16 Mayıs 2020 Cumartesi İstanbul - Basel - Eguisheim - Colmar

Pegasus Hava Yolları ile, Sabiha Gökçen Havaalanı'ndan saat 11:20'de hareket ederek saat 13:35'de İsviçre-Fransa sınırında bulunan Basel-Mulhouse hava limanına varış. Özel tur otobüsüyle Fransa'nın Kuzeydoğusunda bulunan ve "Fransa'nın en güzel köyleri" labeli taşıyan çiçek diyarı
Eguisheim'a hareket. 1989'dan beri ulusal çiçeklendirme yarışmasının Büyük Ödülü'ne sahip ve Avrupa çapındaki yarışlarında derece alan köyde gezinti. Daha sonra
Colmar'a doğru yola devam. Colmar IX. yüzyıllara dayanan zengin bir kültürel mirasa sahip. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun kurucusu Charlemagne (Karolus Magnus) ve diğer Karolenj krallarının bir sayfiye yeri olmakla birlikte Colmar, ressam Martin Schongauer (1445-1491), Matthias Grünewald (XVI. yy.), dünyaca meşhur Özgürlük Heykeli'nin mimarı heykeltıraş Auguste Bartholdi (1834-1904), "Hansi" olarak tanınan yazar, suluboya ressamı ve karikatürist Jean-Jacques Waltz (1872-1951) gibi ünlü sanatçıların doğum yeridir. Ardından yürüyerek yapılacak olan tarihi şehir turu için hareket.
Belediye binası, Eski Gümrük Meydanı ve Binası, Pfister Evi, Aziz Martin Katedrali ve Küçük Venedik anlamına gelen "Petite Venise" semtini keşfedeceksiniz. Geziden sonra otele yerleşme ve serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
17 Mayıs 2020 Pazar Haut Koenigsbourg Şatosu - Bergheim - Riquewihr - Colmar

Kahvaltıdan sonra, Şarap Yolu'nun tam ortalarında yer alan ve olağanüstü bir konuma sahip Haut Koenigsbourg Şatosu gezisi için hareket. Ormanlarla çevrili
Haut Koenigsbourg Şatosu Alsace Vadisi'ne hakim 700 metrelik bir dağın tepesinde konuşlanmış. XII. yy'da Hohenstaufen sülalesi tarafından inşa edilen şato XV. yy'da Habsbourg'lara geçer. 1633'ten sonra terk edilen şato 1899'da Selestat şehri tarafından Alman İmparator Wilhelm II von Hohenzollern'e hediye edildikten sonra mimar Bodo Ebhardt dev bir restorasyonu üstlenir. Şato'yu gezdikten sonra, Şarap Yolu'nun şirin bir kasabası olan
Bergheim'e doğru yola devam. Bergheim'de kısa bir gezinti. Ardından, enfes bir Alsace kasabası ve Şarap Yolu'nun incisi olan
Riquewihr'e hareket. Yürüyerek şehrin keşfi. XVI. yy'da Riesling şaraplarının sayesinde zengin olan Riquewihr'in eski evleri, sokakları ve surları hala ilk günkü ihtişamını korumakta. Riquewihr'de 1 saat öğle yemeği molası Daha sonra Colmar'a dönüş. İstediğiniz gibi dolaşabilmeniz ve son alış verişleri yapabilmeniz için masal görünümlü tarihi şehirde serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
18 Mayıs 2020 Pazartesi Bad Säckingen - Rhein Şelaleleri - Stein am Rhein - Konstanz Gölü - Bregenz

Sabah kahvaltının ardından,
Ren Nehrini takip ederek Konstanz Gölü istikametinde yola çıkış. Bir buçuk saat sonra
Bad Säckingen şehrinde mola. Bu şehrin ilk yerleşimi 6.yüzyıla kadar uzanır. Nehrin iki yakasında kurulu olan bu yerleşim bir yakası Almanya, öbür yakası ise İsviçre'dir. Bu iki yakayı, ilk inşası 13.yüzyıla uzanan, üstü kapalı, ahşap bir köprü birleştirir. Köprünün bir ayağındaki 14.yüzyıla uzanan kilise de görülmeye değer. Bundan sonraki durak ise, çok yakındaki
Ren Şelaleleri olacak: 23 mt. yükseklik ve 150 mt. genişliğindeki bu şelalenin ortasındaki kireçtaşı kayalığı, şelalenin 17 000 yıl önceki ilk oluşumundan kalmadır. Çok güzel bir manzara sunan şelale Avrupa'nın kendi sınıfındaki en ilginç manzaralarının başında gelir. Şelaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra, kısa bir yolculukla
Stein am Rhein şehrine varış. Bu şehir Ortaçağ özelliklerini çok iyi korumuş. Burada göreceğiniz cepheleri fresklerle kaplı karkas evler Ortaçağ sokak planlarını gayet iyi sergilemekte. Eski şehir surlarıda zaman içinde evlerle adeta birleşmiş. Burada, 1 saat öğle yemeği molası ve ardından iki saatlik bir yolculukla, şirin bir kasaba olan
Bregenz'e varış ve
teleferikle kasabanın yüksek tepelerine çıkış. Buradan harika bir manzara seyredeceksiniz. Bu noktadan İsviçre, Almanya ve Avusturya'yı aynı anda görebilirsiniz. Dönüşte otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme Bregenz yakınlarındaki otelimizde.
19 Mayıs 2020 Salı Bregenz - Liechtenstein - Maienfeld - Davos - St. Moritz

Sabah, kahvaltının ardından, bir saatlik bir yolculukla
Liechtenstein Prensliğinin başkenti Vaduz' a varış. Liechtenstein, İsviçre ve Avusturya sınırlarının arasında yer alır.160 km²'lik yüzölçümü ile dünyanın altıncı küçük devleti ve Özbekistan ile birlikte kendisinin ve komşularının denize kıyısı bulunmayan iki ülkesinden biridir. Hükümet merkezi, 25.000 nüfuslu Vaduz'dur. Şehir merkezinde Vaduz Meydanı, Kale ve Parlamento Binası'nı gördükten ve kısa bir mola verdikten sonra
Maienfeld'e doğru yola devam. Maienfeld yerel şarapları ve
Heidi hikayesi ile Alpler'in en turistik yerlerinden biridir. Gerek yolda, gerekse bu küçük kasabada göreceğiniz manzaralar size adeta bir doğa şenliğini andıracak. Burada kısa bir yürüyüş yaparak muhteşem dağ ve köy manzaralarını doyasıya seyredebilir ve tipik bir dağ evi olan Heidi'nin evini görebilirsiniz. Burada 1 saat öğle yemeği molası. Moladan sonra
Davos'a doğru yola devam. Davos, Landwasser Irmağı üzerinde 1,560 m yüksekte bir kayak merkezidir. 1971'den beri Dünya Ekonomik Forumuna evsahipliği yapan Davos'da bulunan Parsenn pisti dünyanın en iyi kayak pistlerinden biridir. Şehri gezip, keşfettikten sonra, günün son etabı olan
St. Moritz'e hareket. Varışta otele yerleşme ve serbest zaman. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
20 Mayıs 2020 Çarşamba St. Moritz - Zürih - Friburg

Sabah, kahvaltının ardından, göl etrafında gezinti. Ardından
Zürih'e doğru hareket. Zürih'e varışın ardından 1 saat öğle yemeği molası ve şehir gezisi. 408 metre rakımdaki Zürih, aynı adı taşıyan gölün kuzey kıyısında, göl ile Limmat Nehri'nin birleştiği noktada kurulmuştur. Şehrin tarihi merkezi olan Lindenhof, Limmat Nehri'nin doğu yakasında bulunur. Schanzengraben Kanalı, eski şehrin sınırlarını belirler. Bu yapay su kanalı, 17. ve 18. yüzyılda şehrin üçüncü tahkimatı olarak, yıldız biçimindeki surların çevresine savunma amaçlı kazılan çukurların suyla doldurulmasıyla yapılmış. Şehir turunda Avrupanın en büyük saatlerinden birine sahip olan
St. Peter Kilisesi'ni,
Opera Binası'nı ve 12. yüzyıldan kalma
Zürih Katedrali'ni görebilirsiniz. Gezinin ardından,
Limmat Nehri kıyısında kısa bir mola ve
Friburg'a hareket. Varışta otele yerleşme. Akşam yemeği otele yürüyüş mesafesindeki yerel bir restoranda. Geceleme otelde.
21 Mayıs 2020 Perşembe Friburg - Bern - Lozan

Sabah, olağanüstü güzellikte bir ortaçağ şehri olan
Friburg'un keşfi: Ortaçağ'da kurulan ve Katoliklerin oturduğu eski bir ticaret kenti olan Friburg Katolik niteliği ile tanınmıştır. La Sarine Nehrinin derin bir menderesine egemen, korunmalı kesiminde yer alır. Kentin en eski bölümü nehir kıyısından yüksektedir. Eski mahalleler, gotik cepheli evleri, 13-17. yüzyıllar arasında kenti tümüyle çevreleyen surları, kule ve kapı kalıntılarıyla hala ortaçağ görünümünü taşır. La Sarine Nehri üzerinde çeşitli köprüler vardır. Bunların en ünlüsü yedi kemerli Zähringen Köprüsü'dür. Şehir turunda
Friburg Katedrali, Belediye binası ve şehrin eski sokakları görülecek yerler arasında. Daha sonra
Berne hareket ve bu şehrin keşfi: İsviçre'nin dördüncü büyük şehri olan Bern, hem ülkenin hem de Bern Kantonu'nun başkentidir. Şehir 12.yüzyılda kurulduysa da, çevresinde MÖ. 3.yüzyıla kadar uzanan kalıntılar vardır. 1405'de meydana gelen büyük yangında, şehrin orijinal ahşap evleri tamamen kül olunca, yerlerine şu anda eski şehirin karakteristiği haline gelmiş olan yarı ahşap ve daha sonra da kumtaşından evler yapılmış. Bern'in Ortaçağ'dan miras kalan tarihi merkezi
Altstadt, üç tarafı Aare Nehri ile çevrili bir tepede yerleşik olup, İsviçre'nin en yüksek katedralini, bir çok tarihi kiliseyi, köprü, çeşme ve tarihi yapıyı içinde barindıran bir UNESCO dünya mirasıdır. Şehir turu esnasında
Bern Katedrali, İsviçre Parlamento Sarayı, Hapishane Kulesi gezilecek yerler arasında. Şehir merkezinde 1 saat öğle yemeği molası. Bern'in keşfinden sonra, 1923 senesinda imzalanan Lozan Anlaşmasıyla çok yakından tanıdığımız
Lozan şehrine hareket.
Cenevre (Leman) Gölü'nün kuzey kıyısında bulunan ve bir Galya-Roma limanı olan Lozan şehri Vaud Kantonu'nun başkentidir. Gölden yükselen yamaçlara kurulu bu sakin şehir, muhteşem bir göl manzarasına hakimdir. Lozan, İsviçre'nin düzenli ve zengin şehirlerine iyi bir örnek oluşturur. Temiz yolları, yemyeşil bahçeleri, hareketli göl kenarıyla huzur aşılayan bir şehirdir.
Notre-Dame Katedrali, Rumine Sarayı (dışardan),
Louve Meydanı, Beau Rivage Oteli (Lozan Anlaşmasının yapıldığı) ve
eski şehrin tarihi sokakları ile Ouchy Liman Bölgesi gezisi ardından yarım saatlik bir yolculukla
Lozan merkezinde ki otele yerleşme. Akşam yemeği şehirde. Geceleme otelde.
22 Mayıs 2020 Cuma Montreux - Evian les Bains - Yvoire

Sabah, kahvaltıdan sonra
Montreux'ye hareket ve keşif turu: Tanınmış şarkıcı
Fredy Mercury yaşamının büyük bir bölümünü burada geçirip, burada da hayata veda etmişti. Şehrin merkezinde sanatçının bir anıtı bulunmakta. Anıtın bulunduğu meydanda kısa bir fotoğraf molası. 1936 senesinde Boğazlar'dan geçişleri bir düzenleme altına alan
Monteux Anlaşması bu şehirdeki Fairmont otelinde imzalanmıştı. bu otelde de kısa bir fotoğraf molasından sonra
Chillon Şatosu gezisi. 12.yüzyılda inşa edilen bu görkemli şato hiç bir zaman alınamadı ama anlaşmalarla el değiştirdi. Hala çok iyi muhafaza edilmiş bir durumda olan şatonun içi de dışı kadar ilginç. Şato gezisinden sonar, şehir merkezinde 1 saat öğle yemeği molası ve ardından yarım saat mesafede bulunan
Evian le Bains'e hareket. Fransız ihtilali döneminde keşfedilen bu termal kaynak Napoleon tarafından kullanılınca tanınmış. Ardından Avrupa sosyetesinin tatil yeri haline gelmiş. Şehirde yapacağımız gezide ilk termal kaynak olan
Cachat Çeşmesi görülecek yerler arasında. Daha sonra
Yvoire kasabası'na hareket. Öğleden sonranın kalanını gölün kıyısındaki bu şirin kasabada geçireceğiz. Kasabanın dar ve şirin sokaklarını keşfedebilmeniz için serbest zaman. Akşam erken bir yemek için buluşma ve gölün kıyısında son akşam yemeği. Ardından otele yerleşme. Geceleme otelde.
23 Mayıs 2020 Cumartesi Cenevre

sabah kahvaltısından sonra,
Cenevre'yi keşfetmek üzere otelden hareket.
Cenevre Gölü kıyısında yer alan şehir, Zürih' den sonra ülkenin en yüksek nüfuslu ikinci şehri olup Cenevre Kontonu'nun başkentidir. Rhône Nehri'nin Cenevre Gölü'nden çıkışında konumlanmıştır. Bir kültür şehri niteliği içerir ve içinde barındırdığı enternasyonal örgütlerden dolayı kozmopolit bir yapısı vardır. Aynı zamanda da zengin ve pahalı bir kenttir. Şehir turu ilk olarak
Birleşmiş Milletler Sarayı'ndan başlıyacak. 1929 - 1937 yılları arasında inşa edilmiş olan görkemli beyaz dev bir yapıdan oluşan saray, İkinci Dünya Savaşı sonunda Paris'te Versay Antlaşması ile kurulmuş olan Milletler Cemiyeti'ni barındırmaktaydı. Bu örgütün dağılmasından sonra Birleşmiş Milletler'in Cenevre Ofisi'ne dönüştü. 45 hektarlık Ariana Parkı'nın içerisinde yer alan saray, yüzyıllık ağaçlarla çevrili olup bahçesinde tavus kuşları dolaşmaktadır. Sarayın sahibi bu binayı şehre bağışlarken bahçesinde tavus kuşlarının daima özgürce dolaşmalarını şart koşmuştu. Sarayı dışından gördükten sonra
Aziz Pierre Katedrali' ne doğru geziye devam. 12.yüzyılda başlanıp, inşası yüz yıl süren Katedral, Roma, Gotik ve Neoklasik mimari sitillerinin karışımından oluşmakta. 1536 yılında reform hareketlerinin sonucu olarak Protestan mezhebine ait bir katedrale dönüştürülmüş ve tüm iç dekorasyonu sadeleştirilerek sadece vitray süslemeli camları bırakılmış. Aziz Peter Katedrali'nin kuzey kulesine çıkan 157 basamağı tırmanarak muhteşem bir Cenevre ve Leman Gölü manzarası izleyebilirsiniz. Ardında Cenevre'nin sanat merkezi olan
Neuve Meydanı'nda 1 saat öğle yemeği molas. Daha sonra Général-Guisan Rıhtımı'na giderek Cenevre'nin simgesi olan
fıskiyenin (Jet d'Eau) görülmesi. Göl üzerindeki bu fıskiye saatte 200 kilometrelik bir hızla 500 litre suyu 140 metre yüksekliğe fışkırtmakta. Şehir turunun ardından otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
24 Mayıs 2020 Pazar Cenevre - Annecy - Chamonix

Sabah, öğlene kadar dinlenmeniz veya Cenevre'yi keşfetmeye devam etmeniz için serbest zaman. Öğleden sonra,
Fransız Alpleri'nin İncisi diye anılan
Annecy'ye gitmek ücere yola çıkış. Şehrin içinden geçen iki kanal ve Thiou Nehri, zaman zaman gezginlerin şehri Fransız Venedik'i diye adlandırmalarınada neden olur. Öğleden sonra, Annecy şehir turu: İlk olarak 12.yüzyıldan kalma bir kilise olduğu düşünülen
Annecy Şatosu. Semnoz Dağı'na sırtını dayayan ve şehrin tepesinde yeralan bina, bir çok kere yangın geçeirdikten sonra, tadilat görüp, kışla olarak kullanılmış ve günümüzde de bir müzeye dönüştürülmüş. En eski bölümü olan Kıraliçe Kulesi harika bir eski şehir ve göl panoramasına hakimdir. Daha sonra, şehrin en tanınmış ve Fransa'nın en çok fotoğrafı çekilen binalarının başında gelen
Palais de l'isle gezisi. 12. yüzyılda nehrin üzerinde ki bir adacıkta bir kale, hatta nehirden geçenlerden haraç almak için bir gümrük binası olarak, inşa edilen bu bina, zaman zaman da hapishane olarak kullanılmış ve günümüzde de bir müzedir. Ardından, St Maurice Kanalı üzerine 15. yüzyılda inşa edilmiş
Aziz Maurice Şapeli gezisi. Dominikenlere ait olan bu şapelin Savoy Gotiği tarzında oldukça ilginç bir çatısı vardır. Şehrin tarihi merkezinde serbest zaman ve ardından
Chamonix'e hareket. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
25 Mayıs 2020 Pazartesi Chamonix - Mont Blanc - Torino

Sabah, Chamonix şehir merkezinde, özellikle güzel dükkanları keyifle gezeceğiniz bir moladan sonra, tren istasyonundan bineceğimiz zincirli dağ treni ile nefes kesen manzaraların ortasından geçerek, buz denizini göreceğimiz Bellevue'ya kadar uzanan iki saatlik bir panaromik gezi. Bu tren gezisi esnasında, bulutların müsade ettikleri ölçüde, 4 bin metrenin üzerinde heybetli bir dağ silsilesi ile ulaştığı 4792 metre ile Avrupa'nın en yükseği olan muhteşem
Mont Blanc'ın zirvesini görebilirsiniz. Chamonix'ye dönüşte öğle yemeği için 1 saat mola. Ardından 1965 senesinde açılan ve 11.6 km uzunluğunda olan meşhur
Mont Blanc Tüneli'nden geçerek Torino'ya doğru yola devam. Alp Dağları ile Po Nehri'nin aktığı Po Ovası arasında yer alan
Torino, ihtişamlı geçmişini yansıtan Roma, Barok, Rokoko, Neo Klasik hatta Art Nouveau dönemleri mimarisiyle bir açık hava müzesini çağrıştırmakta. XVIII. yüzyılda Piemonte-Sardinya Krallığı'nın başkenti olan Torino, kısa sürede Avrupa'nın en önemli şehirlerinden birine dönüşüp, 1861-65 yılları arasında Birleşik İtalya'nın ilk başkenti ünvanını kazanmış. Son yüzyılda ise hızla sanayileşen kent, İtalya'nın önde gelen üretim merkezlerinden biri haline gelmiş. Savoia Hanedanı'nın başkenti olan Torino ve Piemonte bölgesi
tarafından Kültür Mirası ilan edilen 15 kraliyet konutu barındırmakta. Savoia Kontluğu'nun devamı olan Savoia Düklüğü Piemonte-Sardinya Krallığı ve İtalya Krallığı'nın çekirdeğini oluşturmuş. Şehre varışta, 1659 -1675 yılları arasında Dük II. Carlo Emanuele tarafından Barok mimari tarzında bir av köşkü olarak inşa ettirilmiş
Venaria Reale Sarayı gezisi. Torino'nun merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Savoia Hanedanı'nın gücünü ve dükün şanını yansıtan Venaria Reale Piemonte'nin en büyük sarayıdır. Ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde
26 Mayıs 2020 Salı Torino

Sabah, kahvaltının ardından, otelden yürüyerek hareketle tarihi şehir turu: İlk olarak, Antik Roma kalıntılarının bulunduğu Porta Palatina'nın yanındaki, İsa'nın çarmıha gerildikten sonra bedenine sarıldığına inanılan keten bezi barındıran
Duomo di San Giovanni Katedrali'ni ziyaret;
Sabah, kahvaltının ardından, otelden yürüyerek hareketle tarihi şehir turu: İlk olarak, Antik Roma kalıntılarının bulunduğu Porta Palatina'nın yanındaki, İsa'nın çarmıha gerildikten sonra bedenine sarıldığına inanılan keten bezi barındıran
Duomo di San Giovanni Katedrali'ni ziyaret;
Dünya Mirası Palazzo Reale Kraliyet Sarayı ve Puccini'nin ünlü operası La Bohème'in 1 Şubat 1896'da ilk kez sahnelendiği
Teatro Regio'nun bulunduğu
Piazza Castello'nun keşfi; bu meydana açılan ve Eski Sanatlar Müzesi'ni barındıran,
Dünya Mirası, zarif Palazzo Madama Sarayı gezisi; kafeleri ve prestijli dükkanlarıyla Via Roma Caddesi; İtalya'nın ilk parlamentosuna ev sahipliği yapan
Dünya Mirası Palazzo Carignano'nun bulunduğu Piazza Carignano'yu gördükten sonra, şehir merkezinde 1.5 saat öğle yemeği molası. Ardından, Torino'nun simgelerinden biri olan, tasarım harikası
Mole Antonelliana'nın ve içinde yer alan Sinema Müzesi' nin önünden geçerek
Via Po caddesi, Piazza Vittorio Veneto, Ponte Vittorio Emanuele Köprüsü ve
Fiume Po Nehri'ni görerek
FIAT şehri olarak anılan ve uzun yıllar yüz binlerce ailenin geçimini bu işden sağladığı yerleşim bölgesi
Lingotto'nun keşfi için otobüsle hareket. Önemli bir sanayi ve ulaşım merkezi olarak da tanınan ve XX. Yüzyılın başından beri FIAT
(Fabbrica Italiana Automobili Torino) fabrikasına ev sahipliği yapan Torino, İtalya otomotiv endüstrisinin kalbini oluşturmuş. Fiat fabrikaları, yönetim merkezini burada bırakıp üretimi başka bir bölgeye taşıyınca, dev FIAT fabrikasının yeniden tasarlaması ile Lingotto alışveriş, otel, kültür, sanat ve iş merkezinden oluşan dev bir komplekse dönüştürülmüş. Burada bulunan
"Museo dell'Automobile" gezisi: Bu müze, motorlu binek ve yarış araçlarından oluşan bir asırlık gelişimi, estetiği ön planda tutarak çok güzel sergilemekte. Bu keyifli gezinin ardından, eski FIAT fabrikasının karşısında açılan enogastronomiye adanmış gastronomi cenneti "Eataly" de serbest zaman. Daha sonra, otele dönüş. Akşam yemeği, şehirde bir restoranda. Geceleme otelde.Palazzo Reale Kraliyet Sarayı ve Puccini'nin ünlü operası La Bohème'in 1 Şubat 1896'da ilk kez sahnelendiği
Teatro Regio'nun bulunduğu
Piazza Castello'nun keşfi; bu meydana açılan ve Eski Sanatlar Müzesi'ni barındıran, zarif
Palazzo Madama Sarayı gezisi; kafeleri ve prestijli dükkanlarıyla Via Roma Caddesi; İtalya'nın ilk parlamentosuna ev sahipliği yapan
Dünya Mirası Palazzo Carignano'nun bulunduğu Piazza Carignano'yu gördükten sonra, şehir merkezinde 1.5 saat öğle yemeği molası. Ardından, Torino'nun simgelerinden biri olan, tasarım harikası
Mole Antonelliana'nın ve içinde yer alan Sinema Müzesi' nin önünden geçerek
Via Po caddesi, Piazza Vittorio Veneto, Ponte Vittorio Emanuele Köprüsü ve
Fiume Po Nehri'ni görerek
FIAT şehri olarak anılan ve uzun yıllar yüz binlerce ailenin geçimini bu işden sağladığı yerleşim bölgesi
Lingotto'nun keşfi için otobüsle hareket. Önemli bir sanayi ve ulaşım merkezi olarak da tanınan ve XX. Yüzyılın başından beri FIAT
(Fabbrica Italiana Automobili Torino) fabrikasına ev sahipliği yapan Torino, İtalya otomotiv endüstrisinin kalbini oluşturmuş. Fiat fabrikaları, yönetim merkezini burada bırakıp üretimi başka bir bölgeye taşıyınca, dev FIAT fabrikasının yeniden tasarlaması ile Lingotto alışveriş, otel, kültür, sanat ve iş merkezinden oluşan dev bir komplekse dönüştürülmüş. Burada bulunan
"Museo dell'Automobile" gezisi: Bu müze, motorlu binek ve yarış araçlarından oluşan bir asırlık gelişimi, estetiği ön planda tutarak çok güzel sergilemekte. Bu keyifli gezinin ardından, eski FIAT fabrikasının karşısında açılan enogastronomiye adanmış gastronomi cenneti "Eataly" de serbest zaman. Daha sonra, otele dönüş. Akşam yemeği, şehirde bir restoranda. Geceleme otelde.
27 Mayıs 2020 Çarşamba Torino - Santa Margherita - Portofino - Cenova

Sabah, küçük fakat o kadar da ünlü Portofino 'ya hareket. Barolo, Barbaresco, Alba, bağlarının bulunduğu bölgenin yakınlarından, tepelerdeki üzüm bağlarının, kasabaların etkileyici manzaraları içinden geçerek Santa Margherita'ya varış ve kısa bir tekne yolculuğuyla Portofino'ya geçiş. Şair Guy De Maupassant XIX. yüzyılda, İtalyan "Rivyerası"nda, doğa parkı ve deniz rezervi ile sınırlı, Portofino'yu tarif ederken, "Hilal şeklinde, sakin bir koyun kenarına uzanan küçük bir köy" diye yazmıştı. Eski deniz kültürü, lüksü ve Akdeniz kişiliği ile tanınan bu muhteşem deniz sayfiye yeri, her zaman artistlerin ovdüğü, ünlülerin ve yazarların çok sevdiği yerler arasında oldu. İnternasyonal sosyetenin buluşma noktası Piazzetta Portofino'nun sembolü olurken, karakteristik renkli evleri ile liman, denizcilik geleneklerini simgeleyen tarihi merkezinin ikonasıdır. Denizcilkte bu kadar becerikli oldukları için yerli halkı Yunanlılar ve Romalılar tarafından "Delfini" yani "yunuslar" olarak adlandırılmaktaydılar. Portofino'da 1 saat öğle yemeği molası ve ardından Cenova'ya doğru yola devam. Varışta, ince bir kıyı şeridi üzerine kurulan Cenova'nın
Dünya Mirası Listesi'ne alınan tarihi merkezini gezisi. Tarihinin yanı sıra zengin sanat, müzik, gastronomi ve mimari geleneklerinin sayesinde Cenova 2004 yılında Avrupa kültür başkenti oldu. Art Nouveau binalarıyla Piazza de Ferrari meydanı; Carlo Felice Tiyatrosu; Via Garibaldi caddesi; "Palazzo Ducale" dukalık sarayı; San Lorenzo Katedrali; "Piazza Fontane" Çeşme Meydanı; "Rosso", "Bianco" ve "Doria-Tursi" saraylarıyla "Strada Nuova" Sokağı görülecek yerler arasında. Gezi sırasında Kristof Kolomb'un doğum yeri olan Cenova'nın ünlü denizcilk tarihini ve kültürünü de öğrenme imkanı bulacaksınız. Ardından otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
28 Mayıs 2020 Perşembe Cinque Terre

Sabah,
Dünya Mirası Listesi' nde yer alan
Cinque Terre Milli Parkı'na doğru hareket. "Beş Toprak" anlamına gelen Cinque Terre falezlerin üzerine konumlanmış, birbirinden güzel beş köyden oluşmakta. Cinque Terre'nin eşsiz ve büyüleyici manzaralarının arasından trenle geçerek eski balıkçı kasabalarınında yürüyerek keşfi: yüksek evleriyle
Riomaggiore'den başlayıp, ünlü
"Via dell'Amore" yani "aşk yolu" nu yaya olarak takip ederek üzüm bağlarıyla kaplı tepeleriyle hatırlanan
Manarola'ya varış. Akabinde,
Monterosso Al Mare' de 1 saat öğle yemeği molası ve son
Vernazza'nın keşfi. Akşam üstü Cenova'ya geri dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
29 Mayıs 2020 Cuma Cenova - Sanremo - Menton - Monaco - Nice

Sabah, otelden Nice istikametinde hareket. Yaklaşık ikibuçuk saatlik bir yolculuğun sonunda, bir zamanlar şarkı yarışmalarıyla meşhur olan
Sanremo'ya varış. Ligurya denizi kıyılarında, çiçeklerle donanmış, antik bir Roma Köyü. Sevr anlaşması burada hazırlanmış. Yine son Osmanlı Padişahı VI.Mehmet 1926 da burada vefat etmiş. Bu şirin kentin gezisine, ilk yerleşim yeri olan
La Pigna'nın çevresinden başlayarak eski şehrin son derece sempatik küçük sokaklarını,
San Siro Meydanı'nı ve
Katedrali'ni,
Ortodoks Kilisesi'ni gezerek, ana caddesi olan Corso Giacomo Matteotti'de sebest zaman. Ardından,
Fransa'nın incisi diye adlandırılan
Menton Kasabası'nda kısa bir gezinti. Daha sonra,
Monaco Prensliği'ne doğru yola devam. Varışta, 1 saat öğle yemeği molası ve yaklaşık iki kilometre karelik kayalık bir alana kurulu Monaco'da küçük turistik tren ile yapılacak tur esnasında şehrin en güzel ve en ilginç yerlerinin görülmesi: Place d'Armes Meydanı; lüks yatları ile Herkül Limanı; otomobil yarışı Grand Prix Formula 1'in düzenlendiği ve piste dönüştürülen caddeler; Casino Meydanı ve lüks otelleri ile Monte Carlo; şehir merkezi; Grimaldi Hanedanının sarayı, Katedral ve devlet bakanlığı binası yer aldığı tarihi şehir… Ardından, Kaptan Cousteau'nun müzesi olarakta tanınan Okyanus Bilimleri Müzesi, botanik bahçeleri ve Grace Kelly'nin mezarının bulunduğu katedral ziyaretleri. Son olarak da şık caddeleri, lüks butikleri ve otelleri ile dünya jet sosyetesinin kumar merkezi olan Monte Carlo'yu yürüyerek gezme. Akşamüstü, tünelleri ve nefes kesen uçurumları ile "Corniche de la Riviera" üzerinden Nice'e varış. Akşam yemeği yerel bir lokantada. Geceleme otelde.
30 Mayıs 2020 Cumartesi Nice - Eze - İstanbul

Sabah, otobüsle hareket ederek,
Villefranche ve
Cap Ferrat'nın büyüleyici manzaraları eşliğinde Nice'in doğusunda,
kartal yuvası gibi konuşlanmış ortaçağ kasabası Eze'ye varış. Köyün dar sokaklarında, pitoresk evlerin arasında bir gezinin ardından parfüm üretiminin önemli isimlerinden Fragonard fabrikasının butiğinde parfüm, sabun, aromatik yağ ve kozmetik gibi bölgeye has ürünlerini tanıma imkanı. Ardından, şehir merkezine dönüş ve Nice'in tarihi mahallesi olan Vieux Nice'te, 1 saat öğle yemeği molası. Öğleden sonra, nostaljik bir atmosfere sahip
Vieux Nice'i yürüyerek tanıma:
Çiçek ve antika pazarlarının kurulduğu
Cours Saleya; yan yana dizilmiş küçük dükkânları ve renkli evleri ile dar sokaklar;
Barok mimarisi kiliseler ve
Opera Binası. Şehrin tanınmıs cadde ve meydanlarında gezintiden sonra, saat 16.00 da havaalanına transfer ve 18.20 deki Türk Hava Yolları uçuşuyla İstanbula hareket ve saat 22.15 de İstanbul Havalimanı'na varış.