YURT DIŞI TURLAR
Diyarbakır'dan Harran'a

Anadolu Medeniyetleri'nin beşiği Mezopotamya'nın kapılarına unutulmaz bir yolculuk. Dört günlük kısa bir sürede, Diyarbakır'ın benzersiz bazalt Surları'ndan Ulu Cami'ye, Hasankeyf'den Midyat'a, Mor Gabriel Manastırı'ndan Darül Zafer Han'a, Dana Antik Kenti'nden Mardin'in taş sokaklarına, Karahantepe'den Göbeklitepe'ye ve Harran'a çok renkli bir keşif gezisi sizleri bekliyor. Kültürel zenginlikler açısından çok zengin olan bölgenin mutfak lezzetleri de damaklarınızda eşsiz tatlar bırakacak. Bütün bunların üstüne Şanlıurfa'da göreceğiniz Balıklıgöl, hanlar ve çarşılar, taş yapılar ve dar sokakların yanısıra muhteşem koleksiyonların sergilendiği Arkeoloji Müzesi, yolculuğu unutulmaz kılacak...
TURUN ÖZELLİKLERİ
- Diyardakır'dan başlayıp, Şanlıurfa'da sona erecek bir yolculuk;
- Diyarbakır, Midyat, Mardin, Karahantepe ve Göbeklitepe'nin keşfi;
- Dara Antik Kenti ve Harran gezileri;
- Şanlıurfa'da Sıra Gecesi;
- Yerel mutfakların tadımı;
- Tüm turların ve akşam yemeklerinin dahil olduğu bir yolculuk
1. Gün İstanbul - Diyarbakır - Hasankeyf - Midyat
Sabah, Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan, saat 06.45'deki Pegasus Hava Yollarının PC 2380 uçuşuyla Diyarbakır'a hareket. Saat 08.40'ta Diyarbakır'a varış ve karşılama. Dicle kıyısındaki, 2. Gün Mor Gabriel Manastırı - Dara Harabeleri - Darulzaferan Manastırı - Mardin
Sabah, kahvaltının ardından Midyat'ın eski mahallelerinin keşfi: Şehrin taş evlerle çevrili sokakları adeta bir film stüdyosunu andırmakta. Evlerin içinde, devlet konukevi gibi çok iyi restorasyon görmüş ve bir çok film çekiminde kullanılmış olanlarıda bulunmakta. Kendinizi Mezopotamya uygarlığının derinliklerinde hissedeceğiniz bu gezintiden sonra Telkari Gümüşcüler Çarşısı' nda bir mola ve ardından Mor Gabriel Manastırı'na hareket. Yayvantepe yakınlarında bulunan manastırın yerleşimi 1600 yıl öncesine dayanır. Temelleri ilk olarak M.S. 397 yılında Mor Samuel ve Mor Şemun adında iki Süryani rahip tarafından atılmış. Midyat Platosu'ndaki manastır yaşamının en eskisi olduğu için, yüzlerce rahibi barındıracak büyüklükte inşa edilmiş. Bu ilginç manastırın keşfinden sonra, Dara Antik Kenti'ne doğru yola devam. Tarihte Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Dara, İmparator Anastasius'un girişimleriyle 505 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu'nun doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı bir garnizon kenti olarak kurulmuş. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti'nin çevresi 4 kilometrelik bir surla korunmakta. İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne konuşlanmış. Kent içinde bulunan, kilise, saray, çarşı, zindan, tophane, su bendi kalıntıları ve Geç Roma Dönemi'ne kadar uzanan mağara evleri gördükten sonra Mardin'e doğru yola devam. Varışta Darulzaferan Manastırı'nın ziyareti: M.Ö. 4000 yılından bugüne dek ayakta kalmış olmasına rağmen Mezopotamya'daki manastırlar arasında en sağlam yapıya sahip olanıdır. Halen Süryani Kilisesi'nin önemli dini merkezlerinden biri olan manastırın kuruluşundan önce burada, günümüzde Mor Hananyo Kilisesi'nin doğu köşesinde görülebilen bir Güneş Tapınağı'nın mevcudiyeti bilinir. Bu yapının, düz taşlardan oluşan ve hiç bir birleştirici malzeme kullanmadan tutturulabilmiş tavanı çok ilginçtir. Daha sonra otele yerleşme. Akşam yemeği, yerel bir restoranda yöresel lezzetlerin tadımı. Geceleme otelde.3. Gün Mardin - Karahantepe - Göbeklitepe - Urfa
Sabah, kahvaltının ardından, camileri, kiliseleri, manastırları, türbeleri ve kendine has mimarisi ile Medeniyetler ve kültürler beşiği olan Mardin'in ve Mazı Dağı'nın yamaçlarında, adeta Mezopotamya Ovası'nın üzerinde uzanan sarı kalker taşıyla yapılmış evlerinin yarattığı çok özel atmosferinin keşfi: İlk olarak, Mardin merkezde bir zamanlar Süvari Kışlası ve sonrasında da Vergi Dairesi Binası olarak hizmet veren tarihi binada sergilenen mardin'deki yaşamı anlatan fotoğrafları, yaşam alanlarını ve eşyaları göreceğiniz Sakıp Sabancı Kent Tarihi Müzesi ve aynı binanın birinci katında bulunan Dilek Sabancı Sanat Galerisi; Ardından, 1890 yılında Şatana ailesi tarafından Ermeni mimar Lole'ye yaptırılıp Mardin sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Postahane Binası; 14.yüzyılda, son Artuklu Sultanı Melik Necmettin İsa tarafından yaptırılan ve rasathane olarak da kullanılan, dilimli kubbeleriyle dikkat çeken Zinciriye Medresesi; 12.yüzyılda, Artuklular döneminde inşasına başlanan ve Akkoyunlu Sultanı Cihangir'in oğlu Sultan Kasım tarafından 15. yüzyılda tamamlanan tıp eğitimininde verildiği Kasımiye Medresesi; Mardin'in simgesi olan ve yapılışı 12.yüzyılda, Artuklu dönemine kadar uzanan Ulu Camii; Kırklar Kilisesi olarak da bilinen ve tarihi 6. yüzyıla kadar uzanan, günümüzde Ortodoks ibadethanesi olarak hizmet eden Mor Behnam Kilisesi gezileri; şehrin kültürünü en güzel şekilde yansıtan Mardin evlerini yakından göreceğiniz dar sokaklarında ve Baharatçılar, Bakırcılar Çarşıları'nda dolaşma ve öğle yemeği için serbest zaman. Ardından, 1997 yılında keşfedilen ve Tek Tek Dağları Milli Parkı içerisinde bulunan Karahantepe'ye doğru hareket. Kazıları 2019 yılında başlayan Karahantepe çok yeni ziyarete açıldı. 250'den fazla ve yüzeylerinde insan ve hayvan tasvirleri yer alan, Göbeklitepe'dekilere benzer dikilitaşı yüzeyden kısmen görmek mümkün. Burada pek çok insan tasviri ön plana çıkıyor. Geziden sonra, 4. Gün Urfa - Harran - Istanbul
Sabah, kahvaltının ardından, 2015 yılında açılan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ziyareti. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesi'nden oluşan Haleplibahçe Müze Kompleksi, 34 bin metrekarelik kapalı alanıyla Türkiye'nin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyor. Göbeklitepe, Nevalı Çori, Akarçay Tepe, Hassek Höyük, Gre Virike, Lidar Höyük gibi höyüklerin her biri uygarlık tarihinin mihenk taşlarını oluşturuyor. Şanlıurfa'da özellikle 1960'lı yıllardan beri yapılan Baraj Kurtarma Kazıları ile çok önemli arkeolojik eserler keşfedildi. Çağdaş müzecilik anlayışı ile kurulan yeni Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde bu höyüklerin her biri, gerek kazı hikayesi gerekse eserleri ile, bölgede uzun yıllar çalışmış ve bu kazılarda görev almış deneyimli bilim insanlarının desteği ve katkısı ile özel tasarlanan bir mekan içerisinde sergilenmekte. Müze gezisi ardından Balıklı Göl gezisi. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın sembolü haline gelmiş. Balıklı Göl gezisinden sonra, Urfa'nın tarihi dokusunun keşfine kapalı çarşı, eski taş sokak ve evler, Gümrük Han'la devam. Ardından, öğle yemeği için serbest zaman ve Urfa yakınlarında bulunan Harran'a hareket. Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan M.Ö. 2.000 başlarına ait çivi yazılı tabletlerde rastlanır. M.Ö. 2.000'in ortalarına ait Hitit Tabletleri'nde, Hitit'lerle Mitanni'ler arasında yapılan bir anlaşmaya Harran'daki Ay Tanrısının (Sin) ve Güneş Tanrısının şahit tutulduğu belirtilmektedir. Harran, Kuzey Mezopotamya'dan gelerek batı ve kuzeybatıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmasında dolayı Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu'dan Mezopotamya'ya Mezopotamya'dan da Anadolu'ya olan ticaret binlerce yıl Harran üzerinden yapılmıştı. Bu da burada zengin ve köklü bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuştur. Harran, Ay, Güneş ve Gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin ( Sabiizm ) önemli merkezi olmasıyla tanınırdı. Bu nedenle Harran'da Astronomi ilmi çok ilerlemişti. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi Harran Ekolü'dür. Bugün, şehri besleyen ırmaklar kurumuş olduğundan, sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5000 yıllık tarihi, tipik evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları ile ayakta durmaktadır. Tipik toprak evleri ve harabeleri gezdikten sonra Urfa'ya geri-dönüş. Gülhan Restoranda en lezzetli yöresel kebabları tadacağınız erken akşam yemeği ve daha sonra Şanlıurfa Havalimanı'na transfer. Pegasus Hava Yolları'nın PC 2421 Sefer sayılı uçuşu ile saat 21.25'deki uçuşu ile İstanbul'a hareket. Saat 23.15'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na varış ve seyahatin sonu.Midyat: Kasr-ı Nehroz Otel Butik Otel
Tripadvisor'a Git



Mardin: Darius Konağı Butik Otel
Tripadvisor'a Git



Şanlıurfa: Dedeman Şanlıurfa 5 *
Tripadvisor'a Git



Rezervasyon Şartları:
Covid-19 salgınının neden olduğu kargaşadan dolayı, 2021 ve 2022 senelerine özel olarak tura kayıt şartlarında değişiklikler yaptık:Talebiniz üzerine tura kaydınız opsiyonlu olarak tutulacak ve münferit olarak, adınıza alımlarını yapacağımız uçak biletlerinizi tedarik ettiğinizde tur rezervasyonunuz kesinlik kazanacaktır. Tur ücretini,
* Turun uçak biletleri, talep ve bilet ödemenizi gerçekleştirdiğiniz gün münferit olarak kesilerek size ulaştıralacaktır. Herhangi bir iptal durumunda, biletinizin iadesini doğrudan havayolu şirketinden, onların belirlediği şartlarda talep edebilirsiniz. Ancak, ilerleyen tarihlerde münferit uçak bilet fiyatları değişiklik gösterebileceği için, bilet taleplerinizi öncelikle yapmanız size avantaj sağlayacaktır.
Ücrete dahil olan hizmetlerimiz
- 1, 2, ve 4. gün, sizler için özel hazırlanan akşam yemekleri;
- 3. Gün sıra gecesini izleyeceğiniz akşam yemeği;
- Yemeklerinde su ve kahve ikramı;
- Programda belirtilen otellerde geceleme ve kahvaltı;
- Konforlu araç ile seyahat;
- Rehberlik hizmetleri.
- Tüm bahşişler ( Tur Rehberi Bahşişi hariç) ;
- Seyahat sigorta paketi.İptal ve Sağlık içerikli Seyahat Sigorta Paketi*.
Ücrete dahil olmayan hizmetlerimiz
- İstanbul/Diyarbakır ve Urfa/İstanbul uçuşları;
- Programda belirtilmeyen geziler;
- Ören yerleri girişi için müze kart;
- Öğlen yemekleri;
- Tur lideri bahşişi;
- Her türlü kişisel harcama.
* PoloTurizm özel seyahat sigorta paketi tüm seyahat ücretlerine dahil olup, ilk ödemeyi yaptığınız anda size verilen poliçe, Polo Turizm Seyahatleri'ne katılan yolcuların tamamını kapsar. Poliçenin: