaz bir bütündür. Manda ve himaye kabul edilemez. Geçici hükümet milli kongrede kurulacaktır'' ana prensipleri kabul edilmişti. Ardından şehir merkezinde serbest zaman ve Havalimanı'na transfer.
Türk Hava Yolları'nın Erzurum Havalimanı'ndan saat 19:00'da kalkan TK2709 no.lu uçuşu ile İstanbul Havalimanı'na hareket. Saat 21:00'da varış.