25 Eylül 2020 Cuma Kuşadası - Samos (Sisam)

Sabah saat 08:00'de Kuşadası Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı önünde buluşma. Gümrük çıkış işlemlerinin ardından 09:00'da Kuşadası'ndan hareketle saat 10:15 sularında
Pythagorion limanına varış ve tur aracıyla Ada'nın idarî başkenti olan
Vathi'ye hareket. Şehir merkezinin, ticaretin kalbi olan ana caddenin ve tarihi yapıların yaya olarak keşfi. Yolun sonunda,
Aslanlı Meydan'da yeniden tur aracına binerek Ada'nın iki şarap kooperatifinden birinin mahzeni bünyesinde yer alan şarap müzesi ziyareti. Müzede üretim ile ilgili bilgi edinip, Samos'un dünyaca ünlü Muscat (Misket) şaraplarının tadımı. Daha sonra, Ada'nın kuzeybatısına doğru yola koyularak plajları ve deniz ürünleri lokantaları ile ünlü
Kokkari'ye varış. Köyü yaya olarak gezdikten sonra öğle yemeği molası. Yemekten sonra, Ada'nın antik çağlardan 1913'e kadar başkentliğini yapmış olan Pythagorion kentine geri dönüş. Eski adı
Tigani (tava) olan kente bu isim daire şeklindeki sahanlara benzerliğinden ötürü verilmiş. Ancak 1957'de alınan bir kararla kentin adı, orada M.Ö 6.yy'da doğmuş olan ünlü matematikçi ve
filozof Pythagoras'a (Pisagor) ithafen Pythagorion olarak değiştirilmiş. Pythagorion'a varışta önce otele yerleşme. Daha sonra, yaya olarak şehir turu:
Âşıklar sokağı, Loulourgas Logothetis Kulesi, Katedral, Pisagor heykeli bu gezi sırasında göreceğimiz başlıca eserler olacak. Akşam yemeği limanda bir tavernada. Geceleme Pythagorion'da, otelde.
26 Eylül 2020 Cumartesi Samos - Patmos

Sabah, kahvaltının ardından, saat 09:00 feribotuyla
Patmos Adası'na hareket. 10:35 sularında Patmos'a varış. Bu Ada,tarıma olanak tanımayan kayalık yapısı ve içme suyu kaynaklarının yok denecek kadar az olması nedeniyle, Roma İmparatorluğu döneminde ölüme mehkûm edilenlerin sürgüne gönderildiği bir kayalıktı. Günümüzdeki şöhretini ise, burada yaklaşık iki yıl sürgünde yaşayıp, bu arada
Apocalypse (Vahiy) isimli eseri yazmış olan, Hz.İsa'nın havarilerinden
İncilci Yahya'ya borçlu. Patmos, bu tarihî yaşanmışlığın ışığında, Hristiyanlar için bir hac yeri ve kültür turizminin kilometre taşlarından biri olarak önem taşıyor. Ada'daki Ortaçağ köyünün adı
Chora. İnşa tarihi 1138'ler. Chora'nın hediyelik eşya dükkânlarıyla çevrili dar sokaklarında yokuş yukarı çıkarak İncilci Yahya Manastırı'na varış. Burası, eteklerindeki köyden yarım yüzyıl önce inşa edilmiş ve adeta yaşayan bir müze.
Ada, hernekadar kültürel özelliklerinden ötürü
Kültür Mirasları listesinde yer alıyorsa da volkanik yapısı nedeniyle gününümüzde de tarım yok denecek kadar az yapılıyor ve içme suyu da Rodos'tan ve Girit'ten getirtiliyor.
Pekiyi, volkanik bir kaya üzerinde, Ege'nin masvavi sularına yansıyan tipik bembeyaz evleriyle görsel bir şölen sunan Patmos'ta neler yapabiliriz?
İşte Patmos'un "Olmazsa Olmaz"ları:
İskele(Scala):İskele, en ufak balıkçı kayıklarından, adalararası yolcu taşıyan kruvaziyer gemilerine kadar her türlü deniz aracının yanaştığı limandır. Dolayısıyla buradaki kalabalığı ve karmaşayı hayal etmek zor olmasa gerek. Ada, senede sadece birkaç ay turizmden kazandığıyla geçindiği için bu karmaşayı hoşgörüyle karşılıyorsunuz. Liman çevresindeki dar sokaklarda hediyelik eşyacılardan butiklere, dînî hatıra objelerinden yazlık elbise ve plaj malzemesi satan dükkânlara, café-bar ve tavernalardan otellere uzanan kıpır kıpır, cıvıl cıvıl bir hareketlilik sizleri bekliyor. Bu hareketlilik içinde 17.yy'dan kalma Agia Paraskevi kilisesini kimse fark etmiyor ama mutlaka gezilmeli ve birlikte gezeceğiz...
"Vahiy Mağarası": Limandan Manastır'a çıkarken ilk durağımız yolun yarısındaki İncilci Yahya Mağarası olacak. Havari'nin Vahiy'i burada kaleme aldığı kabul ediliyor. Mağara günümüzde bir şapele dönüştürülmüş; duvarlarında Yahya'nın vizyonlarını betimleyen mozaikler var.
Hora: İncilci Yahya Manastırı'nı çevreleyen evlerden oluşan mahalle "Chora", beyaz kireç badanalı tipik evleri ve denizin mavisine gönderme yapan mavi pervazlı pencereleri ile kartpostallık görüntüler oluşturuyor. Bu konutların bazıları 15'inci yy'dan kalma. Evler arasında kıvrılarak gözden kaybolan daracık sokaklar, anbean değişen ışık-gölge oyunları ile fotoğrafçılara çok güzel kareler sunuyor.
İncilci Yahya Manastırı: Ada'nın en yüksek noktasındaki Manastır Patmos'un birinci sıradaki "Olmazsa Olmaz"ı. 11.yy'da Ossios Chrisodoulos isimli keşiş tarafından inşa edilen bu Bizans yapısı her yıl dünyanın dörtbir yanından onbinlerce ziyaretçi ağırlıyor. Manastır, keşiş lojmanlarının yanısıra birçok şapele, bir müzeye, 2 binden fazla kitap, 13 bin belge ve 900 el yazması kitap içeren bir kütüphaneye de ev sahipliği yapıyor.
Patmos Plajları: Patmos Adası'nın sahil şeridi berrak kristal sularıyla bilinen plajları ile meşhur. Bunlar arasında Agriolivado, Kambos, Meloi, Vagia, Lambi, Psili Ammos, Livadi Geranou ve Liginou en tanınmışları. Bir koyun içinde konumlanmış olan Psili Ammos ince kumu,kireç kayalıkları ve türkuvaz suları için özellikle tercih ediliyor ama Skala'dan 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde.
Akşam yemeği lokal bir tavernada, geceleme Patmos'ta,otelde.
27 Eylül 2020 Pazar Patmos - Kalymnos

Sabah, kahvaltıdan sonra, feribotla
Kalymnos'a hareket. 4 saat civarı sürecek deniz yolculuğundan sonra Kalimnos'a varış ve otele yerleşme. Osmanlılar'ın
"Kelemez Adası" son 500 yıldır sünger avcılığı ile ünlenmiş. Her ilkbaharda düzenlenen geleneksel bir festivalin ardından süngerciler denize açılır, en erken beş ay sonra Ada'ya dönerler ve bu dönüşlerinde de yine çeşitli kutlamalarla karşılanırlarmış. Ancak, gel zaman-git zaman, yakın kıyılarda sünger azalmaya başlayınca teknelerin rotası da gitgide uzaklara, taaa kuzey Afrika kıyılarına kadar uzanmış. Günümüzün Kalymnos'u son derece popüler bir tatil beldesi. Plajlarının büyük çoğunluğunun çakıl taşı olması kuma bulaşmaktan hoşlanmayanların tercih ettikleri bir özellik. Yapılan istatistikler, Kalymnos'a gelen turistlerin Ada'ya tekrar tekrar geldiklerini gösteriyor zira muhteşem doğal güzelliklerin yanısıra her yaşa ve zevke hitap eden aktivite seçenekleri de var. Balıkçılık, sünger avcılığı ve turizm Ada ekonomisinin temel taşlarını oluştururken, zeytincilik, narenciye bahçeleri, şaraplık üzüm bağları, arıcılık (Kalymnos balı tüm Yunanistan'da çok aranılan bir üründür), ve ovalarda sebzecilik de hatırı sayılır ölçekte yapılıyor.
Kalymnoslular'ın şivesi diğer ada halklarınınkinden oldukça farklı. Dilbilimciler bunu onların Hellen değil, Dor ırkından gelmelerine bağlıyorlar. Ada'nın ilk halklarının, Anadolu'nun kadim halklarından Karyalılar olduğu, M.Ö ikinci binyılda Ada'ya gelip yerleştikleri, Truva Savaşı'na katılıp yenildikten sonra Akalılar (Yunanlılar) tarafından işgal edildikleri varsayılıyor. M.S 535 yılında Ege'de öyle kuvvetli bir deprem oluyor ki Kalymnos'u, bugün Telendos adıyla bilinen adadan ayırıyor.
1306'da Kalymnos'u ele geçiren Rodos şövalyelerinin hakimiyetine 1522'de Kanunî Sultan Süleyman son veriyor. 1912-43 döneminde İtalyanlar, onlardan sonra iki sene süreyle Almanlar ve nihayet 1948'den beri de Yunanlılar Ada'yı yönetiyorlar.
Kalymnos'ta başlıca gezilecek yerler: Ada'nın "başkenti"
Pothia'da Hz.İsa'ya adanmış
Agios Savvas Manastırı ve kilisesi gezisi. Kalymnos Adası'nın en yüksek tepesinde bulunan tarihi kilise ve manastır Ada'nın marina ve merkezini en güzel görebileceğiniz ve fotoğraflayabileceğiniz konumda. Tarihi kilise restore edilip korunmuş; hemen yanında ise yeni manastır, kilise ve çan kulesi yer alıyor. Her taraf ,tertemiz ve çok düzenli. Aziz Savvas Kalymnos Adası'nın koruyucusu, olarak kabul ediliyor. Ada'nın "Olmazsa Olmaz"larından...
Chorio Ada'nın eski başkenti. Saint Jan Şövalyeleri'nin karargâhı olan Main Doré (Kastro Chrysocheiras) Kalesi burada yer alıyor. Ayrıca MS 9. yüzyıldan kalma Pera Kastro Kalesi ve 5'inci yy'dan kalma "Kudüslü İsa Kilisesi de bu bölgenin diğer tarihî yapıları.
Akşam yemeği, Ada'nın deniz ürünlerini, peynirlerini ve tatlılarını tadabileceğiniz lokal bir tavernada, sonrasında ise devam etmek isteyenler için, Kalimnos'un gece hayatı çok yoğun ve çeşitlilik arz etmekte. Geceleme Kalimnos'ta,otelde.
30 Eylül 2020 Çarşamba Kalymnos - Kos

Sabah, kahvaltıdan sonra feribotla
Kos Adası'na hareket. Varışta otele yerleşme. Şehir merkezinin dümdüz yollarının önemli bir bölümü bisiklet trafiğine tahsisli olan 40 km uzunluğunda, 8 km genişliğindeki bu ada, sadece çok önemli bir turizm merkezi değil, aynı zamanda, tarıma elverişli bereketli topraklara da sahip:Ada'da zeytinlikler, bağlar, narenciye bahçeleri, badem ve incir ağaçlarının yanısıra tahıl ekilen tarlalar ve bostanlar da var. Varışta otele yerleşme ve şehir turu:
Kos'ta, şehir merkezinin dışında, özgün bir mimari, ya da tarihi eserler aramak nafile: Ada'nın tarihine tanıklık etmiş olan en önemli yapıları şehir merkezinde toplu halde bulunuyorlar ve yürüyüş mesafesindeler. Bunlar arasında Osmanlı döneminden kalan yapılar da var. Gezilecek yerler: Hellenistik dönemden Agora ve Asklepion, Roma dönemi forumu ve odeonu, Roma dönemi hamamları, limanın girişinde 14-15'inci yy'lardan kalma, Rodos şövalyeleri tarafından inşa edilmiş olan Neratzia Kalesi. Şövalyeler, bu kalenin ve Bodrum Kalesi'nin anahtarlarını 1522'de Rodos'un fethiyle birlikte Osmanlılar'a teslim etmişler. Kale duvarlarında yer yer Rodos şövalyelerinin komutanlarının armaları görülmekte. Kos'un şehir merkezi, Yunan, Roma, Bizans Venedik ve Osmanlı dönemi mirası ile adeta bir açıkhava müzesini andırıyor. Bu zengin miras listesinde Hipokrat'ın ağacını da unutmamak gerekir. Söylence odur ki, ünlü doktorun ders verdiği o meydana, onun anısına bu çınar ağacı dikilmiş.
Akşam yemeği,lokal bir tavernada. Sonrasında devam etmek isteyenler için, Kos'un gece hayatı da son derece renklidir ve Bodrum'u aratmaz. Geceleme Kos'ta,otelde.
01 Ekim 2020 Perşembe Kos - Rodos

Sabah, kahvaltıdan sonra feribotla
Rodos Adası'na hareket. Varışta otele yerleşme. Günün geri kalanında, Milat'tan 410 yıl kadar önce kurulduğu tahmin edilen Rodos şehrinin keşfi. 14.yy'da Kudüs Sen Jan şövalyeleri tarafından inşa edilen ve 1522'de Kanunî Sultan Süleyman'ın Ada'yı fethine kadar şövalyelerin karargâhı olarak kullanılan, bir dönem Cem Sultan'ın rehin olarak alıkonulduğu şatoyu da içeren yüksek surlarla çevrili Ortaçağ kenti 1988'den beri
Kültür Mirasları listesinde yer alıyor. Avrupa'nın en müstahkem ve en iyi korunmuş yerleşimi olarak kabul edilen tarihi şehir, yukarı mahallelerinde
gotik mimarinin, aşağı doğru indikçe ise
Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini barındırıyor. Surlarla çevrili ve tamamen yaya bölgesi olan kaleiçinin yürüyerek keşfi. Buram buram tarih kokan Arnavut kaldırımlı sokaklar, Gotik kuleli kiliseler, minareleri taaa uzaklardan görülen Osmanlı camileri, çeşmeler ve diğer tarihî yapılar geçmiş yüzyılların izlerini taşıdıkları için ziyaretçileri adeta Ortaçağ'da bir yolculuğa davet ederler. Bu yolculuğu yaparken, bir yandan da Milat'tan 290 yıl kadar önce inşa edildiği tahmin edilen ve "Antik Dünyanın Yedi Harikası"ndan biri kabul edilen, liman girişindeki, ünlü Colossus heykelini de gözünüzün önüne getirebilirsiniz. O heykelden günümüze hiçbir kalıntı ulaşamamış olmasının nedeni ise 6.yy'daki bir depreme bağlanıyor.
Eski şehrin surlarla çevrili dar sokaklarında ilerlerken karşınıza çıkacak başlıca tarihî yapılardan, Büyük Üstatlar Sarayı,Süleymaniye Camii, İbrahim Paşa Camii, Ağa Camii, Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi, Fethi Paşa Saat Kulesi, Sultan Mustafa Camii en çok ilginizi çeken eserler olacak. Bu tarihi yapıların bazılarının içine girecek, bazılarını dıştan görebileceksiniz. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
02 Ekim 2020 Cuma Rodos Adası Turu

Sabah, kahvaltının ardından Ada'nın sembolik hayvanı geyiklerin yaşam alanı olan hinterlandını gezmek üzere otelden hareket. Ilıman iklimi ile
Eleoussa köyünden geçiş.
Foundoukli Köyünde bir mola ve güzel fresklerle bezenmiş
St Nicolas Bizans kilisesi gezisi. İlyas Peygamber Dağı'na doğru yola devam: Yirminci yüzyılın başlarında Oniki Adalar valisinin yazlık ikametgahı olan
Elafos ve Elafina Hanları'nda bir mola. Batı sahilinden güneye doğru giderek tarihi
Siana köyünden geçiş. Daha sonra
Monolithos' ta, harika manzaraları ve kayalık bir zirvede adeta asılı duran bir ortaçağ kalesi kalıntılarını görmek için mola. Buradan nefis bir bal satın alabilirsiniz. Ardından yerel bir üreticide şarap tadımı. Doğuya doğru ilerleyerek tarihi dokusu bozulmamış ve bir ortaçağ kalesi ile antik bir akropol'ün taçlandırdığı
Lindos köyüne varış.
Lindos Akropol'ü Rodos'un en önemli arkeolojik sit alanı kabul ediliyor. Deniz seviyesinden 170 metre yükseklikteki tepenin güneyinden aşağıya baktığınızda Aziz Paulos Koyu'nu görüyorsunuz. Sen Jan şövalyeleri tarafından inşa edilmiş olan bu kaleye ulaşmak sadece ve sadece kuzeydeki merdivenlerden mümkün. Akropolü çevreleyen duvarlar ise Helenistik dönemden kalma. Kaleyi ilk inşa edenlerin, M.Ö 10.yy'da Dorlar olduğu düşünülüyor. Rodos, o dönemde, altı şehir devletinden oluşan Dor Konfederasyonu'nun üyesi. Anadolu'daki Kos, Knidos ve Halikarnas da aynı birliğin üyeleri. Lindos'un akropolünde iki önemli tapınak var: Biri Athena'yai diğeri ise Herakles'e adanmış. Kale, M.Ö 2.yy'da Perslerin saldırısında ağır hasara uğruyor ve bir Athena Rahibi olan Aelius Hegator'un finansmanıyla tamir ediliyor. Bu köyün bir başka özelliği ise beyaz badanalı evlerin sağlı-sollu sıralandığı daracık sokakları ve panoramik olarak göreceğiniz zümrüt yeşili iki plajıdır. Geziden sonra, kalabalık turist gruplarının güzergâhı üzerinde yer almayan sakin koylardan birinde öğle yemeği ve plaj molası. Akşam üstü Rodos şehir merkezine dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
03 Ekim 2020 Cumartesi Rodos - Fethiye

Sabah, kahvaltıdan sonra, Ada'yı arzunuza göre gezebilmeniz için serbest zaman. Oteldeki odalarınızı öğlene kadar tutabilirsiniz. Öğle yemeği serbest. Öğleden sonra 16.30 da hareket eden feribot ile Fethiye'ye geçiş ve bu yolculuğun sonu. Bir dahaki yolculukta buluşmak üzere...