Sabiha Gökçen Havalimanından Pegasus Havayolları ile 07.20'de Elazığ'a uçuş ve saat 09.05'de varış. Karşılama ve Kemaliye'ye hareket. Yol üzerinde Keban Barajı ve Çır çır Şelalesi'nde mola. Daha sonra, Sırakonak Köyü'nden Apcaağa Köyü'ne 45 dakikalık bir doğa yürüyüşü. Apcaağa Köyü, şair Ahmet Kutsi Tecer'in köyü olup şairin Orada bir köy var şiirine konu olmuş. Kayabaşı Kır Kahvesi'nde muhteşem Kemaliye manzarası eşliğinde çay-kahve molası. Ardından, Apcaağa köyü ve Ahmet Kutsi Tecer Kültür Evi gezisi. Yalçıner Çiftliği'nde yöresel öğle yemeği (Organik yaşam çiftliklerinden olan Yalçıner Çiftliği, Buğday Derneği Tatuta Projesi'nin uygulandığı, çiftlik hayatında iş gücü desteği vererek tatil yapılan bir kurumdur).Yemekten sonra, dünyanın Grand Canyon'dan sonra ikinci büyük kanyonu olarak bilinen Karanlık Kanyon'un üzerindeki Taş Yol'da yürüyüş. Kemaliye'ye varışta Doğa Tarihi Müzesi gezisi. TÜBİTAK tarafından desteklenen "Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti" isimli proje kapsamında kurulan ve yürütücülüğünü Prof. Dr. Ali Demirsoy'un yaptığı bu Doğa Tarihi Müzesi'nin hedefi ülkemizde doğa bilincini geliştirmek; kendi öz değerlerimize sahip çıkılmasını sağlamak; bölgenin ve ülkemizin biyoçeşitliliğinin ortaya çıkmasını sağlamak olarak saptanmış. Türkiye'nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan müzede, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergilenmekte. Ardından Kemaliye'nin tarihi dokusunun keşfi: Mani Yolu, Taşdibi Mahallesi, Zincirli Kaya, Kadıgölü Şelalesi ve Değirmeni... Otele yerleşme. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Sabah, kahvaltının ardından Elazığ'a doru hareket. Yolda ilk mola Yeşilyurt Köyü' nde. Yaklaşık 150 yıllık Yeşilyurt Cami'sinin tavan işlemesini görüp, öğretmen emeklileri olan Bekir ve Nermin Taştan'ların evinin kayaların başına yapılış hikayesini dinleyip, Kemaliye manzarasını fotoğrafladıktan sonra yola devam. Daha sonra, Alevi kültürünün önemli yansımalarının bulunduğu Kemaliye nin Ocak Köyü'ne varış. Ocak Köyü önceleri Şeyhler Köyü adı ile tanınırmış. Köyün kurucusunun manevi dünyasına candan bağlı olanlar Ocak Köyü adı yerine, genelde Hıdır Abdal Sultan Ocağı ismini kullanmaktalar. Kültür Bakanlığına bağlı, ülkemizde bir köyde bulunan tek müze olan Ali Güler Müzesi'ni gezip Dutluca Bucağı'nda Fikret Usta'nın Mekanında yöresel tatlardan oluşan öğle yemeği. Fırat'ın kıyısına kıvrılarak inen yollardan geçip filmlere ve kitaplara konu olan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nün hikayesini yerinde dinleyeceğiz. Ardından Arapgir'e hareket. Varışta, Mir-i Liva Ahmet Paşa Camisi ve Millet Hanı ziyareti. İsaoğlu Mahallesi'nde bulunan Mir-i Liva Ahmet Paşa Camii'nin kitabesine göre cami, 1716 tarihinde, Osmanlı padişahı III. Ahmet'in annesi Rabia Gülnus Ematullah Sultan'ın kethüdası, Arapgirli Veliyüddin oğlu Hacı Muhammed Efendi tarafından yaptırıldığı yazıyor. Günümüze kadar gelen bu tarihi Cami Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ihale edilerek restore edilmeye başlandı. İşi alan firma camiinin iç kısmında bulunan ve yer yer dökülen sıvaları kaldırınca, yerden tavana kadar uzanan 3 metre genişliğindeki motiflerden oluşan minber ortaya çıktı. Çarşı altında Çarşı Camisi'nin hemen karşısında yer alan Millet Hanı'nın 1850'li yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Kesme taşlardan iki katlı olarak yapılan hanın ortasında avlu ve şadırvan bulunmaktadır. Bu han Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından aslına uygun olarak restore edilmiştir. Hanın üst katı butik otel alt katı ise nostaljik alış veriş merkezi olarak kullanılmakta. Ardından tarihi Harput Kasabası'na gidiş ve kale, Ulucami, Arap Baba Türbesi gezisi. Akşam yemeği ve geceleme Elazığ'da.

Sabah erken, Elazığ tren garına transfer. Saat 04.58 de kalkan Van Gölü Expresi ile Tatvan'a hareket. Otelden aldığımız kumanya ile trende kahvaltı. Harika manzaraları seyrederek 4 saatlik bir tren yolculuğu sonunda Saat 09.06 da Solhan'a varış ve trenden tur aracına geçiş. Kısa bir yolculuktan sonra, rüzgara göre hareket ederek yer değiştiren Yüzen Adalar'a varış. Buradaki seyir terasından adaları ve çevresindeki çekici manzarayı izledikten sonra Ahlat'a doğru yola çıkış. Ahlat, Ortaçağ Türk mimarisinin 11. ve 12. yüzyıldan beri özelliğini yitirmemiş, 8 bin civarında mezar taşını içeren bir açık hava müzesini andırır. Kırmızıya dönen tonlardaki taşlardan yapılmış anıt mezarlarla yeşil çimlerin muhteşem bir görüntü sergilediği Ahlat'ı keşfettikden sonra öğle yemeği ve Nemrut Krater Gölü'nü panoramik olarak görebilmek için kış sporlerı merkezine ve oradan da teleferik ile en tepe noktaya çıkış. Gezilerin sonunda, konaklamak için Tatvan'a geliş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.

Kahvaltıdan sonra, Akdamar Adası'nın iskelesi konumundaki Gevaş'a hareket. Buradan gemiyle Adaya geçiş ve Akdamar Kilisesi gezisi: Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7.ci yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç'ın bir parçasını barındırmak maksadıyla Kral I. Gagik'in emriyle, 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiş olan kilise, mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılır. Kızıl andezit taşının kullanıldığı kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap'tan alınma sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahiptir. Son yıllarda restore edilen kilisede, yılda bir kez ayin düzenlenmekte. Geziden sonra karaya dönüş ve burada öğle yemeği. Yemekten sonra Hosap'a doğru yola devam. Doğu anadolu'nun sembol yapılarından olan ve türkiye İran yolu üzerinde stratejik bir noktada, sarp kayaların üzerinde yükselen Hoşap Kale'si, Urartular zamanına kadar uzanmakla birlikte tipik bir Orta Çağ yapıtıdır. Kale gezisinin ardından Çavustepe'ye hareket: Urartular zamanındaki adı Sardurihinili olan Çavuştepe, Milattan önce 764 ile 735 yılları arasında devleti yöneten II. Sarduri tarafından yaptırılmış ve adının Urartu dilindeki anlamı Sarduri'nin kurduğu kenttir. Aşağı ve Yukarı Kale olarak ikiye ayrılır. Yukarı Kale'de büyük bir kale platformu ve Tanrı Haldi'ye ait bir tapınak, Aşağı Kale'de ise çok sayıda atölye, taş surlar, depo, saray, mahzenler, su sarnıçları, tuvaletler (en eski tuvalet örneği), kanalizasyon sistemi bulunmakta. Buradaki Urartu sulama kanalları günümüzde de kullanılmakta. Akşam üstü, yapılışı MÖ. 9.cu yüzyıla dayanan bir Urartu yerleşimi olan Van Kalesi gezisi ve şehir merkezinde serbest zaman. Daha sonra havaalanına transfer ve Pegasus Havayolları ile saat 20.30'da Istanbul'a hareket. Saat 22.40'da İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'na varış.