Beypazarı & Ankara & Eskişehir

Nallıhan Kuş Cenneti'nin harika manzaraları ve Osmanlı kent geleneğinin en güzel ve yaşayan örneklerinin başında gelen Beypazarı ile başlayan yolculukta, Modern Ankara' nın, tarihin derinliklerinden gelen Kültür Mirasları' ndan Cumhuriyet'in eserlerine kadar uzanan geniş kültür yelpazesinin keşfi ve 30 Ağustos'da Anıtkabir ziyareti, hissedeceğiniz heyecanları sadece bir bölümünü oluşturacak. Ardından, bir çok efsaneye konu olmuş "Eşşek Kulaklı Kral Midas" ve meşhur "Gordion Düğümü" ile hafızalarda yer eden, buğday tarlaları ortasındaki Frigya Başkenti Gordion ve inanılmaz derecede iyi korunmuş "Tümülüs" ünün keşfi seyahatin bir başka ayrıcalığı olacak. Buna, ilginç kaya oluşumlarıyla Frig Vadisi'ni ve son yılların gelişen kenti Eskişehir'in eski yaşam alanları ile müzelerini de ekleyince, kısa sürede çok renkli bir yolculuk yapmış olacaksınız. Modern müzeciliğin önde gelen örneklerini tanıyacağınız seyahatte: Ankara'da gezeceğiniz, sergilediği müthiş antik eser koleksiyonu ile "Erimtan Müzesi", sanayi eserleri ile "Ankara Rahmi M. Koç Müzesi", Eskişehir'de ise, şaşırtıcı mimarisi ve sergilenen koleksiyonları ile Bilbao'daki Guggenheim Müzesi'ni hiç de aratmayacak "Odunpazarı Modern Müzesi" gezileri, yolculuğun en şaşırtıcı keşifleri olacak... Ülkemizin modern ve tarihi yüzlerini birlikte keşfedebileceğiniz bir yolculuk...

TURUN ÖZELLİKLERİ

  • Konforlu özel otobüs ile, 1 kişiye 2 koltuk ayrılarak seyahat,
  • 18 kişiyle sınırlı grup,
  • 30 Ağustos'da Anıtkabir ziyareti,
  • Nallıhan Kuş Cenneti ve Beypazarı ghezileri,
  • Ankara Müzeleri ve Tarihi Semtleri'nin keşfi,
  • Eskişehir ve Frig Vadisi gezileri,
  • Eskişehir, Odunpazarı Modern Müzesi gezisi,
  • Konforlu Oteller'de konaklama,
  • Zengin yöresel mutfak ve deniz ürünleri ağarlıklı menü seçimi.

28 Ağustos 2020 Cuma İstanbul - Nallıhan - Beypazarı

Saat 07.00 de Taksim, Dünyanın Renkleri bürosunun önünden, saat 07.30 da da Kadıköy Tepe Nautilus AVM Yanı (Ayrılık Çeşme Metro İstasyonu İspark Otoparkı) önünden Beypazarı' na doğru hareket. Yolda mola vererek, bölgeye gelen ilk Türkler'in yerleştiği Göynük'e varış. Şehirde Akşemsettin Türbesi, Romalılar döneminden beri kullanılmakta olan hamam ve Zafer Kulesini gezdikten sonra, Nallıhan Kuş Cenneti'ne doğru yola devam. Kısa bir yolculuktan sonra, Akdere Köyü' nde, keşli cevizli erişte gibi yöresel yemeklerden oluşan öğle yemeği. Daha sonra, Nallıhan'da durarak Nasuh Paşa Cami'ni, Kocahan'ı, Tarihi Belediye Binası'nı ve Eski Halk Evi'ni görüp, kısa bir mesafe sonra Yunus Emre'nin hocası Tapduk Emre'nin türbesini de ziyaret ederek Kuş Cenneti'ne doğru yola devam. Bu doğal cennette 180'in üzerinde kuş türü yaşamakta. Göçmen kuşların konaklama yeri de olan bölgede, gölü çevreleyen dağların renkli görüntüleri muhteşemdir. Bu manzarayı seyretmek için molanın ardından, adeta yaşayan bir müze olan ve Osmanlı mimarisinin bozulmamış örneklerini göreceğiniz Beypazarı'na hareket. Tarihte, Kayı Boyu'nun ilk yerleştiği yerlerden olan Beypazarı Osmanlı Devleti'nin tımarlı sipahi merkezlerinden birisiydi. Istanbul, Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret noktası oluşturuyordu. Varışta Hıdırlık Tepesi'nden şehrin panoramik görüntüsünü seyredip, ardındanda şehrin tarihi merkezindeki evleri ve camileri yakından göreceğiniz bir yürüyüş. Şehirdeki üç bini aşkın konağın beşyüzden fazlası restore edilmiş. Bu turizm hareketi Beypazarı'nda örnek bir kalkınma modeli oluşturup, şehirdeki işsizliği sona erdirmiş. Yürüyüş esnasında meşhur Alaaddin Sokak'ta, ev hanımlarının yaptığı ve sattığı tarhana, makarna, el işleri ve takı ürünlerini görebilirsiniz. Beypazarı Yaşayan Müzesi'ni ve Suluhan Kervansarayı'nı da gezdikten sonra otele yerleşme. Akşam yemeğinde Beypazarı'na özgü oğmaç çorbası, güveç, etli yaprak sarma ve 80 katlı baklavanın tadımı. Geceleme Beypalas Hotel'de.

29 Ağustos 2020 Cumartesi Beypazarı - Ankara

Sabah, kahvaltının ardından Ankara'ya hareket. Bilinen tarihi en az onbin yıl öncesine uzanan Ankara'da, günümüze kadar Hititler, Frigyalılar (başkentleri Gordionu bu gezide keşfedeceksiniz), Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar ikamet etmiş ve 1923 senesinden beri de Türkiye Cumhuriyeti başkenti olmuş. Köklü tarihi, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve bugün modern Türkiye'nin başkenti olması sebebiyle bir çok kültürel zenginliğe sahip olan Ankara'yı anlayabilmek için, tarihi şehrin etrafında yerleştiği kaleyi ve burada yerleşik bir çok müzeyi detaylıca gezmek gerekecek. Varışta geziye, "Res Gestae Divi Augusti" olarak bilinen ve ilk Roma imparatoru Augustus'un yaptığı işlerin dökümünü yapan yazıtın tapınak duvarı üzerine kazınmış olduğu Agustus Tapınağı'ndan ve Hacıbayram Camii'nden başlayıp, ilk olarak, 1921 yılında Atatürk'ün bir Eti Müzesi kurma fikrinden hereketle, Akkale Burcu'nda oluşturulan ve Türkiye'nin en güzel müzelerinden biri olup 1997 yılında Avrupa'da Yılın Müzesi seçilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunan eşsiz eserlerin keşfi ile devam ederek, kendinizi sadece Ankara'nın değil, Anadolu'nun tüm tarih mirasının içinde bulacaksınız. Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar, kronolojik sırayla sergilenen bu eserleri, Ankara Kalesi surlarına bitişik olan Mahmut Paşa Bedesteni ile Kurşunlu Han'da yerleşik olan müzede gördükten sonra, hemen yanında bulunan, Çengelhan'da, Safranhan brasserie'nin muhteşem Ankara manzarasını seyrederek öğle yemeği. 1522'de, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Mihrimah Sultan'ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından yaptırılmış ve çeşitli dönemlerde Ankara'nın meşhur tiftiklerinin depolandığı mekan ve zaman zaman da tabakhane olarak kullanılmış olan Çengelhan, 1990 yılında vefatına kadar, Anadolu Beylerbeyi Karacapaşa'nin torunu Raife Kocabeyoğlu-Öngen'in mülküydü. Daha sonra, Koç Vakfı tarafından kiralanıp, restore edilerek, Ankara'nın ilk sanayi müzesine döşüştürüldü. Müzede, 1850'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan araçlar, ilk daktilo, ilk televizyon gibi çeşitli elektronik araçlar, denizcilik, havacılık, karayolu taşımacılığı gibi alanların geçmişine ait objeler sergilenmekte olup çoğu Rahmi Koç koleksiyonundan bağışlanmıştır. Yemekten sonra müzeyi gezip, Ankara Kalesi'ne giderek, kale etrafında konumlanan eski şehrin keşfi. Ankara Kalesi'nde ve Saman Pazarı'nda, eski evleri ve ticarethaneleri göreceğiniz keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra, bölgedeki son keşif Erimtan Müzesi olacak. Bu küçük fakat son derece sevimli müzede, neredeyse tümü Anadolu kökenli, yaklaşık iki bin taşınır eserden oluşan, özel bir arkeoloji koleksiyonunu göreceksiniz. MÖ üçüncü binden Bizans Dönemi'ne kadar uzanan bir zaman dilimini kapsayan koleksiyondaki cam eserler (şişeler, kaseler, sürahiler, bardaklar, az sayıda bilezik ve yüzük) ve mühür kazınmış yüzük taşları ile sikkeler şaşkınlık verecek güzellikte olup görülmeye değer. Geziden sonra, Samanpazarı'nın dar sokaklarından Ulus'a kadar yürüyerek, otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme Raisson Blu Hotel'de.

30 Ağustos 2020 Pazar Ankara - Gordion - Eskişehir

Sabah, kahvaltıdan sonra, Cumhuriyet'imizin en büyük simgesi olup Atatürk'ün yaşadığı döneme tanıklık edecek ve bizlere o günlerin hatıralarını yeniden yaşatacak olan bir çok eşya ve belgenin sergilendiği muhteşem yapıt Anıtkabir gezisi. Ardından, Kurtuluş Savaşı'nda cuma namazlarının kılındığı yer olduğu için Namazgâh Tepesi olarak anılan yerde, Cumhuriyet Dönemi'nin önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından tasarlanıp, inşa edilen Ankara Etnografya Müzesi gezisi. Müzenin önünde bulunan bronzdan yapılmış at üzerinde Atatürk heykeli 1927 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılmıştır. Müze 1930 senesinde ziyarete açılmış, 1938 yılında Atatürk'ün vefatından sonra, müzenin iç avlusu 15 yıl süreyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun geçici istirahatgahı olmuştur. Gezinin ardından öğle yemeği ve efsaneler şehri Antik Gordion'a hareket. Frigya'nın tarihî başkenti olan Gordion, Polatlı yakınlarında yer alan Yassıhüyük' te bulunmakta. Burada gezeceğiniz, efsanelerde bahsedilen Eşşek Kulaklı Frigya Kralı Midas'a ait olduğu düşünülen Tümülüs Mezar, bu yolculukta keşfedeceğiniz en ilginç yerlerden biri olacak. Uzun bir tünelden geçerek ulaşacağınız antik mezarda, kalın kütüklerle çevrili mezar odası bulunmakta. Burada bulunan eşyaları, bir gün önce, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde görmüş olacaksınız ancak yerinde görecekleriniz yinede çok heyacan verici olacaktır. Bununla birlikte, göreceğiniz müzede sergilenen eserler ile ayçiçeği ve buğday tarlalarının ortasında müthiş bir manzara oluşturan antik kentin ve tümülüslerin görüntüsü hafızalarda unutulmaz bir iz bırakacaktır. Bu keşiften sonra yola devam ve akşam üstü Eskişehir'e varış. Otele yerleşme. Akşam yemeği şehirde, neşeli ve lezzetli bir restoranda. Geceleme Abacı Konağı Hotel'de.

31 Ağustos 2020 Pazartesi Frig Vadisi - Eskişehir

Sabah, kahvaltının ardından, Seyitgazi yönünde hareket. Kısa bir yolculuktan sonra Seyitgazi'de bulunan Seyit Battal Gazi Külliyesi ve Türbesi gezileri. Burada bulunan türbe ve cami 1207-1208 yıllarında hüküm süren Anadolu Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın annesi Ümmühan Hatun tarafından, 720-740 yıllarında sıklaşan akınlarda Bizans'a karşı büyük kahramanlıklar gösteren ve 720 yılında Mesih kalesi olarak bilinen bölgede şehit düşen efsanevi halk kahramanı Seyyit Battal Gazi adına yaptırılmış. Geziden sonra Frig Vadisi'ne doğru yola devam. M.Ö. 9. yy'larda Kafkaslar'dan Anadolu'ya göç eden Frigler Kütahya, Afyon ve Eskişehir arasında kalan Dağlık Frigya Bölgesinin tüf kayalarından oluşan vadilerine yerleşmişler. Buralardaki kayaları oyarak özgün bir mimari ortaya çıkarmışlar ve yaptıkları eserler kendilerinden sonra gelen medeniyetlere misal teşkil etmiş. Frig dönemi kaya anıtlarının ortak özellikleri, bezemelerindeki ve süslemelerindeki zenginlik, üçgen alınlık ve içerisinde Ana Tanrıça heykeli bulunan kaya nişlerdir. Burada Frig kaya fasadlarının en görkemli örneği olan Midas (Yazılıkaya) Anıtı' nın keşfi: Üzerinde, Frig dilinde yazılı "Midai" sözcüğü nedeniyle bu isimle anılan ve 17 metre yüksekliğindeki cephesi geometrik motiflerden oluşan zengin bir bezeme ile süslenmiş bu anıtın merkezinde kapıyı simgeleyen büyük bir nişe, dini törenlerde Ana Tanrıça heykelinin konulduğu düşünülmekte. Bereketi simgeleyen Ana Tanrıça inancı Hitiler gibi Frigler de benimsemiştir. Yazılıkaya bölgesinin, Frigler için önemli bir kutsal merkez olduğu şüphesizdir. Anıt volkanik bir kayalığın üzerine kazınmış. Anıt ve çevresini gezdikten sonra, bir kır lokantasında öğle yemeği. Yemekten sonra Eskişehir'e geri dönüş ve Odun Pazarı'nda gezinti. Eskişehir'in ilk yerleşim yeri olan Odunpazarı'nın evleri, Türk mimarisinin en güzel örneklerindendir. Ahşap çatılı ve rengarenk boyalı bu kerpiç evler, şehrin tarihi havasını çok iyi yansıtmakta. Bu gezi esnasında, 16. yüzyıl Osmanlı eseri olan Kurşunlu Külliyesi ve içinde yeralan, ebru, hat gibi el sanatlarının yapıldığı Eskişehir Sanatları müzesi ile Lületaşı Müzesi, Atlıhan El Sanatları Çarşısı görülecek yerler arasında. Daha sonra otelde kısa bir dinlenme ve akşam yemeği için Porsuk Çayıkıyısına hareket. Bayatçık Deresi ve Kızıltaş suyundan beslenen Porsuk Çayı, Sakarya Nehri'nin en uzun koludur. Burası Eskişehir'in en hareketli bölgesi sayılabilir. Özellikle akşam, çevre ışıklarıyla farklı bir güzellik kazanmakta. Çevredeki bir lokantada, lezzetli meze ve ızgaralardan oluşan akşam yemeği. Geceleme otelde.

01 Eylül 2020 Salı Eskişehir - İstanbul

Sabah Odunpazarı'nda son gezinti. Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi ile Çağdaş Cam Sanatları Müzesi gezileri. Ardından yolculuğun en keyifli, keşiflerinden biri olacak Odunpazarı Modern Müze gezisi. Mimar ve sanat koleksiyoneri Erol Tabanca'nın yönetim kurulu başkanı olduğu Polimeks'in ana sponsorluğunda, Japon mimar Kengo Kuma'nın, Odunpazarı'nın geçmişinden ilham aldığı ve eskiden odun ticaretinin yapıldığı bölgenin tarihine bir saygı duruşu niteliğinde ahşap malzemenin kullanıldığı modern tasarımıyla gerçekleşen müze, 7 Eylül 2019 da şehrin ve ülkenin sanat hayatına kazandıldı. Müzenin kalıcı koleksiyonu da Erol Tabanca'nın kişisel resim, heykel, enstalasyon ve yeni medya sanatı çalışmalarından oluşuyor. Ancak, misafir sanatçıların çalışmalarını veya geçici sergileride görmek mümkün. Müze gezisi, özel rehber anlatımıyla yapıldıktan sonra, OMM INN Hotel'in restoranında öğle yemeği. Yemekten sonra, Tülomsaş'da, Türkiye'nin ilk yerli otomobili olan Devrim Arabası'nın görülmesinden sonra İstanbul'a doğru yola devam. İzmit Körfezi'ni köprü ile geçerek, saat 20.00 civarı, önce Kadıköy'e ve ardından da Taksim'e varış ve yolculuğun sonu.
Beypazarı: Beypalas Otel 3 * Superior
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Ankara: Radisson Blu Ankara 4 *
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Eskişehir: Abacı Konak Otel Özel Kategori
Tripadvisor'a Git
video thumbnail
video thumbnail
video thumbnail
Rezervasyon Şartları:
Talebiniz üzerine tura kaydınız opsiyonlu olarak 7 gün tutulur. Bu süre sona ermeden toplam tur bedelinin % 25 ini kapsayan ön ödemeyi yaptığınız takdirde rezervasyonunuz kesinlik kazanacaktır. Opsiyon süresi sonunda ön ödeme yapılmadığı takdirde talebiniz otomatik olarak iptal edilecektir. Bakiye, yurtiçi gezilerde seyahatin başlamasından 30 gün öncesine kadar, yurtdışı gezilerde seyahatin başlamasından 45 gün öncesine kadar tamamlanmalıdır. Ödemelerin belirtilen süre içinde yapılmaması durumunda rezervasyon iptal olmuş sayılır.
Ücrete dahil olan hizmetlerimiz
  • Konforlu özel tur otobüsüyle 1 kişiye 2 koltuk ayrılarak seyahat;
  • 1., 2., 3. ve 4. gün akşam yemekleri;
  • 1., 2., 3., 4. ve 5. gün öğle yemekleri;
  • Programda belirtilen otellerde geceleme ve kahvaltı;
  • Urla'da zeytinyağı tadımı;
  • Rehberlik hizmetleri;
  • Tüm bahşişler ( Tur Rehberi Bahşişi hariç* ) ;
  • Seyahat sigorta paketi.
Ücrete dahil olmayan hizmetlerimiz
  • Ören yerleri girişi için müze kart;
  • Programda belirtilmeyen geziler;
  • Tur lideri bahşişi**;
  • Her türlü kişisel harcama;



* Turlarımızda, sizin takdirinize bağlı olduğunu düşündüğümüzden dolayı ücrete dahil etmediğimiz Tur Rehberi bahşişi için , bu turda kişi başına 100 TL düşünmek gerekir.